Çırağan Palace Kempinski olarak Türk turizminin tanıtılmasında bir elçiyiz

Çırağan Palace Kempinski  olarak Türk turizminin tanıtılmasında bir elçiyiz Çırağan Palace Kempinski olarak Türk turizminin tanıtılmasında bir elçiyiz

Çırağan Palace Kempinski İstanbul genel müdürü Ralph Radtke 16. “Worldwide Hospitality Awards”ta kazandığı “En İyi Otelci” ödülünü ve hedeflerini Klass’a anlattı

Konaklama sektöründe 40 yılı aşkın süredir işini tutkuyla yapan ve uluslararası markalarda üst düzey görevlerde bulunmuş, sektörün efsane isimlerinden çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü Ralph Radtke 16. “Worldwide Hospitality Awards”da “Best Hotelier” (En İyi Otelci) ödülünün sahibi oldu. Radtke’nin bireysel olarak kazandığı bu ödül hem Kempinski grubu hem de Türk turizmi adına önemli bir başarı olarak dikkat çekiyor. Sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübesi ve sosyal sorumluluk alanındaki duyarlılığı sayesinde dünya çapındaki otel müdürleri arasından sıyrılarak “En İyi Otelci” ödülünü kazanan Ralph Radtke ödül töreni öncesinde ve sonrasında yaşadıklarını, kendisini başarıya götüren kriterleri ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirmek istediği hedefleri Klass’a anlattı.  

 

 

“40 yılı aşkın kariyerimde bugüne kadar hiç ayın elemanı dahi seçilmemiştim. “En İyi Otelci” ödülünün sahibi olmak için demek ki sektörde 40 yıldan fazla hizmet veriyor olmam gerekiyordu. :)”

 

“Bireysel olarak bu ödülü almaktan dolayı çok mutluyum. Ancak bir taraftan da çırağan Kempinski’nin Genel Müdürü olarak bu ödülün sahibi olmak beni Türk turizmi adına ekstra mutlu ediyor. Türk turizmine yeni başarılar eklemek adına çırağan Palace Kempinski’nin ödülden ödüle koşmasını diliyorum.”

 

“Konaklama sektöründeki 40 yılı aşkın deneyimimi ve çeşitli ülkelerdeki görevim dolayısıyla sahip olduğum geniş vizyonu turizme gönül veren ve sektörde daha da ilerlemek isteyen yöneticilerle paylaşmak istiyorum. İnşallah bir gün üniversitede öğrencilere lüks seyahat ve hizmetle ilgili ders vererek bu alandaki bilgi birikimimi sunarım.”

 

“Bugüne kadar hayattan alacağımı aldım. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’da yaşamaktan, Boğaz’ın en güzel noktasında yer alan çırağan Palace Kempinski’nin Genel Müdürü olmaktan dolayı çok mutluyum. Hayatı dolu dolu yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Bugüne kadar kazandıklarımı insanlarla paylaşmak da en büyük misyonlarımdan bir tanesi.”

 

 

Bay Radtke, geçtiğimiz ay Paris’te 16.’sı düzenlenen “Worldwide Hospitality Awards” ödül töreninde “Best Hotelier” (En İyi Otelci) ödülünün sahibi oldunuz. ödül gecesinden ve kazandığınızı öğrendiğiniz an neler hissettiğinizden bahseder misiniz?

5 Kasım 2015 tarihinde Paris’te düzenlenen muhteşem gala gecesinde ismim son üç arasında yer alıyordu. 800 kişilik salonda kurulu büyük ekranda üç finalistin de fotoğrafları bulunuyordu. Organizasyondan sorumlu kişi elinde zarfla sahneye gelip kazanını açıkladığında o üç fotoğraftan sadece benimki ekranda kaldı. Bu etkileyici andan son derece mutlu oldum. çeşitli markaların üst düzey yöneticilerinin de yer aldığı yarışmada oylama online olarak gerçekleştirildi. MEDEF’in Onursal Başkanı ve IFOP Başkan Yardımcısı Laurence Parisot’un ve Starwood Hotels & Resorts Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Bölge Başkanı Michael Wale’ın önderliğinde gerçekleşen ihtişamlı törende ödülü “Worldwide Hospitality Awards”ın özenle seçilmiş jürisinden aldım. Başarılı bir jüri tarafından belirlenen sonuçlar hem beni hem de çırağan ailesini oldukça mutlu etti.

