Kış Döneminde Çok Yaptığımız Uygulamalardan Biri Franksiyonel Lazerle Cildi Soymaktır

Kış Döneminde Çok Yaptığımız Uygulamalardan Biri Franksiyonel Lazerle Cildi Soymaktır Kış Döneminde Çok Yaptığımız Uygulamalardan Biri Franksiyonel Lazerle Cildi Soymaktır

Estetik plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülay Boztosun, ameliyatsız ve ameliyatlı uyguladığı başarılı estetik operasyonları Klass’a anlattı

 

Burun estetiği, franksiyonel lazerle cilt soyma, saç-sakal ekimi, vücut şekillendirme ve özellikle kendisinin de yaşayarak deneyimlediği cilt lekelerini çıkarma konusunda önemli başarılara imza atan Estetik ve Plastik Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülay Boztosun, hastalarına yıllardır sağlıklı bir güzellik sunuyor. özellikle kış aylarında franksiyonel lazerle cildi soyup ardından PRP ile tedavi ettikten sonra hastaya daha taze bir cilt kazandırdıklarını, bu tedaviyi hastanın beklentisine göre bazen kök hücre ile yaptıklarını söyleyen Op. Dr. Gülay Boztosun, bu uygulamanın yanı sıra kışın daha çok burun, liposakşın, vücut şekillendirme ve meme ameliyatlarını ağırlıklı olarak yaptıklarını belirtiyor. Hem yurtiçi hem de yurtdışında çok yönlü çalışmaları ile tanınan, 20 yıllık mesleki tecrübeye sahip Estetik ve Plastik Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülay Boztosun, son teknolojik cihazlarla uyguladığı ameliyatsız ve ameliyatlı estetik yöntemleri, kış aylarında özellikle tercih edilen operasyonları ve uygulamalar sonrasında yaz-kış dikkat edilmesi gereken hususları Klass’a anlattı.

 

 

“Kışın en çok yaptığımız uygulamalardan biri de franksiyonel lazerle cildi soymaktır. Franksiyonel lazeri cilt tipine göre istediğimiz boyutta ayarlayabiliyoruz ve cildi soyuyoruz. çünkü franksiyonel lazerin geniş bir ayarlama marjı var. Her cilt tipini farklı soyup bir de onu PRP ile tedavi ediyoruz. Cildi aynı zamanda iyileştirdiğimiz için de hastada daha taze bir cilt elde etmiş oluyoruz. Hastanın beklentisine göre bazen kök hücre ile yapıyoruz.”

 

 

 

“Bacak, kol sarkmalarında ve yırtıkların tedavisinde moda olan altın iğneli radyofrekans yapıyoruz. Altın iğneli radyofrekans deriyi hızlı şekilde sıkılaştırabiliyor. Hiçbir şey yapmadan cildinize biraz kalite katmak istiyorsanız sadece PRP yaptırmak hangi yaşta olursanız olun; lekeyi giderir, deriyi sıkılaştırır ve hep bir geriye götürebilir.”

 

 

 

Gülay Hanım, öncelikle bize kliniğinizde verilen hizmetlerden bahseder misiniz?

 

Burası plastik cerrahi muayenehanesi olduğu için invaziv-noninvaziv çoğu işlem yapılmaktadır. Tüm dünyada ciddi bir değişim var, artık ameliyatsız invaziv olmayan işlemlere yönelmekte tüm talepler. Son yıllarda teknolojiye paralel güzellik sektöründe ciddi gelişmeler olmaktadır. Şu anda ameliyatlar kadar iyi sonuç veren cihazlara sahibiz ve dünya ile aynı anda kullanıyoruz. Kliniğimde Altın İğneli Radyofrekans, Fraksiyonel lazer, Vakumlu bakım cihazları, HİFU kullanıyorum. Sosyal medya sayesinde artık cihazın ismi ile geliyor hastalar. Genelde biz tombul yüzlü bir toplum olduğumuz için yanakları küçültmek ve çok daha fit bir görüntü kazandırmak için “Hifu” cihazımızı tercih ediyoruz. Bu cihazlar kaşları kaldırma konusunda da iyi. Ciddi anlamda gıdıyı ameliyatsız olarak düzeltebiliyor. Deriyi sıkılaştırabiliyor. Hafif 40’lı yaşlarda düşmeye başlayan gıdıyı giderebiliyor. Ve aynı zamanda konforlu bir cihaz. Eskiden çok acılı oluyordu ama şu an acılı değil. Arkasından bir lazer yapıyorsunuz ve bir acısı olmadığı için hastalar bunu yaparken bu süreci uyuyarak geçiriyorlar. Bunun yanında tabi dolgu, botoks, PRP, somon, HA gibi mezoterapiler yapıyoruz. Botoks hastamız kadar PRP hastalarımız da var. Hastalar PRP ile inanılmaz mutlu. Yılda 3 kez botoksa gelen hasta PRP ile tanıştıktan sonra yılda bir botoks’a gelme ihtiyacı duyuyor. Genellikle ameliyatlar ile cihazları ve diğer işlemleri kombinliyoruz artık. Hatta ameliyatların çoğunda yeni teknolojik cihazlar kullanıyoruz. örneğin liposakşın yaparken Ultrason yardımlı bir cihaz kullanıyorum. Selektif bir işlem ve sonuçlar çok tatmin edici. Burun ameliyatlarında artık cihaz ile kemiğe şekil veriyoruz. Hastalarda morluk olmuyor, burun içine tampon kullanmıyoruz.

