BUGÜN UMUT KOŞUSUNUN 15. YILINDAYIZ

BUGÜN UMUT KOŞUSUNUN 15. YILINDAYIZ BUGÜN UMUT KOŞUSUNUN 15. YILINDAYIZ

Mutluluğumu ve yaşadığım gururu buradan sizlere anlatabilmem imkansız. Sadece şunu söyleyebilirim ki şu an emeklerimin karşılığını gerçeğe dönüştürebilmenin inanılmaz keyfini sürüyorum. Bu dergiyi kurduğumda içimde büyük bir umut vardı. O umut bana hayaller kurduruyor, o hayallerin peşinden koşuyor ve onları yavaş yavaş yakalıyordum. Modumu düşürecek, önüme çıkan belki çok büyük belki de çok küçük engellerin üzerinden atlıyor, onları görmeden yoluma devam ediyordum. Hızlı bir şekilde koştuğum için o engellerde çok uzağımda kalıyor ve silinip gidiyordu. Çünkü biliyordum ki onlara takıldığım an içimdeki o yüksek umuda ihanet etmiş olurdum. Ben koştukça içimdeki umudum daha da yeşilleniyor, dallanıyor budaklanıyordu. O umut büyüdükçe onu başkalarıyla paylaşmaya başlıyordum. İçimdeki umudu yeşertmeye gönüllü olanlar benimle birlikte yürüdüler. Benimle birlikte Klass’a emek veren her bir üyesi birbirinden değerli ekibim o umudun dallarından birer tane aldılar ve tıpkı benim onu sahiplendiğim gibi sahiplendiler. Gece gündüz benimle birlikte çalıştılar. İşte bugün bu umut koşusunun 15. yılındayız.

Bu süreçte benimle olan herkese buradan kocaman bir teşekkür gönderiyorum. İçimdeki bu güçlü umudu ben ancak onlarla birlikte yeşertebilirdim. Mesela umudun peşinde gece gündüz çalıştığım her gün beni destekleyen çok güzel bir ailem var. Eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum, onlardan ayrı kaldığım her zaman dilimini çok güzel idare ediyorlar. Benimle dirsek dirseğe çalışan ekibim ise iyi ki varsınız ve yollarımız iyi ki kesişmiş. Her biriniz benim tek başıma çıktığım bu keyifli yolda bana çok değerli birer yoldaş oldunuz. Birlikte yeni hayaller kurup o hayallere birlikte ulaşmanın keyfini yaşadık. İlmek ilmek çizdiğimiz bu tablo o kadar güzel oldu ki bize her baktığımda gururlanıp durdum. Hele en son Altın Palmiye ödül Töreni’nde hep birlikte sahneye çıkıp ödülümüzü kucaklamamız ise bu tablonun güzel bir çerçevesi oldu. Kısacası çok mutluyum, çok gururluyum. Hem çok güzel bir aileye hem de ailemin birer üyesi gibi olan ekibim olduğu için. Ve bu güzel aile sizlerle birlikte daha da çok büyüdüğü için…

 

çıkardığımız her bir sayıyı elime aldığımda “Şükürler Olsun” diyorum. çünkü çıkan her bir sayı o ayki çalışmamızın somut bir örneği demek. Benim içimde günden güne yeşeren umuduma sadece ekibimin değil sayısız değerli insanın ortak olması demek. Bana inanmaları, güvenmeleri demek. Ve benim de onların inancını ve güvenini suiistimal etmeden yerine getirmiş olmam demek. Sorumluluklarımı yerine getirmem demek. İşte bu ay o şükür duygusunu o kadar derinden yaşadım ki anlatamam.

 

Bilirsiniz biz her sene Nisan ayında iddialı sayılar hazırlar o ay medyada ses getirmeyi başarırız. Bu sürece dergimizin kilometre taşlarından olan 5. yıl sayısıyla başladık. Dedik ki 5. yıl 500 sayfa olsun. Sonra da öyle bir süreç başlattık ki 10. yılımızda 1000 sayfalık dergi çıkartana kadar her yıl özel sayılarımızı o yılın yaşıyla müsamma olarak çıkarttık. O dönem herkes bize şaşırıyordu. çünkü söylüyorduk ve yapıyorduk. Bir şekilde reklam verenlerimize, dergimizde yer alan isimlere ve okuyucularımıza sözler veriyor ve yerine getiriyorduk. İçimizdeki umuda olan inancımızla dediğimizi yapıyorduk. O dönemler sektörümüz çok daha hareketliydi ve birçok dergi ile daha da şenlikliydi. O zaman yaptıklarımız herkesi şaşırtıyor, bizleri ise gururlandırıyordu. Bugün ise dedik ki 15. yıl sayımızı 750 sayfa yapacağız. Kimileri içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürden ötürü bu hedef karşısında şaşırıyorlardı. Ama onlar da biliyorlar ki biz verdiğimiz sözü tutarız. çünkü yaptığımız işe inanıyoruz. çünkü sizler bize inanıyorsunuz. İşte bugün bize olan inancınızdan ötürü “Şükürler Olsun” diyorum.

 

15. yıl sayımız gerçekten müthiş oldu. Vitrinimiz dediğimiz kapağımız sadece içeriğinin minik bir göstergesi. Her biri ayrı ayrı saygı duyduğum çok değerli isimlerle çok keyifli röportajlar yaptık. Ve bu özel sayımızda 65 röportaj yaparak yeni bir rekorun altına imza attık. 10. yıl sayımızda 51 röportajla bu rekoru uzun zamandır elimizde tutarken yine kendimizle yarışıp 15. yıl özel sayımızda 65 röportaj yaptık ve bu röportajlar 25 gün gibi kısa bir sürede gerçekleşti. Sonsuz bir gayret içinde çalıştığımızı ve 750 sayfalık dergimizi sizlere olağanüstü bir emekle ulaştırdığımızın altını tekrar çiziyorum ve bu emek  gerçekten anlatılmaz, yaşanır. Yine davetleri sizlere Klass yorumuyla bu özel sayımızda sizlere sunduk. Bir de çok özel ödül gecelerinden çok değerli ödüller alarak 15. yılımıza adım attığımız bu değerli dönemde ödül sayımızı 50’ye çıkardık. Bizi bu ödüllere layık gören her kuruma teşekkür ediyorum. Takdir edilip layık görüldüğümüz her bir ödülümüzün bizim için ayrı var. Bu yüzden her bir ödülümü ayrı bir heyecanla alıyor ve ekibimle birlikte elde ettiğim başarıyı bu özel ödülle taçlandırmanın şerefine nail oluyorum.

 

Ve içimdeki o bitmek bilmeyen, yılmadan büyüyen umuda teşekkür ediyorum. Beni o kadar dinç tutuyor ki, “haydi seninle daha yapacak çok işimiz var” diyor.

 

…. Ve yapacak çok işimiz var… Durmak yok yola devam…