Biz Sanatçılar Kendi İçimizde Hayranlarımızla Bir Bütün Olmayı Çok İsteriz

Biz Sanatçılar Kendi İçimizde Hayranlarımızla Bir Bütün Olmayı Çok İsteriz Biz Sanatçılar Kendi İçimizde Hayranlarımızla Bir Bütün Olmayı Çok İsteriz

Türk pop müziğinin başarılı ismi Betül Demir “Aslan Payı” adlı yeni single çalışmasını, iş ve özel yaşamına dair bilinmeyenleri Klass’a anlattı...

Türk pop müziğinin başarılı ve güzel ismi Betül Demir dördüncü albümü öncesinde sevenlerinin karşısına muhteşem bir single çalışmasıyla çıktı. Yepyeni şarkısı “Aslan Payı” ile müzikseverlerle buluşan ünlü sanatçı, tüm hazırlıkları üç hafta gibi kısa bir sürede tamamladı. “Aslan Payı” adlı şarkısının müzik kariyerinin en hızlı projesi olduğunu belirten Betül Demir, şarkının enerjisiyle albüm çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Müzik yaşamında olduğu kadar özel hayatı ve mütevazı kişiliğiyle de örnek bir sanatçı olan Demir, farklı ülkelere yaptığı seyahatlerle ruhunu besliyor ve bunu müziğine başarılı bir şekilde yansıtıyor. Şarkılarıyla olduğu kadar stiliyle de hayranlarının büyük beğenisini toplayan ünlü sanatçı kıpır kıpır besteleriyle kulakların pasını silerken tercih ettiği moda parçalarıyla da göz dolduruyor. Şişli Marriott Hotel’in şık ve muhteşem atmosferinde gerçekleştirdiğimiz özel çekimde “Aslan Payı” adlı yeni single çalışmasının çıkış hikayesini anlatan Betül Demir müzikten modaya, özel yaşamından yeni projelerine kadar pek çok çarpıcı açıklamayla Klass sayfalarına konuk oldu.  

 

“Stüdyo çalışmalarım sırasında bir anda ‘Aslan Payı’ adlı parçam öne çıkınca bu şarkı üzerine yoğunlaştık. Tüm ekibimle üç hafta gibi kısa bir sürede hem şarkıyı hem de klibini tamamladık, aslanlar gibi çalıştık ve az zamanda çok iyi bir iş çıkardık. Bu açıdan “Aslan Payı”, hayatımın en hızlı projesi oldu.”

 

“İç dünyamda enerji dolu bir insanım. çok fazla spor yapıyorum, vejetaryen ağırlıklı besleniyorum. Meditasyon ve yoga yapıyorum. Ayrıca arkadaşlarımla bir araya gelerek vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. İnsan ilişkilerine çok değer veriyorum. Kimseyi unutmamaya özen gösteriyorum ki ben de unutulmayayım ve es geçilmemeyim…”

 

“Sahnede alkış sesini duymak bana inanılmaz enerji veriyor. Her zaman söylerim; sahneye çıktığım zaman hayranlarımın alkışlarını duymadığım an benim bittiğim andır. Alkışlarla yaşayan bir sanatçı olarak Zeki Müren’i çok iyi anlıyorum. :)”

 

“Bir yandan albüm çalışmalarım devam ediyor. Bir yandan da dans dersleri alıyorum. Bütün dünya dans ederken ve ben de böyle hareketli şarkılar yaparken biraz kıpır kıpır olmak gerekiyor.”

 

“Albümümün yanı sıra gündemimde bir kitap projem var. Gezmeyi ve dünyanın farklı noktalarını görmeyi çok seviyorum. Genç bir kadın olarak ruh halime göre tercih ettiğim çeşitli ülkeleri, bu yerlerde yaşadıklarımı, gördüklerimi konu alan bir kitapla sevenlerimin karşısına çıkmayı istiyorum.”

 

“Şarkılarımı yazarken tamamen aşktan ve duygularımdan besleniyorum. Dolayısıyla hayranlarıma yeni albümümde farklı ritimlerle ve melodilerle buluşan aşkı ve sevgiyi sunacağım. Aşk evrensel bir duygu olduğu için şarkılarımı dinleyen herkes kendinden bir şeyler bulacak.”

