Meva Ev Konforuyla Hastanenin Birleştiği Yer

Meva Ev Konforuyla Hastanenin Birleştiği Yer Meva Ev Konforuyla Hastanenin Birleştiği Yer

Meva Sorumlu Müdürü ve Uzman Fizyoterapist Sadık Yıldız ile Meva İcra Kurulu Üyesi ve Danışmanı Uzman Hemşire Vildan Kandemir bütün, Meva Hasta Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinin A plus hizmetini Klass’a anlattı..

Türkiye’nin bakım hizmeti için tasarlanıp inşa edilmiş ilk modern kompleksi Meva, sağlık ve bakım sektöründe A Plus dönemini başlattı. Avrupa standartlarının üstündeki hizmet anlayışını kurucularının ve çalışanlarının tecrübeleriyle birleştiren Meva, ‘birebir hizmet anlayışıyla’ kişiye özel bakımda da ön plana çıkıyor. Meva Sorumlu Müdürü Uzman Fizyoterapist Sadık Yıldız ve Meva İcra Kurulu üyesi ve Danışmanı Vildan Kandemir Bütün konuklarına sundukları A Plus hizmetlerini ve Meva’nın oluşturduğu farklılıkları Klass’a anlattı.

 

MEVA- 1

Tatile ya da iş gezilerinize giderken artık gözünüz arkada kalmasın; hastalarınız ve yaşlılarınız Meva’ya emanet.

 

MEVA- 2

Meva’da kısa süreli ve geçici bakımlar da verilmekte; ameliyat öncesi ve sonrası, onkolojik hastalıklarda radyoterapi ve kemoterapi sonrası, herhangi bir kırık ya da felç sonrası  fizyoterapi  hizmetleri sunulmakta.

 

öncelikle Avrupa standartlarında tasarlanmış ve dizayn edilmiş, depreme dayanıklı, yeşilin ve şehir hayatının buluşma noktası olan Meva’nın tesisinden bahsedebilir miyiz?

Vildan Kandemir Bütün: Meva’da her şey burada kalacak misafirlerin isteğine göre planlandı. Bina temelinden itibaren bu iş için planlanıp inşa edildi ve iç dizaynı da buna göre alanında uzman kişilerce dekore edildi. Bizler; mimarlar, hekimler ve hemşireler olarak kendi alanlarımıza göre ufak dokunuşlar yaptık. Kapıların açılma şeklinden yatakların pozisyonuna, hasta başı ünitelerinden odadaki tüm aletlerin hepsi konuklarımızın isteğine ve rahatına göre ayarlandı. Her odada basit bir otel odasında bulunması gereken televizyon, mini buzdolabı, masa sandalye gibi malzemeler zaten var. Onun dışında belirtmek isterim ki Meva’da kullanılan tüm yataklar ilk defa buraya özel olarak antibakteriyel şekilde tasarlandı ve tamamen yatan hastanın konforuna yönelik bir malzeme ve işçilik içeriyor. Her odada hasta başında oksijen ve aspiratör sistemi mevcut ki UPS ile 48 saate kadar elektriksiz ve jeneratörsüz ortamda da hizmet veren bu yatak başı ünitesi acil bir durum da hastalara müdahale için her an hazır bir şekilde açık tutuluyor. Ayrıca uluslararası ziyaretlerimizde Türkiye’de belli bir standardı yakalamaya yönelik çalışmaları var. Bununla ilgili de yıl içinde belirli aralıklarla farklı ülkelere ziyaretler yapılıyor. Meva tam olarak ev konforuyla hastanenin birleştiği yer.

 

“70 HASTAYA YAKLAŞIK 75 PERSONELİMİZ BAKIYOR”

Meva’nın başarısının arkasında şüphesiz ki çok başarılı bir ekip var. Kadronuz hakkında bilgi verir misiniz?

