SEVGİNİN MUCİZESİNE TANIK OLMAK

SEVGİNİN MUCİZESİNE TANIK OLMAK SEVGİNİN MUCİZESİNE TANIK OLMAK

Sahip olmak istediğiniz tüm güzelliklerin ana kaynağıdır, sevgi. Sevmeden emek veremezsiniz, emek vermezseniz başaramazsınız, başaramazsanız mutlu olamazsınız...

Yani amaç herhangi bir konuda mutlu olmaksa önce o konuyu sevecek, o konuya giden yolda karşınıza çıkacak tüm engellerle sevgi diliyle baş edecek ve sonuçta ona ulaşacak ve mutlu olacaksınız. Basit mi? Eğer kalplerimiz sevgiden uzaksa, bu sorunun cevabı hayırdır. Peki sevgi üzerine yaratılan bir kalbin sevgiden uzaklaşmış olması mümkün müdür? Aslında hayır. Ama siz elde edemediklerinizin nedenlerine takılıp öfkelenip, hırslanıyorsanız, sürekli başkalarını bu durumdan dolayı yargılıyorsanız ve suçluyorsunuz kalbinizin üzerini bu olumsuz duygularla örtmüşsünüz demektir. O zaman ne yapacağız, önce kendimize bakacağız. Bol bol empati yapacağız. Yargılamadan önce defalarca kendimize soracağız; “Neden bu böyle olmuş olabilir” diye. Bulduğumuz sorunu sevgiyle kucaklayacak ve sonra affedeceğiz. önce kendimizin hata yapabileceğini kabul edip kendimizle barışacağız. Affetmek büyük bir erdemdir. Sevgi dilinin en büyük erdemidir affetmek. Sonra tekrardan başlayacağız.

 

Bir de bizimle uymayan, sevgi gösteremediğimiz şeyleri hayatımızdan çıkaracağız. Onları hayatımızda tutma mecburiyetinden bir şekilde kurtulmalıyız. Emin olun onlarda sizinle olmaktan mutlu değiller. Ve onları mutlaka seven birileri vardır ve biz sevmediğimiz şeyleri sahiplenerek onları gerçek sevenlerinden mahrum ettiğimizin farkında olmalıyız. Sevmiyorsak, inatla sahiplenmek güdüsünden kurtulmalıyız. çünkü ne ona ne de kendimize yeni bir şey katamayız. Ve bizi mutlu edecek başarıya ulaşamayız. Bu yüzden yaptığımız işi seviyor muyuz önce ondan bir emin olalım. En basitinden eğer her gün işe geliyorken ayağımız geri geri gidiyorsa hayatımızda artık B planına geçme dönemi gelmiştir demektir. Ama işimizi çok seviyorsak, her gün güle oynaya işe geliyorsak işte bir zaten başarıyı, mutluluğu garantilemişiz anlamına gelmektedir.

Gece gündüz çalışırsınız bu seni rahatsız etmez. Yorulursun, ama işini bitirmenin mutluluğu tüm yorgunluğa değer. çünkü bilirsin ki başarı çok yakınında, kapındadır. İşte ben böyle bir sevgiyle çalışan bir kişiyim. Gecenin yarısı evime gider, sabahın körü kalkar yine işimin başında olurum. Benim işimi ne kadar sevdiğimi bilen canım ailem benim bu sevgime saygı gösterir. Sevgiyle kurduğum ekip arkadaşlarım vardır benim. Onlar da sevgiyle çalışırlar. Yeri gelir her biri hayatlarından fedakarlıklar yaparlar. çünkü sevdiğimiz işe emek vermemiz gerekir. İşte bu yüzden başarı gelir. Buradan sizlerle defalarca dergiyi ilk kurduğum yıllardan bahsettim. O zorlu, heyecanlı ama sevgiyle yoğrulan yıllar benim bugünlerimi inşa etti. Ve ben bugün geldiğim noktaya bakınca sevginin mucizesine tanık oluyorum. Benim bu sevgime ortak olan aileme, ekibime, birlikte çalıştığımız kişi ve kurumlara ve siz değerli okurlarımıza teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız, iyi ki Klass’la birliktesiniz.

 

14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla sizlere sevginin gücünden bahsetmek istedim. Dergimizde ise bu özel güne dair çeşitli çalışmalarımız oldu. çok değerli isimleri bu özel sayımıza konuk ettik. Türkiye’ye olan sevgisi inanılmaz büyük olan ve herkese el uzatan bir yardım meleği Monik İpekel ile çok keyifli bir röportajın altına imza attık. Yine Türkiye’ye değer katan çalışmalarıyla iş dünyasının genç temsilcilerini özel bir dosya konusu eşliğinde sizlerle buluşturduk. Türkiye’nin önde gelen hekimleriyle güzellik ve sağlık dünyası hakkında röportajlar yaparak bilgilerimize yenilerini ekledik. Yine birçok başarı hikayesi ve davetlerden en özel anları sizler için Şubat sayımızda derledik. Sıcacık sevgi dolu dünyanızda okuyacağınız çok keyifli bir dergi hazırladığımızı düşünüyoruz. Şubat ayı sevgi diliyle hareket edeceğiniz bir ay olsun.

 

Klass alın, Klass Okuyun, Klass Olun…