 

“Son derece seksi ama genç kıyafetler giymeyi seviyorum. Sahnede dişiliğimin altını çizen kıyafetler tercih ediyorum. Bu tarz kıyafetler içinde kendimi çok iyi hissediyorum ve bambaşka biri oluyorum. Stilimde genç, seksi ve minimalist çizgiler söz konusu.”

 

“Cilt bakımı en önem verdiğim konulardan biri. Cildim çok hassas olduğu için her ürünü kullanamıyorum. Cildimi doğal yollarla koruyorum. Botoks ve dolgu uygulamalarından uzak duruyorum. çünkü estetik uygulamalar için erken olduğunu düşünüyorum.”

 

Betül Hanım, “Sana N’olmuş” adlı albümünüzle geçtiğimiz yaza damganızı vurdunuz ve bu başarınızı koruyarak 2016 yılına güzel bir başlangıç yaptınız. Kısa süre önce de “Aslan Payı” adlı single çalışmanızı müzik severlerin beğenisine sundunuz. Büyük ilgi gören bu şarkının hazırlık aşamasını sizden dinleyebilir miyiz?

Dördüncü albümüm için stüdyo çalışmalarım son hızla devam ediyor. Stüdyo çalışmalarım sırasında bir anda “Aslan Payı” adlı parçam öne çıkınca bu şarkı üzerine yoğunlaştık. Tüm ekibimle üç hafta gibi kısa bir sürede hem şarkıyı hem de klibini tamamladık, aslanlar gibi çalıştık ve az zamanda çok iyi bir iş çıkardık. Bu açıdan “Aslan Payı”, hayatımın en hızlı projesi oldu. Şarkının demosunu okurken çoğu kişi “Neden Aslan Payı’nı başkalarına bırakıyorsun? Bu şarkıyı kesinlikle sen okumalısın” dedi. Yapımcımız da bu şarkıyı çok beğendi. Bunun üzerine ben de “Aslan Payı benimdir” diye düşündüm. Ardından stüdyoya kapanıp aranje ve kayıtlarını tamamlayarak şarkıyı son haline getirdim. “Aslan Payı”nı aslında Mayıs sonunda çıkaracağım yeni albümüme koymayı planlıyordum. Ancak şarkının enerjisi o kadar yüksekti ki bunu bir an önce dinleyicilerime ulaştırmak istedim. Ayrıca yaz boyunca bir numarada olan “Sana N’olmuş”un başarısını sürdürmek istiyordum. Dolayısıyla “Aslan Payı” bunun için doğru bir tercih oldu. Şarkı piyasaya çıkalı çok kısa bir süre olmasına rağmen hayranlarımdan çok güzel tepkiler alıyorum. “Aslan Payı” radyolarda en çok dinlenen ve internetten en çok indirilen şarkılar arasında. Bu durum tabii beni çok mutlu ediyor.

 

Türk pop müziğinin başarılı seslerinden birisiniz. Ayrıca ruhunuz ve enerjinizle de çok özel bir insansınız. Sesi ve fiziğiyle milyonların gönlünde taht kuran Betül Demir’i daha yakından tanımak adına hayata bakışınızı bizimle paylaşır mısınız? Betül Demir iç dünyasında nasıl biridir?

çevremdekiler tarafından insanları sakinleştiren yönüm çok takdir edilir. Aslında iç dünyamda enerji dolu bir insanım. çok fazla spor yapıyorum, vejetaryen ağırlıklı besleniyorum ve bunlar hayatımın her noktasına çok güzel bir şekilde etki ediyor. çünkü sporla iç içe ve sağlıklı bir yaşam ruhumu dinginleştiriyor. O kadar hiperaktif bir karaktere sahibim ki bu yönümü biraz bastırmak için ara sıra meditasyon ve yoga yapıyorum. Bunların dışında çok fazla kitap okuyorum. Kitap okumak hayatımın en önemli parçasıdır. çok fazla televizyon izlemem. Sizin gibi kaliteli dergileri okuyarak sosyal yaşam dünyasını yakından takip ediyorum. Ayrıca arkadaşlarımla bir araya gelerek vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. İnsan ilişkilerine çok değer veriyorum. Kimseyi unutmamaya ve es geçmemeye özen gösteriyorum ki ben de unutulmayayım ve es geçilmemeliyim…