 

 

 

 “FRANKSİYONEL LAZERİ CİLT TİPİNE GöRE İSTEDİĞİMİZ BOYUTTA AYARLAYABİLİYORUZ VE CİLDİ SOYUYORUZ”

 

Peki, kullandığınız cihazlar nelerdir?

 

Kışın en çok yaptığımız uygulamalardan biri de franksiyonel lazerle cildi soymaktır. Franksiyonel lazeri cilt tipine göre istediğimiz boyutta ayarlayabiliyoruz ve cildi soyuyoruz. çünkü franksiyonel lazerin geniş bir ayarlama marjı var. Her cilt tipini farklı soyup bir de onu PRP ile tedavi ediyoruz. Cildi aynı zamanda iyileştirdiğimiz için de hastada taze bir cilt elde etmiş oluyoruz. Hastanın beklentisine göre bazen kök hücre ile yapıyoruz. Böylece hasta gidip gelip o çizgilerine dolgular, botoks’lar yaptırmak zorunda kalmıyor. Lazer ile soyduğumuz için çizgi zaten azalıyor. üstüne kök hücre yaptığımızda çok ciddi anlamda yüzde 50 yol kat ediyoruz. Hasta bir haftada iyileşebiliyor. Bilindiği gibi morlukları 3 günde geçiren kremler var. Bir de artık çok profesyonel makyajlar yapılıyor. Bunlarla yapılıp kapatılabiliyor. Cildi güzel besler, çizgileri kaybeder, en önemlisi gözenekleri küçültür. Leke tedavisinde de aynı şeyi yapıyoruz. Aynı anda birçok kusurun tedavisini yapmış oluyorsunuz. Ben mesela kendi lekelerimin tedavisi için sürekli soyma işlemi ve PRP yaptım. Tabi günlük bakım ve kremleri, toniği ve güneş koruyucuyu unutmamak lazım ve cildim böylelikle genç kalabildi. Ben hayatım boyunca çillerim kaybolsun diye uğraştım. Bununla birlikte sivilce izlerim de kayboldu, gözeneklerim küçüldü. Yani bir taşla birçok kuş vurabiliyoruz. Yaşlıysa, ince deriliyse ona daha düşük doz yapıyorsun, birkaç seans daha fazla yapıyorsun. Yağlıysa daha derin yapıyorsun. Yani bu kişiye göre değişiyor. Mesela artık bacak ve kol sarkmalarında ve yırtıkların tedavisinde moda olan altın iğneli radyofrekans yapıyoruz. O altın iğneli radyofrekans da deriyi ciddi anlamda sıkılaştırıyor. Hiçbir şey yapmadan cildinize biraz kalite katmak istiyorsanız sadece PRP yaptırmak kesinlikle hangi yaşta olursanız olun; lekeyi giderir, deriyi sıkılaştırır ve hep bir geriye götürür.

 

 

 

İçinde bulunduğumuz kış mevsiminde genelde hastalar hangi operasyonlar ve uygulamalar için size başvuruyorlar? Bu dönemde özelikle yoğunluk gösterdiğiniz çalışmalar neler?

 

Kışın daha çok burun, liposakşın, vücut şekillendirme ve meme ameliyatları ile franksiyonel lazerle cildi soyma işlemi yapıyoruz. Ama belli bir kesim de yazın tatilde oldukları için bu tarz operasyonlarını yazın yaptırıyorlar. Aslında çok bir sıralaması olmuyor. Ama mesela öğrenciler ve öğretmenler yazın ve sömestr tatillerinde bu ihtiyaçlarını yaptırabiliyorlar. Ama kışın avantajı da kamufle edebiliyorsunuz, sizi kimse görmüyor, yüz germe yaptırsanız bile taktığınız o korseyi şapkayla, şalla kamufle edip dışarı çıkabiliyorsunuz. Yine vücudunuzda yapılan bir ameliyatı saklamak çok kolay. çünkü kapalı giyiniyorsunuz. Büyük, insizyon olan ameliyatlarda yaza kadar da iyileşme olur. Biz izlerin genelde güneş görmemesini isteriz. O zaman da yaza hazır olmuş oluyorsunuz. Yani o izle ilgili sıkıntı da geçmiş oluyor.

 

Devamı Klass Magazin Şubat sayısında...