HAYATIN BİTMEYEN SÜRPRİZLERİ

HAYATIN BİTMEYEN SÜRPRİZLERİ HAYATIN BİTMEYEN SÜRPRİZLERİ

Eylül ve ekim ayları peş peşe tatsızlıklar yaşadığım günlerle geçti. Ailece zor günlerden ve çok zor sınavlardan geçmekteyiz. Hani aklımıza gelmeyen başımıza geldi denir ya aynen öyle işte..!!.. İki gün önce düşüp ayak parmağımı kırmam eksikti. O da oldu. Büyüklerimiz "Allah yaşadığınız sıkıntıları unutturmasın" der. Ne olursa olsun asla ümitsizlik penceresinden bakmamalıyız.. Hayat bizi sınıyor...

 

Her an yeni sürprizlerle karşılaşabiliyoruz..

çoğu canımızı acıtıyor. En çokta insanların yoran acımasızlığı. Birbirleriyle ve çevreleriyle hesaplaşmalarının sonu gelmiyor.

 

üstelik hayat bir saniye sonrasını bile kendine saklarken başkalarının ne yaptığı ile uğraşmakta sınır tanımamak niye?

 

Bizim ne övüp yere göğe sığdıramadıklarımıza bir faydamız olur, Ne de yerden yere vurup, eleştirdiklerimize zarar verebiliriz. çünkü hepsi geçicidir. Konuşulur, tartışılır, gündemden düşer.

 

Kalıcı olan bizim kendimize yaptıklarımızdır. Verdiğimiz zarardır. Bilip bilmeden dilimize dolayıp konuştuklarımızın günahı ağırdır. Biten ilişkilerin ardından gündeme gelenlerde ayrı bir hayal kırıklığı.

 

Haksızlığa uğradığını söyleyenlerin verdiği tepki sınırları zorluyor. İnsani değerler çiğneniyor. Neticede insan ASLINDA kendini ortaya koyuyor. ülkemizde, dünyamızda, çevremizde yeteri kadar canımız yanıyor. Birbirimize el vermek, sevgimizle dualarımızla destek olmak çok mu zor?

 

Allah başa çıkabileceğimiz sıkıntılarla, baş edebilme gücü versin.

 

 

 

İNANç VE  SEVGİ” GENETİK KODLARIMIZI DEĞİŞTİRİYOR

 

çoğumuzun genetik kodlarında önemli hastalıklar vardır. Genetiğimiz hücremizdeki çekirdeğin içindeki kromozomlarla taşınır. Kromozomlarda DNA ve özel proteinlerin birleşmesi ile oluşur.

 

Bilimsel çalışmalar genetik mirasın kader olmadığını gösteriyor!

 

Genlerinde olmayan hastalıklarla boğuşan bir çoğunluk da var. Demem odur ki; çevre şartları, yediklerimiz-içtiklerimiz hasta ediyor... Sadece onlar mı?.. Negatif düşüncelerimizin, karamsarlığımızın, Sevgisizliğimizin, korkularımızın organlarımızı hasta ettiği kanıtlanmıştır. Yaşadığımız şartlarda en sağlam genetik kodları olanlar da hastalar. Her yaş grubundan insanlar grip gibi kansere yakalanıyor.

 

Kalp-damar, şeker ve tansiyon hastalıkları almış başını gidiyor. Sağlığımızı korumak kolay olmasa da elimizden geleni yapmalıyız. Sağlığımızı tehdit eden zehirlerden uzak yaşamayı seçmeliyiz.

 

Artık hepimiz ruh ve beden sağlığının gerekçelerini biliyoruz. Uyarılara aldırmadan yaşayarak hasta olmakta kader değildir. Genetik mirasımızı görmezden gelip tedbir almamakta olmuyor.

 

Genetik haritamızı çıkarmamız ve danışmanlık almamız öneriliyor. Şükürler olsun ki genetik kodlarımızı değiştirebileceğimiz kanıtlandı. Genlerimizden gelen hastalıklara yakalanmadan kurtulabildiğimiz gibi, Hastalık geldiğinde inançla savaşarak, genetik kodlarımızı değiştirebiliriz. Tıpta ki müthiş gelişmelere, doktorlarımızın maharetine güvenmek,

 

İnancımız, sevgi alışverişi içinde olmamız, moralimiz şifamız olacaktır…