MODANIN KALBİ MİLANO’DA MUHTEŞEM LEZZETLER

MODANIN KALBİ MİLANO’DA  MUHTEŞEM LEZZETLER MODANIN KALBİ MİLANO’DA MUHTEŞEM LEZZETLER

Tarih, sanat, tasarım, moda ve turizm denince şüphesiz İtalya’nın gözdesi Milano, beni her gelişimde güzellikleri ile büyülüyor.

 

Dünyanın en büyük moda tasarım markalarının fuarlarına ev sahibeliği yapan şehir ünlü caddelerinden ara sokaklarına kadar her adımınızda moda tutkusunu damarlarınızda hissetmenizi sağlıyor. Lüksün, modanın ve alışverişin mabedi; Via Della Spiga, Via Montenapoleone, Via Santo Spirito ve Via Sant’Andrea caddelerinin oluşturduğu altın dikdörtgen artık bir klişe haline gelmiş olsa da Milano’nun vazgeçilmez rotalarının başında geliyor. Galleria Vittorio Emanuele ll ise dünyanın en eski alışveriş merkezidir.

 

 

 

Şehrin merkezinde ünlü gotik katedral Duomo di Milano tüm görkemi ile yükseliyor, 500 yıl yapımı süren katedralin içindeki heykeller kadar eski şehir tarihi kalıntıları görülmeye kesinlikle değer.

 

 

 

Moda ve lüks Milano’da restoranlara da ayrı bir heyecan ve keyif katıyor. Şimdi size bu özel lezzetleri sunan restoranlardan birkaç tanesini tanıtmak istiyorum.

 

 

 

BOEUCC ANTICO RISTORANTE: 1979'dan 2004'e kadar Paolo Brioschi'nin yönetimi sayesinde elit mutfağın en üst düzeyine yükselen restoran, bugün Monica ve kocası Marco’nun kusursuz hizmetinden dolayı Milano’nun en ünlü otantik restoranı haline gelmiş. Tarihi binanın içerisinde yüksek sütunlarla çevrili yemek salonu da keten masa örtüleri, gümüş çatal bıçak takımı, kristal bardak ve XIX. yüzyıl sonunun özünü düşünün. Kusursuz hizmet ve zarif bir mutfak ile karıştırılan bu unsurlar, her zaman tipik bir milanese restoran geleneğine sadık ve Milano'nun tarihi merkezinde benzersiz bir deneyim yaratıyor. Menüden seçtiklerim buffalo mozzeralla üzerinde anchovies çok lezzetliydi, domatesli özel sosla pişirilmiş baby squid ve ıstakozlu makarna muhteşemdi. Daha sonra bizim geleneksel incik lezzetimizi “milanese style ossobuco” özel sunumuyla denedim ve güzel olmakla birlikte daha iyisini İstanbul Papermoon’da yediğimi de itiraf etmeliyim.

 

 

 

RISTORANTE AL PORTO: Milano’da ki ünlü balık restoranı Al Porto 1967 yılında sahibi Domenico Buonamici tarafından kurulmuş, kenti tam olarak yaşayanlara ve mükemmel taze balıkların tadına bakanlar için her zaman referans noktası olmuş.

 

Şu anda kurucunun kızı tarafından işletilen restoran, 30 yılı aşkın süredir en zorlu damakların tadına varan ve denizin lezzetlerini her şekilde tadını çıkarmayı başaran Şef Emilio Mola ve hep “birlikte” dediği ekibi ile müşterilerini büyülüyor.

 

Portli Genova'nın eski paralı kapısından elde edilen Navigli rıhtımında, iki güzel odayla deniz tarzında dekore edilmiş sıcak ve davetkar bir oda ve tamamen cam pencerelerle çevrili güzel bir veranda ile tam bir klasik deniz restoranı!

 

Yemekler ise Versilia kökleri ile deniz mutfağı için seçilen tedarikçilerden her gün satın alınan, taze balıklara dayalı spesiyalitelerden oluşuyor. Deniz ürünlerinden filetere kadar, seçkin ve kaliteli şarapları yudumlarken özenle hazırlanmış deniz ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz. özellikle seçtiklerim deniz tarakları, baby squid, ızgara ahtapot, ızgara büyük kırmızı karides, deniz kestaneli makarna, istiridyeli makarna ve ızgara ıstakoz, ızgara barbun oldukça lezzetliydi.

 

 

 

RISTORANTE GİACOMO: Bistro ve restoran olarak iki ayrı bölümden oluşuyor. Restoran ünlü mimarlar Renzo Mongiardino ve Roberto Peregalli tarafından tasarlanmış. Boiseries yeşil reseda boya özelikle göze çarpıyor. Bu restoran, Via Sottocorno'nun küçük gastronomik bölgesinin, ışınlama merkezinin (bir bistrot, şarküteri mağazası, fırın ve tütün deposu da dahil) çekirdeğidir. Eski tarz bir fuaye, küçük tablolar ve sakin bir dekor, hepsi klasik ve sofistike bir ortam yaratmak için gerçekten ton ton pastel yeşille bir bütün içinde sunuluyor.

 

Restoran özellikle deniz ürünleri sunmakta; ton balığı, scampi, örümcek yengeçleri, levrek ayrıca menüde mevsimde Alba, ovoli ve porcini mantarlarının beyaz mantarlarına dayanan yemekler var. Tatlılar, kesinlikle ev yapımı ve özel bir tebriği kesinlikle hak ediyor.

 

 

 

Milano’da tüm restoranlara mutlaka önceden rezervasyon yapmanızı ve

 

10-15 dk mesafelere ise yürüyerek daha hızlı ulaşabileceğinizi hatırlatmak istiyorum.