Sosyal Sorumluluk Projelerine Katılmak Zenginlik İşi Değil, Gönül İşidir

Sosyal Sorumluluk Projelerine Katılmak Zenginlik İşi Değil, Gönül İşidir Sosyal Sorumluluk Projelerine Katılmak Zenginlik İşi Değil, Gönül İşidir

Armed Güvenlik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yılmaz sosyal sorumluluk bilinciyle yaptığı çalışmalalrı Klass’a anlattı...

ARMED Güvenlik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yılmaz, iş dünyasındaki başarılı, sosyal yaşam dünyasındaki renkli kimliğinin yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine olan duyarlılığı ile de örnek bir isim. Dernek ve vakıflarla birlikte yürüttüğü projelerin dışında bireysel olarak yaptığı yardımları sosyal medya hesaplarında paylaşan ünlü iş adamı böylelikle çevresindeki insanlarda farkındalık yarattığını belirtiyor. İbrahim Yılmaz, sosyal sorumluluk adına yaptığı ve örnek teşkil eden çalışmaları ile bu konudaki hedeflerini Klass’a anlattı.  

“100 TL para ile simitçinin elindeki bütün simitleri alıyorum ve simitçi bütün simitlerini satmış halde evinin yolunu tutuyor. Aldığım bütün simitleri de yardıma ihtiyacı olan insanların oldukları yerlere gidip dağıtıyorum. Bu 100 TL ile yapmış olduğum yardımla birilerine gösteriş mi yapmış oluyorum? Hayır, ben 100 TL ile birilerine gösteriş yapmış olmuyorum. Sadece buna benzer küçük yardımlarla insanların çok mutlu edilebileceğini göstermeye çalışıyorum.”

 

“Hafta sonları ormanlık alanlarda hayvan dostlarımızın kaldıkları yerlerde onlara yiyecek götürüyorum. Arabamın bagajında sürekli mama taşıyorum. Yollarda gördükçe hayvanlara mama dağıtıyorum. Bir de herhangi bir yaralı veya savunmasız bir hayvan gördüğümde bütün bakımlarını yapıp sahiplendiriyorum.”

 

 

İbrahim Bey, sosyal sorumluluk projelerinde olmaktan çok mutluluk duyuyorsunuz ve katkılarınızla da dikkatleri çekiyorsunuz. İnsanlara katkı sağlamak adına neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Sosyal sorumluluk adına yapılan birçok projede yer almaya çalışıyorum. örneğin; Down Sendromlu bireylerin istihdam edilmesine destek veren iş dünyasının temsilcileri tarafından kurulan C Majör İş’ten Sesler Korosu’na katıldım. Hem benim için ayrı bir deneyim oldu hem de bir gönül işi yapmış oldum. Yine Omurilik Felçlileri Derneği’nin ‘Benimle çıkar Mısın?’ projesinde yer aldım. Bu proje ile bir çocuğu alıyorsunuz ve o çocuğun bütün hayallerini gerçekleştiriyorsunuz. Tabi çocukların hayalleri bizimkiler gibi değil. En büyük hayalleri pizza yemek, tuttuğu takımın formasına sahip olabilmek, bir hamburger yiyebilmek, oyun salonlarında bir gün boyunca gezip eğlenebilmek. Bu tarz projelere katılıyorum. Aslında bakarsanız dışardan bakan bazı kitleler; sen bu yardımları herkese gösteriyorsun, göstererek yapmanın ne anlamı var gibi tepkilerde bulunuyorlar. Ben de diyorum ki; ben bunu gösteriyorum ki sen de yap. çünkü bu tarz projelerde harcadığımız miktar hava atılabilecek bir miktar değil. çok küçük rakamlarla çok büyük gönüller kazanabiliyoruz.

 

“SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE KATILMAK ZENGİNLİK İŞİ DEĞİL, GöNüL İŞİDİR”

Peki, sosyal sorumluluk projesi denilince aklınıza neler geliyor?

