Karaca’nın hikâyesi, 1973 yılında umutlarını paylaşan dört kardeşin güçlerini birleştirmesiyle bir cam atölyesinde başladı. Karaca’nın üçüncü kuşak temsilcisi Fatih Karaca, 2006 yılında Yönetim Kurulu üyesi olarak geldiği 50 kişilik Karaca’da yaptığı büyük atılımlarla bugün cirosunu 30 Milyon TL’den 2 Milyar TL’ye ulaştırarak 60 kat büyüttü. Bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, Polonya, Romanya ve Almanya’da yeni mağazalar açarak yurt dışı atılımlarına hızla devam eden Karaca Group’un Yönetim Kurulu üyesi Fatih Karaca, “Hedefimiz önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünya markası olmak” diyor. Kendi kategorisinde Türkiye’de ilk akla gelen marka olan, dünyaya sadece ürün değil kültürümüzü de ihraç eden Karaca Group’un Yönetim Kurulu üyesi Fatih Karaca ile dünya markası olma yolunda gerçekleştirdikleri yurt dışı atılımlarını, başarılarının sırlarını, inovatif yeni sezon ürünlerini ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı.
“Karaca, her yıl yaptırdığımız IPSOS’un ve GFK’nın araştırmalarında son 8 yıldır Türkiye’de bu kategorilerde ilk akla gelen marka. Sizi insanlar ön plana almış, size değer vermiş bu değerin karşılığında da sizin o insanların gururlandığı bir şeyler yapmanız gerekiyor. Bizde bu ürünlerimizi, bu konseptlerimizi yurt dışına taşımaya çalışıyoruz.”
“Dünya çok hızlı değişiyor, her şey çok hızlı ilerliyor. Hedefim, önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyada bu sektörde adımızın tamamen duyulmuş olması. Şu anda bile söylenmeye başladı. Dünyada birçok rakibimiz inci yemek takımımızı biliyor, granitte ne kadar başarılı olduğumuzu söylüyor.”
“Ben 2006 yılında işin başına geldiğimde ciromuz 30 Milyon TL idi. Şimdi 2 Milyar TL’ye gelmişiz. 12 yılda bu artış çok ciddi bir ivme. Yaklaşık 60 kat büyümüşüz. çocuk büyütmek bazen bir proje gibidir denir. Ben küçükken babam ve amcamlar benim üzerimde çok ciddi yatırımlar yaptılar.”
“Ben Karaca’da göreve başladığım andan itibaren işinin hep en iyisi olan insanlarla çalışmaya gayret ettim. İyi insanlarla çalışınca işlerin de iyi oluyor. 2006 yılından beri çalıştığım tüm danışmanlık firmaları, reklam firmaları, iş birlikçilerimiz bana çok şeyler kattı. Tek başına bir şey yapmak mümkün değil.”
“Başarılı olmanın birinci kuralı işinde iyi insanlarla çalışmak. Bu çok maliyetli bir şey belki ama işinde iyi insanla çalışırsan iyi sonuç alıyorsun. Bilmediğini biliyorsan ve iyi insanlarla çalışma konusunda bir ego problemin yoksa bence her şey doğru bir şekilde ilerliyor.”
Fatih Bey, Karaca Türkiye’nin en önemli markalarından bir tanesi. öncelikle, sizce Karaca markası Türkiye için ne ifade ediyor?
Tüketiciye göre neyi ifade ettiğine değinmek gerekirse Karaca, porselende, çatal-bıçakta ve tencerede, her yıl yaptırdığımız IPSOS’un ve GFK’nın araştırmalarında, son 8 yıldır Türkiye’de bu kategorilerde ilk akla gelen marka. Aynı zamanda tüketiciye Karaca nedir diye sorduğumuzda tüketici ‘inovasyon’ diyor. Yani Karaca bir şey yaptıysa mutlaka değer katmıştır, sıradan bir ürün yapmamıştır. Mesela Karaca inciden yemek takımı yapmış. Herkes bone china’dan veya porselenden yemek takımı yapıyorken biz işin içine inci katmışız, farklı bir katma değer koymuşuz. Herkes seramik ve teflon tencere kullanıyorken Türkiye’de graniti ilk defa Karaca kullanmış. Şimdi Diamond diye bir ürün çıkartıyor. Karaca kendi kategorisinde akla gelen ilk marka ama bunun sebebi de Karaca’nın, bu kategorilerde mutlaka yeni bir şey yapmış, tüketicinin hayatına bir kolaylık sağlamış ve ürünlerine katma değer sağlamış olmasıdır.
“POLONYA’DA, ROMANYA’DA VE ALMANYA’DA KENDİ MAĞAZALARIMIZI AçIYORUZ”
Karaca Group’un hedefleri arasında nereye kadar uzanmak var?
Mutfak ve sofra eşyaları grubunda şu an açık ara en etkili firmayız. Hatta biz bunu bir adım öteye taşımaya çalışıyoruz. Madem Türkiye’de sizi insanlar ön plana almış, size değer vermiş bu değerin karşılığında da sizin o insanlara gururlandığı bir şeyler yapmanız gerekiyor. O yüzden biraz daha bu ürünleri, bu konseptleri yurt dışına taşımaya çalışıyoruz. Şimdi Polonya’da, Romanya’da, Almanya’da kendi mağazalarımızı açıyoruz. Türk insanının gururlanacağı Türkiye’den çıkmış bir markanın bu kategoride dünyada ilk akla gelen marka olmasını sağlayacak bir çalışma içerisindeyiz. Yurt dışında birçok ülkede alışveriş merkezlerinde Türkiye’deki kendi konsept ürünlerimizi satıyoruz ve Türkiye’nin bir değeri olmaya çalışıyoruz.
“HEDEFİMİZ, öNüMüZDEKİ 5 YIL İçERİSİNDE DüNYADA ADIMIZIN TAMAMEN DUYULMUŞ OLMASI”
Karaca Türkiye’de zaten bir ekoldü şimdi dünyada bir ekol olmaya hazırlanıyorsunuz. Kaç yıllık bir planlama da Dünya Markası olma hedefinizi gerçekleştirmek istiyorsunuz?
2006 yılında Türkiye’ye geldiğimde Karaca’nın perakendede 4-5 tane küçük metrekarelerde mağazası vardı ve bugünkü marka imajı yoktu. İnsanlar bu kategoride, bu sektörde Karaca’yı çok fazla bilmiyordu. 2016’ya geldiğimizde sadece 10 yılda çok hızlı bir değişim oldu. Hedefimiz, önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyada adımızın tamamen duyulmuş olması. Şu anda bile söylenmeye başladı aslında. Dünyada birçok rakibimiz inci yemek takımımızı biliyor, granitte ne kadar başarılı olduğumuzu söylüyor. Graniti Türkiye’de duyurmaya başladığımızda o ürünü ilk İtalya’da üretmiştik. Granit tencerelerin satışları aynı zamanda Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerde de arttı. çünkü Türkiye’yi takip eden çevre ülkeler de var. O yüzden de çok fazla zaman koymaya gerek yok. önümüzdeki 5 yıl içerisinde bizim bunu başarmamız gerekiyor.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Nisan sayısında..
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
