İde Okulları’nın Önceliği Kaliteli Eğitimdir

İde Okulları’nın Önceliği Kaliteli Eğitimdir İde Okulları’nın Önceliği Kaliteli Eğitimdir

İde Okulları Kurucu Genel Müdürü Bünyamin Çelikten eğitim sektörüne hızlı bir giriş yapan okullarının sahip olduğu vizyonu, eğitim felsefelerini ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı...

Dünyada, küresel anlamda en gelişmiş eğitim uygulamalarını ve teknolojilerini takip ederek, uluslararası bir vizyonla, doğru iş birliktelikleri kurarak gücünü pekiştiren ve kurumsal bir yapının güven ve imkanlarının desteğiyle eğitimde farklı bir bakış açısı ortaya koyan İde Okulları, Kurucu Genel Müdürü Bünyamin çelikten’in liderliğinde eğitim sektörüne güçlü eğitim kadrosuyla hızlı bir giriş yaptı. Orta vadede Türkiye’nin uzun vadede de dünyanın en önemli eğitim kurumlarından biri olmak için yola çıkan, kendileriyle ilgili ilk akla gelen şeyin eğitim kadrolarının niteliği olmasını ve hızla büyümeyi değil kaliteli eğitim vermeyi kendilerine öncelik edinen İde Okulları’nın Kurucu Genel Müdürü Bünyamin çelikten ile kuruluş amaçlarını, farklı eğitim anlayışlarını, güçlü eğitim kadrolarını ve gelecek hedeflerini Klass okurları için konuştuk.   

 

“Biz orta vadede Türkiye’nin, uzun vadede de dünyanın en önemli eğitim kurumlarından biri olmak için yola çıktık. Yaptığımız araştırmalar sonucunda da bunu ancak öğrencilere beceri kazandıran bir kurumun başarabileceğini gördük. Bu ancak nitelikli bir eğitim kadrosuyla başarılabilir. Bu yüzden en önemli önceliğimizi eğitim kadromuz olarak belirledik.”

 

“İde Okulları’nın önceliği büyümek değil, kaliteli eğitimdir. Ben her şeyin yönetilebildiği ölçüde başarılı olduğuna inanıyorum. Bir kurum büyümeyi özellikle de hızlı büyümeyi başta nitelikli kadro kurma gibi yan etkileri çözülebiliyorsa göze alabilir. Ama bizim stratejimiz kesinlikle bu değil. Biz öncelikli olarak sürekli eğitim kalitesine yatırım yapacağız.”                                                                                                 

 

 

Dünyada ve Türkiye’de eğitimin vardığı noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu noktada Türkiye nasıl bir konumda?

Dünyada ve özellikle ülkemizde eğitimin öneminin daha fazla anlaşılıyor olması tabii ki mutluluk verici. Klasik bir yaklaşım olacak ama yine de bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Eğitim demek gelecek demek. Geleceği bugünden şekillendirme fırsatı demek. Bugün hangi konuyu tartışırsak tartışalım konunun mutlaka eğitime gelmesi bize aslında eğitime verilen önemin yeterli olmadığını gösteriyor. Yine de eğitimin öneminin gitgide fark edilmesiyle eğitime yapılan yatırımında arttığını söyleyebiliriz. Ayrıca başta teknolojinin ve sosyal medyanın hızlı gelişimi olmak üzere dünya üzerindeki toplumsal değişimler eğitimde teknolojinin kullanımı, bu yeni hızlı dünyanın eğitimde meydana getirdiği değişim gibi birçok konuyu gündeme getirdi. Türkiye’de de eğitim konusu son dönemde daha çok tartışılır hale gelmiş durumda. Birinci sebep dünyada da tartışılan toplumsal değişimlerin eğitimde meydana getirdiği değişimler, diğeri de ülke olarak eğitim kalitemizi nasıl arttırabiliriz. Ben ülkemizin geleceğinin eğitimle şekilleneceği gerçeğinin görülmesinden ayrıca mutluluk duyuyorum. Hem bakanlık hem de sektör temsilcileri güzel çalışmalar yapıyorlar. Fakat daha yolun çok başındayız. Dünya ile farkı hızlıca kapatmalı, hızlı bir şekilde dünyanın en önde gelen ülkelerinden olmalıyız.

 

“İDE OKULLARI HAKKINDA KONUŞULDUĞUNDA İLK AKLA GELEN ŞEYİN EĞİTİM KADROSUNUN NİTELİĞİ OLMASINI İSTİYORUZ”

İde Okulları olarak eğitim sektörüne güçlü bir giriş yaptınız. İde Okulları nasıl bir vizyon etrafında kuruldu? Okulun genel felsefesi nedir?

Biz yıllardır eğitim sektörünün içinde tecrübeli bir ekibiz. “Nasıl bir okul? Nasıl bir eğitim?” sorularına cevap ararken bir fikir bir ide olarak doğdu. Biliyorsunuz ide fikir, düşünce demektir. Biz eğitimle öğrencilere aslında bir ide veririz. Onu hayatı boyunca takip edip destekleyecek altyapıyı veririz. Biz de iyi bir eğitimle kaliteli bir eğitimle bunu sağlamak için yola çıktık. Biz orta vadede Türkiye’nin, uzun vadede de dünyanın en önemli eğitim kurumlarından biri olmak için yola çıktık. Modern eğitim yaklaşımlarıyla yabancı dilden akademik sosyal alanlara kadar her alanda başarılı, değerlerine bağlı, evrensel değerlere açık ilerici bireyler yetiştirmek için yola çıktık.

