HAYATIN DENGESİ ADALETLE SAĞLANIR

HAYATIN DENGESİ ADALETLE SAĞLANIR HAYATIN DENGESİ ADALETLE SAĞLANIR

Allah bizi ne kadar da hassas bir dengede yaratmış. Sadece bizi değil dünyayı da aynı dengede yaratmış. Ama bu hassas dengeyi ayrıca büyük bir güçle yoğurmuş. İşte ben bu gücün ‘Zaman ve Sabır’ olduğunu düşünüyorum. Zaman ve sabır kavramı da kendi arasında büyük bir denge içindedir. Zaman geçer siz sabredersiniz. Sabır gösterirsiniz ve zaman geçer. Kısacası yaşamınızdan verirsiniz ama hayatınızın bozulan dengesini elde edersiniz. Kısacası hayat bir şekilde dengeyi bulur. Önemli olan bu dengeyi bozmadan ya da bozulduğunda çok da zaman geçirmeden yerine koymaktır.

 

Hayatın dengesi ise adaletle sağlanan bir şeydir. Adalet ise her şeye ve herkese hak ettiğini vermekle olur. Bir çiçeğe ihtiyacı kadar su verirsiniz. çünkü bilirsiniz ki fazlası da azı da onun kurumasına yol açacaktır. İşte bu Allah’ın kurduğu adaletli dünya düzeninin minik bir örneğidir. İşte bu yüzden hayatımızda bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsak önce nerede bir dengesizlik olduğuna bakalım. “Ne yapıyorum da mutsuzum, ne yapıyorum da sağlıksızım, ne yapıyorum da yalnızım…” Hassas terazinin ayarına bir bakın bakalım. Ya bir şeyleri fazla ya da bir şeyleri az yapıyorsunuzdur. Kısacası önce yapmanız gereken çuvaldızı kendinize iğneyi başkasına batırmanızdır.

 

Ama biz ne yapıyoruz? En küçük bir sorunda suçu başkasına atıyoruz, haklılık yarışı içine giriyoruz. Sonra bozulan dengenin üzerine sürekli bir dengesizlik daha ekliyor ve içinden çıkılmaz bir hale getiriyoruz. Tıpkı doğanın dengesini yıprattığımız gibi kendi dengemizi de yıpratıyoruz. Halbuki zamanın akışına güvensek ve sabretsek denge kendini kısa sürede bulacaktır. Ama insan evladı bu şekilde davranarak koca bir düğüm topu ortaya çıkartıyor. Sonrada bedeni, ruhu, zihniyle birlikte göstermediği o sabır ve zaman kendisinden intikam almaya başlıyor… Tıpkı doğanın zaman zaman aldığı intikam gibi.

 

Kısacası sabır sorunlar karşısındaki en büyük silahımızdır. Zaman ise ilacıdır. Her birey kendine dönse, kendi bedeni, ruhu ve zihni arasındaki o müthiş uyum dengesini yakalayıp hareket etse bu dünya kesinlikle daha güzel insanlarla daha güzel bir hale gelecektir. Ama unutmayalım ki hiçbir şey için geç değildir. çünkü tüm yıpratmalara karşı Yaratanın nasıl ki affediciliği olağanüstüdür; doğanın da, bedenin de affedici yönü çok büyüktür. Unutmayın siz bir yaparsınız beden, ruh ve zihin on adım iyileşir.

 

 

 

Gelelim benim hayatımın önemli bir denge unsuru olan Klass’a.

 

Klass Ailesi olarak yoğun bir döneme girdik. 2017 yılını bitirmeye hazırlandığımız şu günlerde ben ve ekibim yoğun bir koşuşturma içinde sizlere dergimizi ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ay yoğun bir davet maratonu vardı. Her birini takip etmeye çalışıp Klass farkıyla sizlere sunduğumuza inanıyorum. Her ay olduğu gibi dergimizde yine çok özel isimlerle çok keyifli röportajlar yaptık. Kapağımızda tüm asaletiyle yerini alan Ahu Orakçıoğlu’nun muhteşem evinde çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Başarı hikayeleri yine güzel röportajlar eşliğinde sayfalarımızda yer buldu.

 

Biliyorsunuz son zamanlarda Türkiye’nin en ünlü tekstil markaları ciddi çalışmalara imza attılar. Bu çalışmaların odağı ise sosyal yaşam dünyasının ünlü yüzleri oldu. Yasemin özilhan, Arzu Sabancı, Derin Mermerci gibi ünlü isimlerin davetlerde sergiledikleri şıklıkları artık ünlü markaların vitrinlerinde moda severlerle buluşuyor. Bu çalışmalarla birlikte son yıllarda çok alışık olduğumuz “Tasarımcı-marka birliktelikleri” kavramına “stil ikonu-marka birliktelikleri” kavramı da eklendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Açıkçası benim çok beğendiğim; yaratıcı, enerji dolu bulduğum yenilikler bunlar. Türk markaları ne kadar desteklenirse, ne kadar tercih edilir ve ne kadar zikredilirse dünyaya açılması da o kadar mümkün olur. Mesela ben kendi adıma ağırlıklı olarak hep Türk markalarını giyerim. Her birimiz onlara ne kadar destek verirsek o kadar dünyaya yayılan markamız olur diye düşünüyorum. Bu arada unutmayın Klass da bir Türk markası ve siz okuyucularımızın güzel destekleriyle bugün buralara geldi. Onca dünya devi copyright dergiye rağmen Klass bugün Türkiye’nin en çok reklam alan dergisi sıralamalarında ilk sıralara yerleşiyor. Bugün bu noktaya gelmemizde bizim Türk markalarına verdiğimiz önemli desteğin büyük rolü var. Bizim emeklerimize verdiğiniz güzel karşılıktan dolayı ekibim adına siz okuyucularımıza tekrar teşekkür ederim ve elinizde tuttuğunuz dergiyi keyifle okumanızı dilerim.

 

 

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…