Sadık Yıldız: Yoğun bakım ve fizik tedavi grubunun bizi özellikle tercih etmesinin sebebi şüphesiz ki kadromuzdur. Normalde bakım merkezinde bulunması zorunlu olan personeller hemşire, hasta bakıcı ve sosyal hizmet uzmanıyken Meva’da dahiliye uzmanı, psikiyatrist, fizyoterapist, fizik tedavi hekimi,  hemşire,  hasta bakıcı, sosyal hizmet uzmanları, el sanatları öğretmeni, yaşlı bakım teknikeri bulunuyor. Bunların dışında Meva, çözüm ortakları olan diş hekimi, laboratuvarlar, görüntüleme merkezleri, kardiyopulmoner fizyoterapist, konuşma ve yutma terapistine sahip bir merkez. Hatta şöyle özetleyebiliriz; 70 hastaya yaklaşık 75 personelimiz bakıyor. Yani neredeyse birebir bakıma doğru gidiyoruz. Personelimiz alanında eğitimli olup sürekli hizmet için eğitimler, seminerler, kongreler ve sertifikalarla bilgilerini yeniliyor. Tam zamanlı çalışan doktorumuz hastaların ihtiyaçlarını günlük olarak takip ve tedavi ediyor. Hemşire ve hasta bakıcılar hastanın her türlü ihtiyacında yanında bulunup acil bir durumda ilk müdahaleyi yapıyorlar. Eğer hasta nakledilecekse mutlaka nakil sırasında hastanın başında bulunuyorlar ve ilgili hekime teslim edip öyle kuruma dönüyorlar. Diz, kalça protezi gibi ortopedik implant sonrası trafik kazası veya düşme gibi travma sonrası kırık ve benzeri durumların sonrasında bir de günümüzde çok yaygın olan beyin kanaması, serebrovasküler olay sonrası geçirilen felç durumlarında en çok bize müracaat ediyorlar ve bu hastalıkların tedavisinde Meva’nın ünü gerçekten tüm dünyaya yayıldı. Bu konuda ortalama rehabilitasyon süresini yarıya indirmiş bir kurumuz. Ve bununla da gurur duyuyoruz.

 

Peki, Meva olarak sadece sağlık sorunları olan misafirleri mi konuk ediyorsunuz?

S.Y.: Konuklarımız bizi hangi durumlarda tercih ediyor diyecek olursak üç gruba ayırabiliriz; Birinci grup fizik tedavi hastaları… Maalesef Türkiye’de ameliyat sonrası post-op rehabilitasyon özellikle fizik tedavi hizmeti sunan kurum sayısı çok az. Meva bu açığı da doldurmuş durumda. Yatılı bir merkezde fizik tedavi görmek isteyen hastaların tercih ettiği bir kurumuz. Ayrıca felç sonrası rehabilitasyon tedavisi de veriyoruz. özellikle nörolojik rehabilitasyonda çok kısa sürede hastalarımız sağlığına kavuşup, evlerine taburcu olabiliyorlar. İkinci grup Alzheimer, Demans, Parkinson gibi nörolojik kökenli ve ilerleyici hastalıklar. üçüncü grup ise evde ve hastanede bakımı zor olan düzenli hemşire ve doktor kontrolünde olması gereken yatağa bağımlı hastalardır.

 

V.K.B.: Biz her ne sebeple olursa olsun, bakıma ihtiyacı olan tüm kişilere hizmet veren bir kuruluşuz. Tamamen yatağa bağımlı olana bakım verdiğimiz gibi tamamen sağlıklı bireye de hizmet veriyoruz. Hastanın ihtiyacı ne ise ona göre hareket ediyoruz. Bir şekilde beslenmesi bozulmuş; burnundan, midesinden veya damardan beslenmesi gerekiyorsa

onlara uygun beslenme şeklini belirleyerek, kalori-protein hesabı yapıyoruz, uygun ürünler seçerek takipli olarak besliyoruz. Boğazından trakeostomi yönetimiyle herhangi bir cihaza bağlı olsun veya olmasın, sık sık aspirasyon işlemlerini, solunum testlerini, enfeksiyon değerlerini takip ediyoruz. Tamamen bakıma muhtaç haldeyse de onun yaşam konforunu, “herkesin onurlu bakım almaya hakkı vardır” sloganı altında benimseyerek, insani ve sevgiye dayalı bakımını yapıyoruz

 

“FİZYOTERAPİ HAYATINIZA HAREKET, HAREKETİNİZE ANLAM KATAR”

Fizik tedavinin Meva açısından önemi nedir?

S.Y.: Biz yaşam boyu fizyoterapiye inanıyoruz. Fizyoterapi ile ileri yaşlarda gelişebilecek hastalıkların önüne geçilebilir, hastalık bizi yakaladıktan sonra da onun tedavisi yapılır. Genel olarak aslında tüm bireylerin fizik tedaviye ihtiyaçları vardır. Fizyoterapi hayatınıza hareket, hareketinize anlam katar.