 

Mütevazı yapınız kişisel yaşamınızı olduğu kadar sanatçı ruhunuzu da besliyor. Bu enerji hayranlarınıza da geçiyor. Sevenlerinizle bir araya geldiğinizde aranızda nasıl bir diyalog söz konusu oluyor? Hayranlarınızla aranızdaki bu samimi bağdan bize biraz bahseder misiniz?

Yolda beni gören hayranlarım yanıma gelip “Kusura bakmazsanız sizinle bir fotoğraf çektirmek istiyoruz” dediklerinde seve seve kabul ediyorum. çünkü bu, işimizin bir parçası. Ben dinleyicilerim için şarkı söylüyorum, albüm yapıyorum. Hayranlarımın sevgisini gösteren bu tarz istekleri seve seve kabul ediyorum. Zaten öyle olmasaydı albüm yapmazdım. çoğu insan ünlü isimlerin fotoğraf çektirme isteklerini geri çevirmesini “sanatçı egosu” olarak tanımlar. Hâlbuki bu doğru bir tanım değil. “Sanatçı egosu” hayranlarıyla bir bütün olabilen kişilere mahsus bir özelliktir. çevremizdekiler kalabalık ortamlarda güvenlik nedeniyle sevenlerimizi bizden uzaklaştırmak isteyebiliyorlar. Ancak biz sanatçılar kendi içimizde hayranlarımızla bir bütün olmayı çok isteriz. çünkü dinleyicilerimizin enerjileri bize geçer ve gücümüze güç katar. Sahnede alkış sesini duymak da bana inanılmaz enerji veriyor. Her zaman söylerim; sahneye çıktığım zaman hayranlarımın alkışlarını duymadığım an benim bittiğim andır. Alkışlarla yaşayan bir sanatçı olarak Zeki Müren’i çok iyi anlıyorum. :)

 

Dördüncü albümünüzün çalışmalarının hızla devam ettiğini belirttiniz. Peki, bundan sonraki dönemde gündeminizde neler yer alacak?

Bir yandan albüm çalışmalarım devam ediyor. Bir yandan da dans dersleri alıyorum. Sesimi, fiziğimi, sahnedeki duruşumu herkes çok beğeniyor ve “Giderek kendini bulmaya başladın” şeklinde çok güzel iltifatlar alıyorum. Ancak içimdeki enerjiyi vücut dilime yansıtarak danslarımla müziğimi birleştirmenin ve hayranlarımın karşısına güzel bir kompozisyonla çıkmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Bütün dünya dans ederken ve ben de böyle hareketli şarkılar yaparken biraz kıpır kıpır olmak gerekiyor.

 

“GEZMEYİ VE DüNYANIN FARKLI NOKTALARINI GöRMEYİ çOK SEVİYORUM”

Mayıs ayında sevenlerinizle buluşturmayı planladığınız albümümüzde bizleri ne gibi sürprizler bekliyor olacak?

Dünya sounduyla hazırlanan yeni albümümde ağırlıklı olarak hareketli şarkılar yer alacak. Zamanla içimde o kadar çok şey birikmiş ki duygularım şarkılarıma dökülmeye başladı. Dolayısıyla yeni albümüm sözü ve müziği bana ait parçalardan oluşacak. Albümümün yanı sıra gündemimde bir kitap projem var. Gezmeyi ve dünyanın farklı noktalarını görmeyi çok seviyorum. Seyahatlerime hep son dakika karar veririm; gideceğim yerleri önceden planlamam. Genç bir kadın olarak ruh halime göre tercih ettiğim çeşitli ülkeleri, bu yerlerde yaşadıklarımı, gördüklerimi konu alan bir kitapla sevenlerimin karşısına çıkmayı istiyorum.