Yaptığımız araştırmalar sonucunda da bunu ancak öğrencilere kuru kuruya bilgi değil beceri kazandıran bir kurumun başarabileceğini gördük. Bu ancak nitelikli bir eğitim kadrosuyla başarılabilir. Bu yüzden en önemli önceliğimizi eğitim kadromuz olarak belirledik. Bugün kadromuzu Türkiye’nin önemli eğitim kurumlarında belirli bir süre çalışmış öğretmenler arasından oluşturuyoruz. Kısaca İde Okulları hakkında konuşulduğunda ilk akla gelen şeyin eğitim kadrosunun niteliği olmasını istiyoruz. Biz ağırlıklı olarak buna yatırım yapacağız. çünkü iyi bir eğitimin ancak iyi bir kadro ile olacağını biliyoruz. öğretim modelimizin önemli bir parçası da Amerika’da saygın eğitim kurumlarında kullanılan PASS yaklaşımından oluşuyor. İde Okulları’nın öğrenme sürecinde bilimsel yaklaşım ve çocukların öğrenme yetkinliklerini geliştirme ve güçlendirmede dünyadaki en modern ve etkili yöntemleri belirleyerek kullanıyoruz. İde Bilişsel Destek Birimi aracılığıyla, geliştirilmesi gereken bilişsel alanları olan öğrencilerle özel çalışma yürütüyoruz. Böylece, öğrencilerin geliştirilmesi gereken ve güçlü alanlarına yönelik ayrı ayrı çalışmalar yapmış oluyoruz.

 

İde okullarının kurumsal yapısı nasıl oluşuyor? Yönetim ve kurucu ekibin vizyonu nedir?

 

Eğitim uzun soluklu bir iş. Nasıl bir insanın hayatı yıllar içinde şekilleniyorsa kurumların gelişimi de zaman içinde oluyor. Yine de biz bu konuda çok şanslıyız. çünkü çok deneyimli bir ekibiz. Eğitim kurumları için en önemli kazanım kadronun niteliği ve deneyimi. Gerek idari alanda gerekse eğitim konusunda farklı kurumlarda üst düzey yöneticilik yapmış hem nitelikli hem de çok tecrübeli bir ekiple yola çıktık.

İkinci şanslı olduğumuz konu ise bu ekibin bakış açısı. Biz ekip olarak sürekli daha ileriyi daha iyisini hedefleyen bir ekibiz. Bu da bizim sürekli olarak ifade ettiğimiz kalite, kalite, kalite vurgusuyla uyum gösteriyor. Ekip olarak İde Okulları’nı eğitim dünyasının hem Türkiye’de hem de dünyada en önemli kurumlarından biri yapmak için heyecanla çalışmaya başladık. Ben “söz hayat bulur” yaklaşımına çok inanırım. Biz bugün bunu söyleyebiliyorsak bu gerçekleşecektir.

 

“İDE OKULLARI’NIN öNCELİĞİ BüYüMEK DEĞİL, KALİTELİ EĞİTİMDİR”

Son dönemde zincir okullar ile butik okullar arasında gidip gelen bir trend görüyoruz. İde olarak büyüme yaklaşımınız nedir?

öncelikle şunu söylemek isterim İde Okulları’nın önceliği büyümek değil, kaliteli eğitimdir. Bugün eğitim sektöründe okulların trende uygun olarak ciddi büyüme düşünceleri ve hedefleri var. Ben her şeyin yönetilebildiği ölçüde başarılı olduğuna inanıyorum. Bir kurum büyümeyi özellikle de hızlı büyümeyi başta nitelikli kadro kurma gibi yan etkileri çözülebiliyorsa göze alabilir. Ama bizim stratejimiz kesinlikle bu değil. Biz öncelikli olarak sürekli eğitim kalitesine yatırım yapacağız. Süreç içerisinde ihtiyaca göre tabi ki yeni kampüslerimiz olabilir. Fakat biraz önce vurguladığım bizim en önemli gündemimiz olan kadromuzun kalitesi ve tecrübesi bizim en temel kriterimiz olacak.

 

özel okul sektörü oldukça rekabetçi bir alan. Genelde tüm oyuncular birbirine benzer vaatler ortaya koyuyor. İde Okulları bu sektörde nasıl farklılaşacak? Nasıl bir bakış açısıyla kendinizi ayrıştıracaksınız?