 

 

 

“ŞU ANA KADAR MEVA’DA YATAK YARASI DAHİL HİçBİR YARA AçILMADI”

Uzun dönem yatan hastaların yakınlarının en çok endişe ettikleri bir diğer durum da hastanın ‘yatak yarası’ olması. Bunun için Meva’nın çözümü nedir?

S.Y.: Meva’nın şöyle bir oranı var; açıldığımızdan bu yana bizde düşme ve yatak yarası skalası var. Bunlar kaydediliyor. Bunu gerçekten gururla söylüyoruz; şu ana kadar Meva’da yatak yarası dahil hiçbir yara açılmadı. Genelde bu yaralarla kurumumuza gelen hastaların sorunlarına çözüm getirecek bakımlar uygulayarak iyileştirdik. Biz yara bakımını da ya profesyonel ya da hasta hekiminin uygun gördüğü pansuman şekliyle en minimuma indiriyoruz. Ve gerçekten yaptığımız çalışmalarda çok kapanan yaramız var. Bu hastanın hem sağlığı hem de konforu açısından çok büyük bir avantaj. Bu konuda iddialıyız. Düşmelerde destekle yürüyen çok misafirimiz var. Fizyoterapi kadromuz personelimizi mutlaka hizmet içi eğitimlerle onu kaldırma şekli, oturtma şekli olarak gerekli eğitimlerini veriyor. Düştükleri zaman kaldırıp, oturtup, destekle bile nasıl yürüyeceğini misafire de anlatıldığı zaman düşmeler minimuma indiriliyor. çünkü hiçbir zaman mantığımızda şu yok; kişi düşecek diye kişiyi kısıtlayalım. Ya da kişi düşecek diye aktif olan fizik tedaviyi pasife indirgeyelim. Meva gerçekten sorumluluk alıyor. Bir misafirin ya da hastanın bakımını üstlenmişse kapıdan girdiği anda ilacından, bakımından, tıbbi tedavisinden, acil durumundan, onun fiziksel ortama uyumundan, konforundan, her şeyinden sorumlu hissediyor ve sorumluluk alıyor ve bu sorumluluk da departmanlara paylaştırılıyor.

 

Boğazdan ve mideden beslenen hastalarla ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

V.K.B.: Meva’nın bakım anlayışının temelinde sürekli kendini yenileme ve hastaya doğru düzgün hizmeti zamanında verebilme anlayışı var. Bununla ilgili boğazı delik (trakeostomili) olan hastaya herhangi bir cihaza bağlı olsun veya olmasın devamlı sekresyonun temizlenmesi gerekiyor. Onun temizleme işlemi ihtiyaca göre yapıldığı için bunu yapacak hemşirenin donanımlı olması gerekiyor. çünkü onu temizlerken olabilecek komplikasyonları hazır olmalı ve herhangi bir durumda acil müdahale etmesi gerekiyor. Bunu takiple olumsuz bir durum (enfeksiyon) varsa bunları anında doktora bildirebiliyor veya bununla ilgili önlem alabiliyor. Yine midesinden ya da burnundan besleniyorsa bunların zamanında değişmesi gerekiyor. Bununla ilgili acil veya yerinde girişimler yapılabiliyor. Meva olarak bu konuda ihtiyacı olan hastalara en doğru hizmeti verip bakımlarını gerçekleştiriyoruz.

 

Anlaşıldığı üzere tek tip hastalarınız olmadığı gözlemleniyor. Peki, her hasta grubu için yemek seçimini nasıl yapıyorsunuz?

V.K.B.: Yemekhanede üç ana, üç ara öğün yemek çıkıyor. Yemeklerimiz yaşlıya özel olmasına rağmen mutlaka iki kap seçmeli oluyor. Mutlaka konuklarımıza kontrollü bir şekilde tatlı veriyoruz. Şeker hastalarına kontrollü gıdalar veriyoruz; onlar için ayrı olarak kepekli makarna, kepekli pirinç pilavı yapıyoruz. Artı olarak uygun beslenme ürünü hastanın boyu, kilosu, kas kütlesi planlanarak ekipler tarafından karar veriliyor, ona uygun beslenme ürünü seçiliyor ve onu tolere edip etmediği, o ürünün işe yarayıp yaramadığı çeşitli ölçümler yapılarak takibi sağlanıyor.

 

 

Fotoğraflar: Uğur Atun