Bretz Olarak Mekanların Hikayesini Yazıyoruz

Bretz Olarak Mekanların Hikayesini Yazıyoruz Bretz Olarak Mekanların Hikayesini Yazıyoruz

Bretz Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Ata “Özcan Ata For Bretz 2017” koleksiyonunu ve 2017 sürprizlerini anlattı...

Yenilikçi tavırlarıyla mobilya dünyasında trend yaratan bir çizgiye sahip olan Bretz Mobilya yeni yılı yepyeni bir yüzle karşılıyor. Bretz Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı özcan Ata’nın imzasını taşıyan ve mekanların hikayesini yazacak nitelikte şekillendirilen ‘özcan Ata for Bretz 2017’ koleksiyonu ince ince düşünülmüş her bir detayıyla sadece mobilya olmaktan öte meraklılarına yepyeni fikirler sunuyor. Tasarımcı kimliğini hayatının her alanında ön plana çıkaran özcan Ata, ‘özcan Ata for Bretz 2017’ koleksiyonunu, tekstil tasarımı adına attığı adımları ve 2017 hedeflerini Klass’a anlattı.

 

“ ‘özcan Ata for Bretz 2017’ koleksiyonu gerçek manada özel bir koleksiyon olma özelliği taşıyor. çünkü ben artık sadece mobilya tasarlamıyorum. Bretz ekibiyle birlikte mekanların hikayesini yazıyorum. Bir mekana girdiğiniz zaman orası nasıl olmalı? Bu düşünceyle yola çıkıyoruz ve ona göre konseptleri hazırlıyoruz. Yani fotoğrafı hikayesiyle birlikte sunuyoruz. önce oyunu kuruyoruz sonra oyuncuları yerleştiriyoruz.”

 

“Kumaşlarla, desenlerle oynayarak farklılık yaratmayı çok severim. Bu Bretz koleksiyonlarında olduğu gibi benim giyimime de yansır. çeşitli ve farklı kumaşları bir araya getirerek kendime ceket ve yelekler tasarlıyorum. Hatta bu tasarımları ciddi bir koleksiyon altında toparladığımı söyleyebilirim. çarpıcı renkler kullanıyorum. Mesela mendilde, kravatta, ceket yakalarında mor, kırmızı veya desenleriyle ünlü Etro kumaşlar kullanıyorum. Var olan ceketleri de baştan tasarlıyorum.”

 

 

özcan Bey, öncelikle 2016 yılı Bretz ve özcan Ata için nasıl geçti ve 2017 yılı için neler hedeflediniz?

özcan Ata her kalktığı yeni günün sabahında yeniden hayata doğan yeniden hayata başlayan ama mütevaziliğini, amatör ruhunu kaybetmeden profesyonel bir anlayışta ve kurumsallıkta çalışmalarına ve yoluna devam etmekte. 2016 yılı ülkemiz açısından zor oldu ama biz Bretz ailesi olarak bu zor günlerin paralelinde kaygılarımızı bir kenara bırakıp hiç hız kesmeden ve tabiri caizse ayağımızı gazdan çekmeyerek yolumuza devam ettik. Bretz’in bütün yapısını komple değiştirdik. 2017’ye çok yönlü bir koleksiyonla girdik. Tüm mağazalarımızı yeniledik. Yurtdışı koleksiyonlarımızı hazırladık. Kataloglarımız koleksiyonların güzelliğini yansıtacak derecede başarıyla hazırlandı. İhracat ayağında tüm hedeflerimizi belirledik ve bu hedefler doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz. 

 

özcan Bey, ‘özcan Ata For Bretz 2017’ koleksiyonunu Bretz’in Kemerburgaz, Florya, ve Nişantaşı mağazalarında sergilemeye başladınız. öncelikle bizlere koleksiyonun özelliklerinden bahsedebilir misiniz?   

