Banu Hanım, sanat hayatınıza nasıl başladığınızı ve bu konuda aldığınız eğitimleri Klass okurları için anlatabilir misiniz?
Kendimi bildim bileli sanatçı olmak istedim. öncesinde tiyatro sanatçısı olma arzusundaydım. Daha sonrasında ailemin de teşvikiyle ses sanatçılığına yöneldim. Dünyaca ünlü hocalardan şan eğitimi alıyordum. Onun yanında da solfej piyano eğitimi aldım. Bilkent üniversitesi’nin Opera Şan bölümünü özel öğrenci olarak kazandım. İki sene erken ve birincilikle mezun oldum. Yüksek şeref listesine girdim. Daha sonrasında eğitimlerime devam ettim. Ses sanatçısıysanız sürekli bir hoca denetiminde olmak her zaman avantajlıdır çünkü seksen yaşınıza geldiğinizde de şarkı söyleyeceksinizdir.
Azka Müzik ailesine katılım hikayenizi anlatabilir misiniz?
Açıkçası Azka Müzik ailesi çok özendiğim, imrendiğim ve içerisinde olmak istediğim bir aileydi. 7/24 birlikte yaşıyorlar. Bana Bülent Kaya’dan çok güzel bir teklif geldi. Böyle bir sese ihtiyacı olduğunu, benim rengimin de aileye çok uyacağını belirtti. Bütün sanatçıların oy birliği ile bu aileye katılabiliyorsunuz. Sadece patronun beğenmesi, sesinizin çok iyi olmasının yanında herkesin bir söz hakkı var. Diğer arkadaşlarımın da onayıyla ben de bu şekilde bu aileye katıldım.
Azka Müzik için popüler kültüre değil sanata değer veriyor diyebilir miyiz?
Bülent Bey hem kişilik olarak sanatçının ahlaklısına hem de sesine, sanatına önem veriyor. Sesi çok iyi olan, sesine önem veren, kendini yetiştiren insanlara değer veriyor. Bizim ailemizdeki tüm sanatçılar konservatuar mezunu. çünkü gerçekten bir oluşumun lideri çok önemli. Liderin zihniyeti nasılsa arkadan gelen ekibin de o şekilde oluyor. Bizim ekibimizle bir davete gittiğimizde bizi sahneye aldıklarında benim gözlemlediğim şey çok güzel tepkiler aldığımızdır. Bu tepkileri almak da bizi onure ediyor.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Kasım sayısında...
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