 

Albümde sözü ve müziği kendinize ait olan şarkıların yer alacağını belirttiniz. Peki, zaman içerisinde biriken duygularınızın yansıması olacak şarkılarınızı dinleyenler nasıl bir ruh haline bürünecekler?

Şarkılarımı yazarken tamamen aşktan ve duygularımdan besleniyorum. çok seçici ve kriterleri yüksek biri olduğum için her ne kadar ilişkilerimde başarılı olamasam da yaşadığım aşk ve duygu yoğunluğu şarkılarımı yazarken çok yardımcı oluyor. Dolayısıyla hayranlarıma yeni albümümde farklı ritimlerle ve melodilerle buluşan aşkı ve sevgiyi sunacağım. Aşk evrensel bir duygu olduğu için şarkılarımı dinleyen herkes kendinden bir şeyler bulacak. Kimi zaman hüzünlenecek kimi zaman “Boş ver” deyip keyfine bakacak.

 

Albümünüzün ardından sevenlerinizin karşısına seyahatlerinizi konu alan bir kitap projesiyle çıkacağınızı dile getirdiniz. Peki, bugüne kadar dünya üzerinde gezip gördüğünüz yerlerden sizi en çok neresi etkiledi? Seyahatlerinizde yaşadığınız en ilginç olay neydi? önümüzdeki dönemde dünyanın hangi noktasına seyahat etmeyi planlıyorsunuz?

Dubai seyahatimde uçaktan paraşütle atlamıştım ve etkisinden uzun süre kurtulamadım. Paraşütle havada süzülürken hayatımın en güzel ve unutulmaz anını yaşadım. Gezip gördüğüm yerler arasında beni çok İngiltere ve İtalya etkiledi. Ayrıca İtalyanları çok seviyorum. Yakın zamanda ise Peru’ya gideceğim. Güzel anılar biriktireceğime inandığım Peru’nun ruhsal olarak da bana çok şey katacağını düşünüyorum. Peru’nun ardından Meksika’yı da görmek istiyorum.

 

“BüTüN SEYAHATLERİM KENDİ İçİME YAPMIŞ OLDUĞUM BİR YOLCULUKTUR”

Kimi insan seyahatlerini keşif amaçlı kimi insan da bulunduğu yerden uzaklaşmak amacıyla yapar. Peki, siz seyahatlerinizi daha çok hangi amaçla yaparsınız?

Seyahatlerimi kendimi keşfetmek için yapıyorum. Bütün seyahatlerim kendi içime yapmış olduğum bir yolculuktur. ünlü olduğum için genellikle hayranlarım tarafından bana biçilen hayatı yaşamak ve bunun hakkını vermek zorunda kalabiliyorum. Dolayısıyla tam olarak kendimi yaşayamıyorum. Ancak kendi iç dünyamda daha spritüel düşüncelere sahip olduğumdan dolayı kendimi keşfetmek için seyahat ediyorum.  

 

Son dönemde pek çok kişi ruhsal arınmaya ve mental olarak değişime kendini adamış durumda. Peki, siz nasıl bir değişim sürecinin içindesiniz?

Aslında her şey kendi içimizdeki dönüşümden ibaret. “İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur” bana göre çok doğru bir cümle. Bu açıdan değiştiğini zanneden çoğu kişi aslında bir dönüşümün içerisine giriyor. Bırakalım insanlar dönüşsünler ve onları artık oldukları gibi kabul edelim. Ben buna ilk önce kendimi olduğum gibi kabul etmekle başladım. çünkü insan kendini kabul edemediğinde dışarıya karşı öfke ve çeşitli sanrılar baş gösteriyor. Bunca yıl sahneye çıkmış biri olarak çevreme baktığım zaman büyük resmi çok iyi görebiliyorum. Etrafıma baktığımda herkesin son derece karamsar olduğunu, kötülükten ve başkalarının mutsuzluğundan beslendiğini görüyorum. Hâlbuki bunlar hiç insanlığa yakışır şeyler değil. Tüm bu olumsuzluklardan uzak duralım. çünkü hayatım boyunca şuna çok önem verdim: Benim arkadaşlarım ve çevrem ne kadar yüksekteyse ben daha da yükselirim. Bu açıdan yakınlarımın ve dostlarımın mutluluğu benim için çok önemlidir.

