Hedefimiz By Yasa’yı Bir Dünya Markası Yapmak

Hedefimiz By Yasa’yı Bir Dünya Markası Yapmak Hedefimiz By Yasa’yı Bir Dünya Markası Yapmak

By Yasa Butik Kurucusu Yeliz Yasa, başarılarının sırrını ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı...

İstanbul’un bilinen eski tekstilcilerinden birinin kızı olarak baba mesleğini icra etmek üzere ilk butiğini Bahçeşehir’de açarak müşterilerini modayla buluşturan Yeliz Yasa, kurucusu olduğu By Yasa butik zincirini aile şirketi olarak diğer üç kardeşiyle birlikte yürütüyor. Sektöre girdiğinde kısa bir süre sonra insanlar tarafından çok fazla tercih edilen bir mağaza olan By Yasa’nın süreç böyle ilerleyince ikincisini, çok yakında da üçüncüsünü açacaklarını müjdeleyen Yeliz Yasa, butiklerinde yer alan ve yurt dışına da yoğun bir şekilde gönderdikleri ürünlerinin tasarımını kendisi yapıyor. üretimleri de kendi atölyelerinde gerçekleşen By Yasa markasına çok fazla bayilik teklifi geliyor. Kardeşleriyle birlikte yeni şubeler açmaya devam edeceklerini belirten By Yasa’nın Kurucusu Yeliz Yasa ile kuruluş hikâyelerini, başarılarının sırrını, tasarım ve üretim süreçleri ile gelecek hedeflerini Klass okurları için konuştuk.  

 

Yeliz Hanım, yaklaşık 4 yıldır Bahçeşehir’deki butiğinizle müşterilerinizi modayla buluşturuyorsunuz. Moda ve tekstil dünyasıyla buluşmanız nasıl oldu?

Aslında benim çocukluğum tekstil sektöründe geçti diyebilirim. Babam İstanbul’da çok iyi bilinen eski tekstilcilerdendir. Yani benim modanın içinde olmam 4-5 senede gelişmiş bir şey değil. çocukluğumdan beri tekstil sektöründe kumaşların, tasarım kıyafetlerin içerisinde büyüdüm. Oldum olası çocukken de kumaşlardan kendime tasarımlar yapmaya çalışırdım. İş faaliyete geçmeye geldiğinde de süreç biraz hızlı ilerlemiş oldu. 4 senedir de severek müşterilerimizi modayla buluşturuyorum. 

 

Yakaladığınız başarıyla ikinci şubenizi de açtınız ve yakın zamanda onu da büyütmek için farklı bir noktaya taşıdınız. Bu süreçten bahseder misiniz?

İlk etapta küçük bir butikle başladım. “Küçük bir butik” demek de doğru olmaz tabi orası benim hala göz bebeğim. Sanırım 100. şubeyi de açsam, orası hep benim en değerlim olarak kalacak. Sektöre girdiğimde kısa bir süre sonra insanlar tarafından çok fazla tercih edilen bir mağaza olduk. Süreç böyle ilerleyince de insanların ihtiyaçlarının çok daha iyi bilincinde olmaya başladık. Hiçbir zaman amacımız tasarım kıyafet adı altında fazla bir kar sağlamak değildi; çünkü biz bu işi severek gönülden yapıyoruz. Tabi bu süreç de erkek kardeşimin, eşinin ve kız kardeşimin hakkını asla ödeyemem. En büyük desteği onlar sağladı ve hala daha sağlıyorlar. Aile firması olmanın da bu süreç de çok büyük bir etken olduğunu söyleyebilirim. İki elinizle sahip çıkabileceğiniz noktaları düşünün, bir de 4 kişi tarafından yönetilen 8 el düşünün. Birimizin yetişemediğine öbürümüz çok rahat yetişiyor, hal böyle olunca da tabi kısa bir süre içerisinde el birliği ve sevgi bağıyla çok güzel bir başarı elde edebiliyorsunuz.

Butiğinizde satılan ürünlerin tasarım ve üretim aşamalarında bulunuyor musunuz?

Tabi ki. %90 ürünümüzün tasarımıyla da üretimiyle de biz ilgileniyoruz. Tasarımları ben yapıyorum, üretim aşamasında da yeni açtığımız şubemiz de atölyemiz var ve atölyede çalışan ekip arkadaşlarımız var. üretim kısmı da onlara düşüyor. Onların da bu işte çok başarılı olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Nisan sayısında...