Kesinlikle haklısınız. Aslında bugün 10.000 TL’ye hizmet veren özel okul da 50.000 TL’ye hizmet veren özel okul da aynı şeyleri vaat ediyor. İyi bir yabancı dil eğitimi, günlük akademik program, sosyal aktiviteler vs. gibi. Biz burada en önemli farkın okulun ortaya koyduğu eğitim yaklaşımı ve eğitim kadrosu olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden bu konuda iddialı bir yaklaşımda bulunuyoruz. Velilerimize birkaç konuda net sözler veriyoruz. Bunlardan da kesinlikle taviz vermeyeceğiz. önceliğimiz bugün de yarın da kesinlikle öğretmenlerimiz olacak. öğretmenlerimizi özellikle belli başlı okullarda belirli bir süre deneyim sahibi kişiler arasından seçiyoruz. Diğer bir konu da eğitim yaklaşımımız. Kesinlikle öğrenciye bilgi yüklemeye odaklı değil beceri kazandırmaya odaklı bir eğitim yaklaşımı olacak. Eğitim teknolojileri konusunda da oldukça iddialı olduğumuzu vurgulamak isterim. Dünyadaki eğitimde başarılı ülkelerin de okulların da elde ettikleri sonuçlara bu çerçevede hareket ederek ulaştıklarını gördük. Biz de öğrencilerimize modern eğitim yaklaşımlarıyla ve bu çerçevede hareket ederek en iyi eğitimi vermeye çalışacağız.

 

Yarına hazırlanacak olan çocuklarımızın nasıl yetkinlikler ve beceriler edinmesi gerekiyor. Siz bunları kazandırmak anlamında neler yapmayı planlıyorsunuz?

öncelikle İde’nin eğitim yaklaşımı bu olacak. öğretmenlerimiz hem bu mantıkla eğitim verecekler hem de bu konuda dünyada kullanılan metotlarla ilgili sürekli eğitim alacaklar. Maker gibi ya da Sole gibi öğrencilerin yaparak yaşayarak ve kendi kendine öğrenmesini sağlayan, dünyada kullanılan ve başarılı olmuş yöntemleri en iyi şekilde programımıza dâhil edeceğiz. Ayrıca düşünce becerileri, laboratuvar çalışmaları veya Lego gibi çeşitli oyunlarla öğrenme çalışmalarını da etkin bir şekilde kullanacağız.

               

“öĞRENCİLERİMİZ SADECE GüNüMüZ TEKNOLOJİSİNİ KULLANMA KONUSUNDA DEĞİL ONU üRETME KONUSUNDA DA İDDİALI BİR EĞİTİM ALACAKLAR” 

Yeni nesillerin öğrenme alışkanlıkları ve ilgi alanları büyük ölçüde değişiyor. Teknolojiye yatkın bir kuşak var. Bu durum okullara nasıl bir baskı getiriyor? Siz bu konuda nasıl bir strateji izleyeceksiniz?

Artık hiçbir konuda olmadığı gibi eğitim konusunda da teknolojiden bağımsız düşünmemiz mümkün değil. Eğitimde teknolojiyi hem eğitimin diğer yönlerini daha verimli hale getirmek adına hem de öğrencilerin ayrıca teknolojiyi öğrenmeleri konusunda düşünmek gerekiyor. Eğitimin verimini arttırmak için öğretmenlerimizin eğitim ortamlarında teknolojiyi verimli kullanmaları konusuna çok önem veriyoruz. Ayrıca daha önce de ifade ettiğim gibi eğitim teknolojileri konusunda da oldukça iddialıyız. öğrencilerimiz sadece günümüz teknolojisini kullanma konusunda değil onu üretme konusunda da iddialı bir eğitim alacaklar. Bilişim ve kodlama dersleri, 3D yazıcılarla üretim, IoT gibi yeni nesil teknolojiler konusunda öğrencilerimiz sağlam temeller edinecekler.

 

Eğitim modeli anlamında yeni bir açılım veya yaklaşım planlıyor musunuz?

Eğitimde yeni modeller üretmek veya Ar-Ge çalışmaları yapmak çok hassas bir konu. Eğitimde hem sürekli gelişim hem de bu geliştirmeler yapılırken oldukça özen gösterilmesi gerekiyor. Biz de ekip olarak dünyada başarılı olmuş eğitim modelleriyle en iyi şekilde eğitim verirken aynı zamanda özgün eğitim modelleri üreterek öğrencilerimize fark katmak için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Eğitimimize kalite öğrencilerimize fark katacak her konuya yatırım yapmak bizim en önem verdiğimiz konulardan biri.

 

İde Okulları’nın geleceğini nasıl hayal ediyorsunuz?

Her başlangıç heyecanlıdır. Biz de şu an son derece heyecanlıyız. İde eğitim sektörüne, Türkiye’ye değer katsın istiyoruz. Bunun için de var gücümüzle çalışacağız. Gelecekte eğitim konusunda kafa yoran herkes tarafından eğitim kalitesi ile ön plana çıkan her zaman nitelikli bir eğitim kadrosuna sahip, vizyonuyla ve eğitim yaklaşımıyla dünyada ön plana çıkan bir okul olmak istiyoruz. Biz bir ide (fikir) ile yola çıktık, bunu da canlı olarak İde Okulları’nda hayata geçirmek için tüm gücümüzle çalışacağız.

 

Fotoğraf:Yavuz Kaynar

Mekan: Point Hotel Barbaros