Dış Görünüşle Birlikte Ruhları da Güzelleştirmek İstiyoruz

Dış Görünüşle Birlikte Ruhları da Güzelleştirmek İstiyoruz Dış Görünüşle Birlikte Ruhları da Güzelleştirmek İstiyoruz

Lisya Beauty Kurucu Ortakları Selda Tahincioğlu Özkök ve Alin Arslan, 2018 yılının trend uygulamalarını ve merkezlerinin özelliklerini Klass’a anlattı…

 

Lisya Beauty, tüm dünyada takip ettiği yeni teknolojileri kliniğinde hastalarına uygulayarak kazandırdığı doğal ve canlı görünümle adından söz ettiriyor. Amaçlarının insanları mutlu etmek olduğunu ve bu felsefeyle insanların dış görünüşüyle birlikte ruhlarını da güzelleştirmek istediklerini söyleyen Lisya Beauty Kurucu Ortakları Selda Tahincioğlu özkök ve Alin Arslan, 2018 yılındaki trend uygulamaları ve hizmet kalitelerini Klass’a anlattı.

 

 

 

 

 

Selda Hanım, öncelikle Lisya Beauty ekibi olarak danışanlarınıza nasıl bir yaklaşımla hizmet veriyorsunuz?

 

SELDA TAHİNCİOĞLU öZKöK: Bütün dünyada ve Amerika’da farklı uygulama trendleri gelişiyor. Ama benim her zaman savunduğum şey yüz ifadesi değişmeden yapılan uygulamalardır. Cildin kalitesini arttırmak, kolajeni tetiklemek, uyarmak ve beraberinde doğalını koruyan genç ve sağlıklı bir cilt hedefinde yol almayı çok önemsiyorum. Son zamanlarda insanların dudakları çok abartılı, elmacık kemikleri çok abartılı, yanlış yapılan dolgular sonucunda genişleyen yüzler görüyoruz. Bunlar maalesef yanlış yapılmış uygulamalar. Dediğim gibi önce cilt kalitesi arttırmalı ardından gerekli uygulamalar yapılmalı. Bunun için iki farklı ekol var. Bir tanesi Amerikan ekolüdür ve bu ekol daha çok lazerlerle, cihazlarla, ultrason ve radyo frekans uygulamalarıyla çalışan. Bir diğeri de Fransız ekolü yani daha çok mezoterapi, vitamin ve dolgu uygulamalarını tercih eden ekoldür. Aslında ikisinin kombini küçük küçük dozlarda yapılırsa doğal bir ifadeye kavuşuluyor. Bizim kadınlarımız biraz sabırsız. Bir anda her şey olsun istiyorlar. Biraz sabırlı olmak lazım bunun yanında da emek vermek gerekiyor. Bunlar çok önemli şeyler. Hollywood starlarına da bakıldığında ciltleri çok fresh, bu herkes için böyle olmalı. Benim Lisya Beauty’i açmadan öncelikli idealim buydu; yurtdışındaki enstitüler kalitesinde bir yer kurarak o bakımı insanlara öğretmek ve insanları doğru yönlendirmek istiyordum. Mesela cilt bakımını bir temizlik olarak düşünmek gerekiyor. Yaşadığımız şehirde aşırı hava kirliliği var ve maalesef 28 günde cildin yüzeyinde ön tabaka birikiyor. Bu yüzden düzenli olarak cilt bakımı yaptırmak lazım. Ben buraya gelen herkesi bu konuda hakkında bilinçlendirmeye çalışıyorum.

 

 

 

2018 yılı Lisya Beauty için nasıl başladı ve merkeziniz bünyesine katılan yeni uygulamalar nelerdir?

 

S.T.ö.: Yurtdışındaki bütün dermatoloji kongrelerine ve güzellik fuarlarına bizzat kendim giderek takip ediyorum. Bütün yeni çıkan cihazların tekniğini aşağı yukarı bildiğim için bunların hepsini takip ediyorum. Amerika’da dermapen uygulaması çok fazla yapılıyor. Dermapen uygulamalarının sonuçlarından memnunuz ama kalın ve problemi fazla olan ciltler için kimyasal ya da bitkisel peelingleri severek uyguluyoruz. Kimyasal peelingte Amerikalı bir firmayla çalışmaya başladık ve bu markanın lansmanını çok yakında gerçekleştireceğiz. Bu peeling üstteki tabakayı soymadan direkt işlemini cildin alt tabaksında yapıyor. Yani kimyasal peeling yaptırıyorsunuz ve cildiniz soyulmuyor. Uygulama direkt olarak cilt altında çalışıyor ve cildi gençleştiriyor. İyi bir Amerikan markası. Biz yaklaşık üç aydır deniyoruz ve sonuçlar güzel. Seanstan çıkıldığında ciltte soyulma olmuyor,ışıltı oluyor.

 

 

 

“BU üRüNLER 2018 YILINA DAMGASINI VURACAK”

 

Kliniğinizdeki kullanmaktan keyif aldığınız cihazlardan bahsedebilir misiniz?

 

S.T.ö.: Fraksiyonel lazer cihazlar bilindiği üzere ciltte kızarıklık yarattığından kişiye kullanım konforu sağlamıyordu. öyle ki bu uygulamalardan yararlanan kişiler bir müddet sosyal yaşamlarından geri kalıyordu. Onun yerine alternatif yine cilt altında, cilt yüzeyinde herhangi bir yıpranma yapmadan çalışan franksiyonel radyo sistemi çıktı. Fraksiyonel radyo sistemiyle çalışan cihaz sayesinde cilt yenileme, çatlak tedavisi ve yüzde oluşan ince çizgileri giderecek çalışmalar yapabiliyoruz. Açıkçası ben bu ürünlerin 2018 yılına damga vuracağını düşünüyorum. Bu franksiyonel radyo frekans uygulamasını aynı zamanda altın iğneyle de kombinleyebiliyoruz. Altın iğne cildi sıkılaştırıyor lift ediyor, franksiyonel radyo frekans da de cildin yüzeyini pürüzsüzleştiriyor. Total bir leke tedavisi değil ama cildi bir ton açıyor. Mesela ciltte ufak tefek problemler var (çok koyu lekeler olmamakla birlikte), cildimizin aydınlanmasını istiyorsak o zaman franksiyonel radyo frekans yapıyoruz. Ciltte uygulama yapıldıktan bir hafta sonra hafif hafif kabuklanmalar oluyor. O kabuklanma da dökülüyor tamamen aydınlanma oluyor. Sosyal hayatı kesinlikle etkilemiyor. Bunun yanı sıra tamamen FDA onaylı Amerikan cihazları kullanıyoruz.

 

Devamı Klass Magazin Şubat sayısında...

Fotoğraflar: Yavuz Kaynar