BU HAYATA HEPİMİZ BELLİ DERSLER ALMAK VE O DERSLERİ VERMEK ÜZERE GELDİK

BU HAYATA HEPİMİZ BELLİ DERSLER ALMAK  VE O DERSLERİ VERMEK ÜZERE GELDİK BU HAYATA HEPİMİZ BELLİ DERSLER ALMAK VE O DERSLERİ VERMEK ÜZERE GELDİK

Dünya değişime ve dönüşüme doğru hızla gidiyor ve bizler de bu değişime çok hızlı bir şekilde adapte oluyoruz. İçerisinde küçücük bir varlık olarak yaşadığımız o koca dünya gitgide gözümüzde küçülüyor. Dilediğimiz an dünyanın herhangi bir noktasında neler olduğunu görebiliyoruz. Teknolojinin aldığı boyut soluk kesici. Bizlere sunduğu konfor ise inanılmaz.

Ve biz… Mavi gezegenin şu döneminde yaşayan şanslı insanlar olarak pek de mutlu değiliz. Bireyselleşme kavramını fazla abarttık gibi. çeşitli sorunlarımızla yaşarken kendimizi kusursuz yaşamlar sürüyor veya kusursuz bireylermiş gibi göstermek en büyük meziyetimiz oldu.

Yaşamı boyunca olumsuzluklardan payını alıp yoluna her koşulda pozitif bakış açısıyla yaklaşmayı ilke edinmiş bir insan olarak açıkçası sosyal medyada gördüğüm abartılmış yaşamlar bana bile fazla geliyor. çünkü görüyorum ki o insanlar mutsuzluklarını boyayıp bizlere sunuyorlar ve bu şekilde suni mutluluklar yaşıyorlar. Ama insanız ve kusurlarımızla mutluyuz. Ve hepimiz birbirimizi çok iyi biliyoruz.

 

Sorunlar yaşamımızda bizi geliştirmek, bizlere yeni bir bakış açısı kazandırmak için vardır. Bir sorunu yaşayıp çözdükten sonra aynı sorun size geldiğinde artık o sorun, sorun olmaktan çıkmıştır. çünkü siz ilk yaşadığınız sorunla bir bakış açısı kazanırsınız ve başkalarına problemmiş gibi gözüken durum artık sizin için bir sinek ısırığı bile değildir. İşte bu yüzden sorunlarla mücadele etmekten korkmamalıyız. Onları yok sayamayız. Yok saydıkça üzerini örter koca bir dağ yaratırız. Ama günümüz insanları bedenleriyle bile barışık değilken sorunlarıyla nasıl barışık olsunlar ki? Bedenlerini filtre yağmuruna tutup bir müddet sonra o görüntüye kendini alıştırıp, ayna karşısına geçince de mutsuz olan insanlar tanıyorum.

öyle insanlar tanıyorum ki kendilerini belli bir yaşamın parçası olarak görüp tekamülleriyle adeta çelişiyorlar.

 

Bu hayata hepimiz belli dersler almak ve o dersleri vermek üzere geldik. Yaşam bizi sürekli sınar. Aslında yaşamı güzel yapan da bu sınavıdır. Hayat bizi sınadıkça gelişiriz, dönüşürüz, büyürüz. Dolayısıyla sosyal medyada o gördüğümüz kusursuz yaşamlar, kusursuz kadınlar, kusursuz adamlar aslında sanallaşan yaşamlar, sanallaşan bedenlerdir. Biz yetişkinler için o yaşamları ve o bedenleri sosyal medyada görmek bir şey ifade etmiyor ama teknoloji içine doğan genç nesli o yaşamlar gerçekten etkiliyor. Mutsuz insanlar farkında olmadan mutsuz bireylerin yetişmesinde etkili oluyorlar. Sosyal medya evet çok önemli bir mecra. Ama hiç ummadığınız bir paylaşımınızla hiç tanımadığınızı bir kişinin yaşamına etki edecek kadar da güçlü bir mecra. Bunun için önce lütfen kendimizle barışalım. Yaşamımızı sosyal medyadan ibaretmiş gibi kılmayalım. Hatta sosyal medyayı bir sosyal sorumluluk bilinciyle kullanalım.

 

Bu ay size rengarenk bir sayı hazırladık. Yazın tüm enerjisini yansıttığımız, başarı ve bilgi sahibi olacağınız röportajlarla donattığımız bir sayı oldu. Umarım keyifle okur, okurken rahatlar, bilgilerinize veya farkındalıklarınıza yenilerini eklersiniz. Her dakikasını özümseyerek, dersini alarak ve olduğu gibi içten paylaşımlarla renklendirdiğiniz bir yaz olması dileğiyle… Hem iyi tatiller hem de iyi bayramlar dilerim…

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…