 

“STİLİMDE GENç, SEKSİ VE MİNİMALİST çİZGİLER SöZ KONUSU”

Biraz da modadan konuşalım… Kliplerinizde, sahnede ve sosyal yaşamınızda özenli tercihlerinizle şık bir profil sergiliyorsunuz. Peki, siz tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Son derece seksi ama genç kıyafetler giymeyi seviyorum. Sahnede dişiliğimin altını çizen kıyafetler tercih ediyorum. Bu tarz kıyafetler içinde kendimi çok iyi hissediyorum ve bambaşka biri oluyorum. Böylece sahne kıyafetlerimin benim için ayrı bir anlamı oluyor ve her birini ayrı bir heyecanla giyiyorum. Günlük yaşamımda ise rahatlığımdan ödün vermiyorum. Bunların dışında stil danışmanım ve aynı zamanda tasarımcım olan koleksiyonlarıyla İngiltere’de tanınan ünlü Türk modacı Derya çopur’un bana çok büyük katkısı oluyor. Kıyafet seçimlerimde her şeyi ona soruyorum. Onun giyme dediklerini asla tercih etmiyorum. Moda konusunda bugüne kadar her insan gibi ben de çok fazla yanlışlar yaptım. Ama artık kıyafet seçimlerimde yanlış yapmamaya özen gösteriyorum. Sana N’olmuş albümümle birlikte değişen stilimde genç, seksi ve minimalist çizgiler söz konusu. Bu stilin bana hoş bir hava kattığını düşünüyorum. Modayı yakından takip ediyorum ve bunu gerek kliplerimde gerekse sahnede gözler önüne seriyorum. örneğin “Aslan Payı” şarkısına çektiğimiz klibimizde Derya çopur imzalı bomber bir ceket kullandım. Benim için özel olarak tasarlanan ceketin kumaşı Paris’ten getirtilerek değerli kristal taşlarla İstanbul’da beş günde işlendi. Ortaya öyle güzel bir tasarım çıktı ki Roberto Cavalli’nin oğlu da bir çekim için aynı ceketten sipariş verdi. O çekimi merakla bekliyorum. Unisex bir tasarım olan ceket bakalım hangimize daha çok yakışacak. :)

 

Yoğun stüdyo ve sahne çalışmaları, makyaj ve spotlar sanatçıların cildini yoran faktörlerin başında geliyor. Peki, cildiniz ve güzelliğinizi korumak için neler yapıyorsunuz?

Cilt bakımı en önem verdiğim konulardan biri. Cildim çok hassas olduğu için her ürünü kullanamıyorum. Makyözüm Kürşat benim için kullandığı ürünleri özel olarak alıyor. Bunun dışında ben de cildim için birtakım bakımlar yapıyorum. Cildimi doğal yollarla koruyorum. Günümüzde hemen hemen bütün kadınların tercih ettiği botoks ve dolgu uygulamalarından uzak duruyorum. çünkü estetik uygulamalar için erken olduğunu düşünüyorum. Ayrıca maske takmış gibi birbirinin aynı olan yüzlere açıkçası bakamıyorum. Ne hissediyorsak o yüzümüze yansıyor. Dolayısıyla estetik müdahaleyi ne kadar geç ve az yaptırırsam benim için kârdır diye düşünüyorum. Bir gün mutlaka estetik uygulamalara ihtiyaç duyacağım ama doğallıktan yana bir insan olduğum için o zaman gelene kadar cildimde herhangi bir müdahaleye gerek görmüyorum. Cilt bakımım için sevgili doktorum Gül Yıldırım’ın hazırladığı doğal maskeleri kullanıyorum. Cildimin sıkılaştırılması için doğal içerikli ürünleri lazerle kombinleyerek uyguluyor. Bunun çok faydasını görüyorum ve bütün kadınlara tavsiye ediyorum.

 

 

 

Fotoğraflar: Mert Can Alşahin

Mekan: Şişli Marriott Hotel