Güne Sevgiyle Ve Güzel Dileklerle Başlayabilmenin Gücü

Güne Sevgiyle Ve Güzel Dileklerle Başlayabilmenin Gücü Güne Sevgiyle Ve Güzel Dileklerle Başlayabilmenin Gücü

Dünyamızda ve ülkemizde yaşamak gittikçe zorlaşıyor. Akıl gözüyle baktığımızda etrafımız kara bulutlarla kaplı.. Maddi-manevi sıkıntıların sonu gelmiyor ne yazık ki. Ancak; içinde bulunduğumuz şartların zorluklarına odaklanarak, Endişe ve korku içinde yaşamaya devam etmemiz mümkün değil. Tam da bugünlerde, yaşadığım bir tecrübeyi paylaşmak istiyorum..

Doksandokuz depreminde ciddi olarak depresyona girmiştim. Yaşadığımız ev üzerimize yıkılacakmış gibi geliyordu. Uyuyamıyordum. İlaçlar alıyordum fayda etmiyordu.. Tek konum depremdi..!!..

 

Nihayet bir gün böyle devam edemeyeceğimi anlayabildim. Bizi  Sevgisinden Yaratan, tüm alemleri yöneten bir güç vardı. Her ruh, nerede tekamül edebilecekse orada doğuyordu. Hangi ülkede, nasıl bir ailede dünyaya geleceği planlanmıştı..

Bizler aklımızla ve gönlümüzle gelişecek, olgunlaşacak, arınacaktık. Ancak; hayatımızı ne kadar doğru yaşamaya çalışsak da Tekamülümüz için yaşamamız gerekenleri değiştiremezdik. Bana göre bunun adı kaderdi.. Ve asla önüne geçilemezdi..

Her canlının olduğu gibi, toplumların da kaderi olmalıydı. Doğal afetler, terör iyilerin de kötülerin de canını alıyordu..!! Bu nedenle; Zihnimizde ki korku çekmecelerini, iyimser düşüncelerle doldurarak, hayatın sert rüzgarları karşısında, kökü sağlam çalı gibi dayanarak, bizi aşan, çaresiz bırakan konular da ise; Yüce Yaratan'a teslim olarak, hayatımıza devam etmemiz gerektiğine inanarak yaşamamız gerekiyordu..

 

HAYATIN BANA öĞRETTİKLERİ...

Hayat bana; korkunun ecele asla faydası olmadığını, sevmenin-sevilmenin ruhumuzun ve bedenimizin can suyu olduğunu, İyi niyetli olmanın, her şartta şükredebilmenin kazanımlarını, ailemizin, dostlarımızın kıymetini bilmenin gerekliliğini, Vicdanlı olmanın, her gönüle değer vermenin huzurunu, bencil, egosu yüksek, hırslı ve acımasız insanların  yalnız kalacağını, hasetten, kinden, nefretten uzak kalmanın iç huzurunu, çalışmanın, üretmenin, paylaşmanın, yardım etmenin güzelliğini, İyiliklerin de, kötülüklerin de mutlak geri döndüğünü, bana yapılanlara değil, benim ne yaptığıma odaklanmam gerektiğini, susmayı bilmenin, hiçbir şartta çirkinleşmemenin zarafetini, yaratan'a inanmanın, dua etmenin yaşamın şifreleri olduğunu öğretti..

Biliyorum ki; yaşarken ne sorunlarımız ne de sınanmalarımız bitecek. Biri nihayetlenirken yenisi gelecek.. (Az zehir az da bal diyor ya şarkıda).. Ne zaman ki bu gerçekleri aklım ve gönlümle kabul ettim hayatım değişti.!.

Bazen yapamadıklarım oluyor, tökezliyorum ama ümidimi kaybetmiyorum. Yaratan bize taşıyamayacağımız yükü vermiyor.. Bir şekilde dayanıyoruz.. Sabretmeyi, isyan etmemeyi, inandığımız doğrularla yürümeyi öğreniyoruz..

Sevmeyi gerçek anlamda öğrendiğimiz de ise; hayat bayram olacak...

 

Terör korkusuyla yaşanılan günlerde, bu yazının iyi geleceğini düşündüm. Güneş'in doğduğu her güne sevgiyle, güzel dileklerle başlayalım diyorum. Dileklerimiz dualara dönüşecek ve huzurlu yaşamanın kalesi olacaktır..!!..