Dünyanın en büyük cruise yolcu gemi sermayesine sahiptir. Yılda yaklaşık 20 milyon turistin ziyaret ettitiği Miami, Türkler tarafından yapılan seyahatlerde de oldukça revaçta. Pek çok ünlü sanatçımızın Miami’de ev sahibi olduğunu da biliyoruz.
Yıl boyu deniz ve güneşden yararlanbileceğiniz Miami Beach ve South Beach plajları muhteşem kumsalları ve masmavi okyanus berraklığı denizi ile cennetten bir tatil sunuyor. Yol boyunca palmiyeler ise Miami’nin artık bir simgesi olmuş. Eski ispanyol Manastırı, Venedik Havuzu, Coral Kalesi, Espanola Way, Miami Tarih Müzesi ve Fairchild Tropical Botanik Bahçesini gezilecek yerler arasında öneririm. Miami’de gece hayatının kalbi olan Ocean Drive, art-deco tarzı butik otellerin altındaki kafe, bar ve restoranlarıyla hem eğlenceğe hem de yemeye doyacaksınız.
Bu muhteşem tatil beldesinin harika lezzetler sunan birkaç restoranını her zamanki gibi sizlere tavsiye etmek istiyorum.
The Capital Grille; Yüksek kaliteli bir biftek evi, çiflikten yöresel şeflerle otantik Latin Amerika mutfağından tadı damağınızda kalacak sunumlar yapılıyor. Koyu renk ahşap şık dekorasyonu, özenli servisi ve cömert porsiyonları ile dikkat çekiyor. 400 çeşit şarap menüsü ne içeceğiniz hakkında geniş bir fikir veriyor. Biftek ve et çeşitlerinin yanı sıra, tüm karides çeşitleri, scampi ve ıstakoz da bulunmakta… Hepsi de ayrı ayrı kesinlikle çok lezzetli!
La Petite Maison; Zuma ve Coya kavramlarının ünlü Arjun Waney’in Midas dokunuşu. Orijinal La Petite Maison, 1988 yılında Fransa’da Nice’de kuruldu ve o zamandan beri Waney’in gözdesiydi, bu yüzden satın aldı ve Fransa dışında genişletmeye kararverdi. Böylece Londra, Dubai ve Miami restoranları açıldı. Miami’de Şef Raphel Duntoye sanatsal bir yemek şöleni sunuyor. Her lokmadaki hassas lezzet insanı şaşırtıyor.
Cecconi’s; Soho Beach House’un yalnızca üyelerinin girme ayrıcalığına izin veriyor. Cecconi's, kiremitli yemyeşil zemini, dalların etrafına dolanmış gümüş şeritleri, geri çekilebilir tente ve döşemeli sandalyeleriyle bir İngiliz kır evi bahçesi hissine sahip. Menü ise risotto, pizza, makarna, et ve balık gibi Venedik esintili İtalyan yemeklerinden oluşmaktadır. Ton balığı tartar, ızgara ahtapot, branzino, tavuk paillard, sığır carpaccio, ıstakozlu spagetti ve keçi peynirini ve siyah trüflü pizzasını öneriyorum. Tatlı favorilerim tiramisu, panna cotta ve zabaione'dir.
The Bazaar by Jose Andres; SLS Hotel’deki Bazaar, James Beard ödüllü restaurateur, yemek kitabı yazarı ve İspanyol televizyon kanalı yıldızı Jose Anderes’in dehasının sonucudur. Bazaar’ın menüsü dünyanın maceraperest tüm lezzetleri; İspanya, Singapur ve Japonya yanı sıra Latin Amerika bağlantısı ile sunuluyor. İspanyol tapaslarından, Japon tacoslara ve Miami’nin etkisinde füzyonu sergiliyor. Favoriler arasında Jose’nin Tacosu (havyar ve iberico jambon), siyah rossejat (paella tarzı mürekkep balıklı makarna) ve tatlı olarak bebek Japon şeftali turta.
Pao by Paul Qui; Miami Beach'teki Faena Hotel'de, "Top Chef" kazanan Paul Qui için Austin dışındaki ilk konsept restoran oldukça zengin bir olaydır. 12 metrelik bir altın tek boynuzlu at, ana odasının merkezinde altın kubbeli bir tavanın altında avluya sahiptir. Menü, iki ve dört misafir için cömertçe paylaştırılmış tapas büyüklükte tabaklar ve daha büyük paylaşım yemekleri ile çeşitlidir. Pao ayrıca Japon binchotan kömür pişirme kullanıyor. Başlangıçta masa kenarı yapıldı, ama şimdi yemek odasını dolduran büyük miktarda duman nedeniyle terk edildi, bu nedenle artık mutfakta yer alıyor. Her zaman taze ve sade hazırlanmış bütün balıklar tercih ediliyor. Kemikli vagyu da mükemmel bir seçimdir, ancak kaçırılmaması gereken yemek; denizkestanesi, ızgara tatlı mısır pudingi, sake sioli, Şili de Árbol ve kireçten oluşan imzalı Unicorn'dur. Kızarmış ördek yumurtası ya da yabani mantar ve turşu sebze ile kısa kaburga ile domuz adobo gibi pirinç taraflarından biri ile eşleştirin. Menüdeki en iyi kreasyonlar arasında olduğu için tatlıya da mutlaka yer açın.
Lezzet dolu tadımlar dileğiyle…
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