 

Yarışmaya kaç kişi başvurdu? Kaç kişi arasından sıyrılıp bu ödülün sahibi oldunuz?

Dışarından bir genel müdür olarak başvurmak isteyenler olabildiği gibi dileyen herkes başkaları adına da başvuru hakkına sahiptiler. Yapılan başvuruları Worldwide Hospitality Awards Başkanı ve CEO’su Georges Panayotis önderliğindeki jüri değerlendirerek bir eleme yaptı ve yarı finale 10 kişinin adını yazdı. Daha sonra jüri tekrar bir eleme gerçekleştirerek 3 adayı finale bıraktı.

 

“EN İYİ OTELCİ öDüLüNüN SAHİBİ OLMAK İçİN SEKTöRDE 40 YILDAN FAZLA HİZMET VERİYOR OLMAM GEREKİYORMUŞJ

Peki, hangi kriterler bu ödülü almanızı sağladı?

öncesinde ekibimizle birlikte bugüne kadar elde ettiğim başarıların bir sunumunu yaptık.

Yöneticinin finansal performansı, insani ve sosyal yönleri, cemiyet içindeki yeri, sektör içindeki tanınırlığı ve toplum hayatına katkısı gibi çok çeşitli kriterlerin baz alındığı yarışmada bazı genel müdürlerden çok daha kapsamlı raporlar talep edilmesine rağmen benim için böyle bir durum söz konusu olmadı. özgeçmişi gören yetkililer daha fazla detaylı bilgiye gerek olmadığını bildirdiler. Otelcilik sektöründe çalışan kişilerin performansları aylık veya üç aylık olarak değerlendirilir ve başarılı olanlar ayın elemanı seçilir. Konaklama sektöründeki 40 yılı aşkın kariyerimde bugüne kadar hiç ayın elemanı dahi seçilmemiştim. “En İyi Otelci” ödülünün sahibi olmak için demek ki sektörde 40 yıldan fazla hizmet veriyor olmam gerekiyormuş :)

 

“KEMPİNSKİ GRUBU ELDE ETTİĞİM BAŞARIDAN DOLAYI BENİ TEBRİK ETTİ”

Kempinski grubu kazandığınız bu önemli ödülü nasıl karşıladı? Size nasıl geri dönüş yaptılar?

Kazandığım bu ödül tüm Kempinski ailesine duyuruldu. Başkanımız dahil Kempinski’nin bütün genel müdürleri tebrik mesajı gönderdi. çırağan Palace Kempinski dünyanın en iyi oteli seçilmiş olsaydı tüm ekibimizin tebrik etmesi gayet doğal olurdu. Bu, kişisel bir ödül olduğu için daha farklı bir yaklaşım olabilirdi. Ancak genel başkanından genel müdürlerine ve farklı departmanlardan çalışan elemanlara kadar bütün Kempinski grubu elde ettiğim başarıdan dolayı beni tebrik etti. çünkü dönemin Kempinski Genel Başkanı tarafından çırağan Palace Kempinski İstanbul’un Genel Müdürlüğü’ne getirildiğim için Kempinski ailesinde sevilen ve sayılan bir kişi olduğumu biliyorum. Bunun dışında TUROB (Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) Genel Müdürü İsmail Doğan da beni arayarak tebrik etti.

 

Kişisel olarak kazandığınız bu ödülle hem çırağan Palace Kempinski ailesine hem de Türk turizmine önemli bir katkı sağladınız. Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Bu kişisel olarak kazandığım ilk ödül değil. Daha önce 2013 ve 2014 yıllarında “Almanya Dışında Yaşayan En Başarılı Genel Müdür” ödülünü aldım. Tabii ki bireysel olarak bu ödülü almaktan dolayı çok mutluyum. Ancak bir taraftan da çırağan Kempinski’nin Genel Müdürü olarak bu ödülün sahibi olmak beni Türk turizmi adına ekstra mutlu ediyor. çünkü çırağan Palace Kempinski Boğaz’a hakim konumu ve konaklama sektöründeki duruşu sayesinde Türkiye’nin tanıtılmasında çok büyük bir katkı sağlıyor. Bu açıdan çırağan Palace Kempinski olarak Türk turizminin tanıtılmasında bir elçiyiz. Türk turizmine yeni başarılar eklemek adına çırağan Palace Kempinski’nin ödülden ödüle koşmasını diliyorum.

