SAĞLIKLI YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZLARI

SAĞLIKLI YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZLARI SAĞLIKLI YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZLARI

Bence; sağlıklı yaşamanın başlangıç noktası düşüncelerimizdir. Hani nasıl düşünürsek oyuz ya… İşte tam da bu.! Değerli olduğumuzu, Allah'ın emanetine iyi bakmamız gerektiğini, sağlıklı yaşamanın bir görev, Yaratan'a bir şükür olduğunu düşünmeli, bu düşünceleri aklımıza-ruhumuza benimsetip inanarak uygulamalıyız.

"Güven duygusu da" sağlıklı yaşamanın olmazsa olmazlarından biridir. Kendimizle, sevdiklerimize kurduğumuz güvenli ilişkiler çok önemlidir. Yalnızlık duygusu içimizi kemiren bir virüs gibidir; Yaşam sevincimizi alır.

Yalnız insanların hayalleri yoktur, kaliteli uyuyamazlar, karamsardırlar... çevresi geniş olanlara aldanmayın… İnsan kalabalıklar için de yalnız olabilir! Sevinçleri, acıları kalpten paylaşmayan-paylaşılmayan insanlar yalnızdır.

Sevgisizlik en büyük açlıktır... Her canlı O'nun Sevgisinden Var Olmuştur. özü sevgidir. Sevgi alışverişi içinde olan canlılar hemen fark edilirler…Sevmeyi öğrenemeyen insanın yaşam damarları hastalıklıdır.

Hiç bir tedavi, hiçbir ameliyat sevgisizlikten tıkanmış damarları açamaz! Sevginin gücü şifa kaynağıdır. Sevdikçe-Sevildikçe güzelleşirsiniz. İyilik yapmak, gönül almak, yürekten dua etmek şifadır sizin için.

Size değer veren, kıymet bilen sevdiklerinizi gücendirmeyin, kaybetmeyin. Hoş görülü, empati yapmayı bilen, kin-nefret gibi duygulardan kaçan olun. Araştırmalar iyi ve kötü duyguların organlar üzerindeki etkilerini kanıtlamıştır.

Sağlıklı yaşamak denilince gündeme ilk olarak beslenme ve spor geliyor.

Oysa: Ruh-Akıl-Beden bir bütündür. Hepsi eşit derecede sağlıklı olmalıdır. Ruhu sevgiyle, aklı doğru düşüncelerle, bedeni bilgiyle beslemeliyiz. Temel esaslar bunlardır. önce temeli kuvvetlendirmek gerekmektedir.

Temel sağlamsa korkmayın. Şimdi sırada doğru beslenme bilgileri var…

 

BİR DEMET SAĞLIKLI BESLENME TİYOSU...

Sanıyorum bu konuda neler yaptığımı paylaşmam en doğrusu;  Hemen söylemeliyim kibrit kutusu porsiyonlarından hoşlanmam. Beslenme sistemim; çeşitlilik, denge ve keyif alma üzerine kurulmuştur.

Sevdiğim, lezzetli bulduğum her şeyi iştahla şükürle yemek isterim… Bilgiyle hareket ederim, inflamasyon (iltihap) yapan gıdaları almam. örnek vereyim; Zehir olan şekerden uzağım. Tatlandırıcı da kullanmam.

İşlenmiş etler, kızartmalar, cipsler, gazlı içecekler nerdeyse hayatımda yok. Pilav sevsem de beyaz pirinç şekere dönüştüğünden uzak duruyorum. Ekmek tüketmemek benim için söz konusu değil. Kendim de yaparım.

Gittiğim yerlerde tam tahıllı ve Alman ekmeği nerede yapılıyor öğrenirim. Kahvaltımda: Beyaz peynir, taze badem-ceviz, siyah-yeşil zeytin, yumurta, maydanoz-dereotu-roka-yeşil-kırmızı biber, domates mutlaka olmalı.

Zerdeçal-keten tohumu-nane-kekik-kırmızı biber karışımı da masada var. Uyanınca büyük bir bardak ılık suya limon ilave ederek içiyorum. Soğuk sıkım sızma zeytinyağı ve tereyağı dışında yağ kullanmam.

Canım istiyorsa: Mantı, börek, kebap… aklınıza ne gelirse keyifle yerim. Belki ayda bir (belli de olmaz). önüme geldiyse geri çevirmek niye?:) Haftada en az iki kere 6’dan sonra bir şey yememek bana çok iyi geliyor.

Kavrulmamış kuruyemişler, ülkemizde yetişen avokado, ananas, hep vardır. Denizden çıkan hemen her şeye ve lezzetli ev yemeklerine bayılıyorum. Tatlıdan uzağım. çok istersem hurma, yaban mersini azıcık bitter yetiyor.

Dışarı çıktığımda, tatillerde, onu yemem bunu yemem diyenlerden değilim. Kilo aldım verdim muhabbetinden de bıktım. Sağlıklı olmak en önemlisi… Dışım gibi içimin ve organlarımın bakımı ve temizliğine önem veriyorum.

Bağırsaklarıma, insülin direncimin normal seviyede olmasına dikkat ederim.

 

İlerde bu konuya devam ederiz. Sorularınız varsa beklerim.