Çeşme’ye Yeni Bir Sinerji, Yeni Bir Enerji ve Yeni Bir Katma Değer Sağlayacağız

Çeşme’ye Yeni Bir Sinerji, Yeni Bir Enerji ve Yeni Bir Katma Değer Sağlayacağız Çeşme’ye Yeni Bir Sinerji, Yeni Bir Enerji ve Yeni Bir Katma Değer Sağlayacağız

Dilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Dilek ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı İskender Dilek Sheraton Çeşme Otel bünyesinde yer alacak villa ve rezidans projeleri ile lüks hizmet anlayışlarını Klass’a anlattılar...

Sadece çeşme’nin değil Türkiye’nin de en prestijli ve en değerli konumunda yer alan Sheraton çeşme ciddi bir yenilenme ve yapılanma içerisine giriyor. Dilek Holding’in turizm sektöründeki önemli bir iştiraki olan Sheraton çeşme Otel, sahip olduğu 400 oda sayısını 250’ye düşürüyor ve toplam 33 dönümlük arazisi içerisinde çok özel bir yaşam alanı oluşturuyor. Sheraton markası adı altında otelin yanı sıra villa ve rezidans projesini hayata geçirecek Dilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Dilek ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İskender Dilek, A Plus segmente hitap edecek ve rezidans ve villa projelerinin özellikleri ile hedefledikleri lüks hizmet anlayışını ilk kez Klass okurları için anlattılar.     

 

İSKENDER DİLEK

“Sheraton, çeşme için önemli bir marka. Projemiz açıldığı zaman çeşme’ye yeniden bir çağ atlatmış olacağız. Lüksü farklı bir noktaya getiriyoruz. İlk açıldığımızda da öyleydik şimdi bu projeyle hem çevreye hem de çeşme’ye yeni bir sinerji, yeni bir enerji, yeni bir katma değer katıyor olacağız.”

 

ADİL DİLEK

“Denize bu kadar yakın bir yerde daire sahibi olmak büyük bir ayrıcalıktır. çeşme’de en büyük sıkıntı denize nereden girilebileceği. Kendi eviniz olsa bile hareket etmek zorundasınız. Biz bu boşluğu dolduruyoruz. Bunun yanında bir de otel hizmeti alıyor olacaksınız. Emniyetli ve güvenli. Rezidanslarımıza şimdiden inanılmaz bir ilgi var.”

 

İSKENDER DİLEK

“Bu sahil bandında buranın şartlarında dünyada emsal yok. Türkiye’de arazi olarak birkaç yer sayın derseniz biri çırağan Sarayı’dır, ikincisi Four Seasons İstanbul at the Bosphours’dur, üçüncüsü de Sheraton çeşme’nın arazisidir. Tapulu olması vesilesiyle burası sahip olduğu 33 dönümü ile çok kıymetli bir arazidir. Buradan rezidans alırken sadece metrekare almıyorsunuz. Ayrıcalıklı bir konum, ayrıcalıklı bir hizmet ve lüksü denize sıfır konumda almış oluyorsunuz.”

 

ADİL DİLEK

“30 Haziran 2018 tarihinde bakanlar kurulunun resmi gazetede çıkan yeni bir kararnamesine göre turizm belgeli tapusu olan işletmeler (bizim gibi 4-5 yıldızlı) oda sayısının yüzde 20’si kadar apart, villa, rezidans adı ne olursa yeni kat mülkiyetli, kat ittifaklı tapu ile satabiliyor. Bu da sizin normalde şehirde bir yer alırken nasıl bir tapunuz varsa buradan da alacağınız yerin böyle bir tapusu olacak anlamına geliyor.”

 

Adil Bey, Sheraton çeşme yeni bir proje ile bambaşka bir alana ve görünüme sahip oluyor. öncelikle bu projenin detaylarını sizden öğrenebilir miyiz?

ADİL DİLEK: Bizim bu projedeki en büyük amacımız daha lüks segmente hizmet verebilmek. Bunun için de 400 olan oda sayımızı 250’ye düşürüyoruz. Sahip olduğumuz kongre merkezinin alanını da yıkarak 109 dairelik bir rezidans yapacağız. Bunların içinde 6 tane villa, bir tane penthouse ile geriye kalan 102 tane de 1+1, 2+1, 3+1 daireler olacak. Hem rezidans hem de otel olarak Sheraton markası adı altında hizmet vereceğiz. Şu an çeşme Private Residences olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ancak Marriott Grubu ile de prensipte anlaştık. İmza aşamasında, en geç ağustos sonu gibi de Sheraton markasını kullanıyor olacağız. Proje için yatırım maliyetimiz 50 Milyon Euro. Otel tamamen yenileniyor; yaşlanmış bir bina gidiyor tamamen yepyeni bir bina geliyor. Binayı yıkmıyoruz, koruyoruz. Fakat içi, dışı her şeyiyle yenilenmiş bir şekilde geliyor. 1 Haziran 2020 tarihinde ise yeni konseptimizle, yeni tasarımımızla hizmet vermeye başlayacağız.

 

“çEŞME’DE DENİZE BU KADAR YAKIN, BU KADAR GüZEL LOKASYONDA BAŞKA BİR YER YOK”

Peki, rezidans ne gibi özelliklere sahip olacak?

A.D.: Rezidansın en büyük özelliği otel hizmetinden faydalanılabilirken bununla beraber otelden tamamen bağımsız olarak kullanılabilecek. Farklı destinasyonlarda buna benzer çokça projeler yer alıyor. Fakat hepsinin ortak bir mottoları var; plajı, kapalı havuzu, spa’sı ve buhar alanlarını ortak kullanabiliyorlar. Bizim sistemimizde bunlar tamamen bağımsız olarak otel ve rezidans müşterileri ayrı olarak hizmet alacaklar. Rezidans daire sahibi rezidans alanına girdikten sonra onu bekleyen kendi girişi var, özel karşılayanı, özel lobisi bulunuyor. Rezidans sahipleri için business center olarak kullanabilecekleri bir toplantı salonu yapıyoruz. Kendi özel açık havuzu, kendine ait kapalı otoparkında bir araçlık yeri, 5 metrekare bir deposu ve sahile indiğinde kendine ayrılmış özel bir alanda plajda güneşlenebileceği alana sahip olacak. Bu alanların hiçbirinde rezidans daire sahipleriyle otel misafirleri bir araya gelmiyor. Fakat isterse otel tarafına geçip yeme-içme, lobi, spa gibi her yerinden yararlanabiliyor. Buradaki en büyük ayrıcalığımız denize sıfır olmamız. çeşme’de denize bu kadar yakın, bu kadar güzel lokasyonda başka bir yer yok. Bence buranın kumsalı ve denizi Türkiye’de ve dünyada bir numara. Ilıca, çeşme’nin en yeşil alana sahip olan yerleşim yeri. Sheraton, çeşme için önemli bir marka. Projemiz açıldığı zaman çeşme’ye yeniden bir çağ atlatmış olacağız. Lüksü farklı bir noktaya getiriyoruz. İlk açıldığımızda da öyleydik şimdi bu projeyle hem çevreye hem de çeşme’ye yeni bir sinerji, yeni bir enerji, yeni bir katma değer katıyor olacağız.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ağustos sayısında..