 

Peki, çok sayıdaki rakiplerinizin arasından sıyrılarak kazandığınız bu önemli ödül size neler hissettirdi?

Böylesine önemli bir ödülün sahibi olmak her şeyden önce kişisel olarak çok tatmin edici bir şey. Yaklaşık 50 yıldır hizmet verdiğim sektördeki bu başarıyı hak ettiğimi düşünüyorum. İnsanların elde ettiğim bu başarıyı tebrik etmeleri beni çok mutlu etti. Ancak bu durumdan rahatsız olan kişiler de oldu. Unutmayın ki çevrenizdeki kıskanç insanlar başarınızın göstergesidir. Kazandığım ödülü hak etmediğimi düşünenlere söyleyebileceğim tek şey şu: çok çalışırsanız bir gün siz de böylesine önemli bir ödülü kucaklayabilirsiniz. Beni kıskanmak yerine örnek alırlarsa bir gün onlar da benim gibi başarılı olabilirler.

 

Rekabetin çetin olduğu sektörde hiç kıskançlık duygusuna kapıldınız mı?

Hayatımın hiçbir döneminde kıskanç bir insan olmadım. Sorunuza cevaben sizinle bir hikayemi paylaşmak istiyorum. Bir arkadaşım Bentley marka bir otomobil satın aldı. Onu kıskanmak yerine kendi kendime “Bir gün benim de Bentley marka arabam olacak” dedim. Bu gibi durumlar bana ilham veriyor, beni motive ediyor. Bu nedenle kıskanmak yerine istediğim şey için çok çalışıyorum. Biraz zaman alsa da günün birinde ben de bir Bentley sahibi oldum.

 

“40 YILI AŞKIN DENEYİMİMİ TURİZME GöNüL VEREN VE SEKTöRDE DAHA DA İLERLEMEK İSTEYEN YöNETİCİLERLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM”

40 yılı aşkın bir süredir konaklama sektöründe başarılı bir şekilde hizmet veriyorsunuz ve hatta başarılarını aldığınız ödüllerle taçlandırıyorsunuz. Peki, ne zamana kadar çalışmaya devam edeceksiniz?

Şu anda hayatımın en büyük lüksünü yaşıyorum. çünkü istediğim zaman “Güle güle” diyerek çıkıp gidebilirim. Multimilyoner olmasam da bu lükse sahibim. Afrikalıların “Midenin alacağından fazlasını yiyemezsin” diye bir sözü var. Bu, söze katılıyorum. Yaşım ve bugüne kadar edindiğim tecrübeler gereği farklı bir bakış açısına sahibim. Bu yaşıma kadar çalışmamdaki amacım kesinlikle para kazanmak değil. Konaklama sektöründeki 40 yılı aşkın deneyimimi ve çeşitli ülkelerdeki görevim dolayısıyla sahip olduğum geniş vizyonu turizme gönül veren ve sektörde daha da ilerlemek isteyen yöneticilerle paylaşmak istiyorum. İnşallah bir gün üniversitede öğrencilere lüks seyahat ve hizmetle ilgili ders vererek bu alandaki bilgi birikimimi sunarım. Hayatta her konuda paylaşmanın önemine inanıyorum. örneğin sizinle burada otelimizin terasında oturup sohbet ederken güzel vakit geçiriyorum. Ancak aynı zamanda çalışanlarımızla da iletişim kurup onlarla da bir şeyler paylaşıyorum.

 

Başarılı bir otel müdürü olmanızın yanı sıra ödülü kazanmanızda da etkili olan sosyal sorumluluk alanındaki duruşunuzla örnek bir insansınız. Son olarak sosyal sorumluluk alanında yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?  

Bugüne kadar hayattan alacağımı aldım. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’da yaşamaktan, Boğaz’ın en güzel noktasında yer alan çırağan Palace Kempinski’nin Genel Müdürü olmaktan dolayı çok mutluyum. Hayatı dolu dolu yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Bugüne kadar kazandıklarımı insanlarla paylaşmak da en büyük misyonlarımdan bir tanesi. Genel Müdürlük kimliğimin dışında bir insan olarak sosyal sorumluluk alanında da dünya çapında bir şeyler yapmam gerektiğini düşüyorum ve bunun için Ruanda’da 60 tane çocuğun 12 yaşına kadar bakımlarını üstlenmekteyim.