‘özcan Ata for Bretz 2017’ koleksiyonu gerçek manada özel bir koleksiyon olma özelliği taşıyor. çünkü ben artık sadece mobilya tasarlamıyorum. Bretz ekibiyle birlikte mekanların hikayesini yazıyorum. Bir mekana girdiğiniz zaman orası nasıl olmalı? Bu düşünceyle yola çıkıyoruz ve ona göre konseptleri hazırlıyoruz. Fotoğrafı hikaye yazarak hazırlıyoruz. önce oyunu kuruyoruz sonra oyuncuları yerleştiriyoruz. Kataloglarımızı dahi bu anlayışla dizayn ettik. önce sahne sonra oyuncular… İnsanların önüne çok güzel yemekler sunabilirsiniz. O yemek çok lezzetli gelebilir. Fakat ne var bunun içinde, mutfakta ne oluyor, içinde ne olduğu görünmüyor. İşte bizde önce katalogta yemeği sunduk ve ardından yemek içindeki malzemeleri yayınladık. önce mekanı ardından mekan içinde yer alan mobilyaları tek tek tanıttık. Kullanıcıya diyoruz ki ‘Bunları alırsan böyle bir mekan hazırlayabilirsin.’ Böylelikle onlara yeni bir bakış açısı sunmuş oluyoruz. Kısacası arttık sadece eşya satmıyoruz, fikir de satıyoruz. Fikir paylaşımını zaten mimari kadromuzla birlikte proje bazlı çalışmalarımızda yapıyorduk. Ama bu durumu şimdi mağazamızdan mobilya alacak müşterilerimize de sunmaya başladık.

 

Biraz bu konseptlerden örnekler verebilir misiniz?

Mesela Florya mağazamızda bir yatak sergiliyoruz. Bu yatağın döşeme kumaşında yer alan bir çiçekten yola çıkarak Suriyeli bir sanatçıya duvarımızı boyattık. öyle güzel bir sonuç çıktı ki mağazamıza gelen müşterilerimiz için harika bir fikir oluşturdu. Ayrıca röportajımız için çekimleri gerçekleştirdiğimiz Kemerburgaz mağazamızda sizin de gördüğünüz gibi her detay ince ince düşünülmüş ve birbirinden bağımsız mekanlar eşliğinde mağazamız dekore edilmiştir. Kullandığımız tablolara kadar her şeyi büyük bir titizlikle seçtik. Mesela bir kanepe yaptık ve çok şık oldu. Ama o kanepeyi çok anlamlı bir tablo ile bütünleştirdik. Başarılı bir hattat bu tabloya Arapça olarak Kuran-ı Kerim 40. Sure 40. Ayette yer alan “Rabbimin lütfu sana erişti” yazdırdık. Bu tablo o kanepenin sunumunu öyle güzel anlamlaştırdı ki… Kısacası bilirsiniz özcan Ata kumaşlarla desenlerle oynamayı çok sever. özcan Ata for Bretz 2017 ise net bir duruşu olan mekanların hikayesini yazan bir koleksiyon oldu.

 

Yenilikçi ve renkli moda tercihlerinizle sık sık objektiflerimize yansıyorsunuz. öğrendik ki artık kıyafetlerinizin kendiniz tasarlamaya başlamışsınız. 2017 yılı planlarınız tekstil dünyasına girmek de var mı?

Az öncede bahsettiğim gibi kumaşlarla, desenlerle oynayarak farklılık yaratmayı çok severim. Bu Bretz koleksiyonlarında olduğu gibi benim giyimime de yansır. çeşitli ve farklı kumaşları bir araya getirerek kendime ceket ve yelekler tasarlıyorum. Hatta bu tasarımları ciddi bir koleksiyon altında toparladığımı söyleyebilirim. çarpıcı renkler kullanıyorum. Mesela mendilde, kravatta, ceket yakalarında mor, kırmızı veya desenleriyle ünlü Etro kumaşlar kullanıyorum. Var olan ceketleri de baştan tasarlıyorum. Mesela bir ceketimin kollarını sökerek yelek haline getirdim. Bu yeleği de uzun zamandır ders aldığım tango dansını yaparken giyiyorum. Yine tango için kendime pantolonlar tasarlıyorum. Hatta tango dersinden bir kadın arkadaşım tasarımlarımı çok beğendiğini söyledi ve kendisi için de bir elbise tasarladım. Hem özel bir davette hem de tango yaparken giydi. Bu tasarımları ise evdeki yardımcı Leyla Hanım hayata geçiriyor. Kendisi çok becerikli ve inanılmaz başarılı dikimler yapıyor. Bugün çekimde giydiğim yelek ve cekette benim tasarımım olup Leyla Hanım’ın dikişiyle hayat bulmuştur. Hatta Leyla Hanım’ın adını Lilovi adında markalaştırdık. Diktiği her bir ürünü bu marka etiketiyle bütünleştiriyoruz.

 

Fotoğraflar: Mert Can Alşahin