örnek vereyim, ben yolda bir simitçi görüyorum. Simitçiyi çeviriyorum. Hatta bazen bunun videosunu çekip paylaştığımda oluyor. çünkü ben bunları insanlara göstermek istiyorum. O an cebimdeki 100 TL para ile simitçinin elindeki bütün simitleri alıyorum ve simitçi bütün simitlerini satmış halde evinin yolunu tutuyor. Aldığım bütün simitleri de yardıma ihtiyacı olan insanların oldukları yerlere gidip dağıtıyorum. Bu 100 TL ile yapmış olduğum yardımla birilerine gösteriş mi yapmış oluyorum? Hayır, ben 100 TL ile birilerine gösteriş yapmış olmuyorum. Sadece buna benzer küçük yardımlarla insanların çok mutlu edilebileceğini göstermeye çalışıyorum. Mesela geçen gün yine simitçiye rast geldim. Adam çok yaşlıydı ve yüzünden terler akıyordu. Sırık gibi bir şeye simitlerin hepsini takmıştı. Yolda çevirdim, bütün simitlerini aldım. Adam çok sevinerek gitti. Bu tarz yolda gördüğüm küçük işler yapan 4-5 kişiye bu tarz yardımlar yapıp onları evine göndermeyi deniyorum. Kendim onların yerinde olsaydım ve ben bunların hepsini bugün satmış olsaydım nasıl mutluluk yaşayacaksam o mutluluğu yaşamasını isteyip onları evine gönderiyorum. Bence bu da bir sosyal sorumluluk projesidir ve çok küçük paralarla bunu yapabilirsiniz. İşte ben bu hareketlerimle çevreme örnek olmaya çalışıyorum. Belki sizin aklınıza gelmeyecek, işte bu sayede size böyle bir şey yapabileceğinizi gösteriyorum. Bunu yaptıkça bu devam ediyor ve çevremdeki birçok kişi yapmaya başlıyor.

 

“BENDE 1000 TL VARSA BEN O KADAR YARDIM YAPIYIM SENDE 10 TL VARSA SEN O KADAR YAP. AMA HEPİMİZ KATILALIM”

 

Derneklerle de aktif olarak çalışmalar yapıyor musunuz?

çocuklarla, engellilerle alakalı bütün dernekler ve onlar için yapabileceğimiz bütün eğitim ihtiyaçları, tekerlekli sandalyeler gibi ona benzer tüm organizasyonlarda küçük de olsa destekte bulunmak istiyorum. Bir de bunu herkese duyurmak istiyorum; bu tarz sosyal sorumluluk projelerine katılmak zenginlik işi değil, gönül işidir. Sadece parası olanın yapabileceği bir iş değil. Bunların aslında çok küçük şeyler olduğunu göstermek istiyorum. Biz sadece bunları hatırlamıyoruz. çünkü ben şöyle bakıyorum; bir sosyal sorumluluk projesinde ben 1000 TL yaptıysam normal bir vatandaş da 10-15 TL yaptığında o da yardım yapmış oluyor. Herkes gücüne göre yardım yapsa dünya ne kadar da güzel bir hal alır. Bunu insanlar sadece çok zenginler yapabiliyor diye düşünüyorlar. Ben öyle düşünmüyorum, bunu yapmak için 10 TL de yeter. Bende 1000 TL varsa ben o kadar yardım yapıyım sende 10 TL varsa sen o kadar yap. Ama hepimiz katılalım. Amaç burada topluma, insanlara fayda sağlayabilmek. Ve insanların şunu birbirinden ayırt etmesi gerekiyor; bazı projeler vardır aslında herkesin aklına getirip bilmesi gereken, bir de gizli kalması gereken. Ama burada şunu unutmayalım; ben zaten gizli kalması gerekeni gizli tutuyorum. Bunlar toplumda herkesin yapabileceği ve herkesin görmesi gereken yardımlar. Bu sosyal projeleri göstererek topluma anlatabileceğimiz projeler bir de gizli kalması gereken projeler var, onlar zaten bende gizli kalıyor. Neden gizli yapmıyorsun diyenlere gizli kalanları siz görmediğiniz için her şeyi açıkta zannediyorsunuz. Bunlar sadece açıkta kalanlar ve herkesin bilmesi gerekenler. Bilinmemesi gerekenleri ben zaten gizli tutuyorum.

 

“BENİM İçİN SAVUNMASIZ OLANLAR öNCELİKLİ GELİYOR”

Bir de sizin çocuklara karşı daha fazla bir ilginiz var. Neden çocuklarla bu kadar çok ilgileniyorsunuz ve onların elinden tutmaya çalışıyorsunuz?

Benim bununla ilgili bir deyimim var; benim için savunmasız olanlar öncelikli geliyor. Benim için savunmasız olan dünyada 2 tane varlık vardır; bir tanesi çocuklar ikincisi de hayvanlardır. çocukların savunmasız olduğunu düşünüyorum. Onların normal bir yetişkin gibi davranamayacağını düşünüyorum. Saf, tertemiz insanlar ve bizim geleceğimiz. Bir de hayvanlara daha fazla yardımda bulunmamız gerekiyor. Onların savunmasız ve kendini daha az ifade edebildiğini düşünüyorum. O anlamda ben bu ikisine daha fazla önem veriyorum.

 

“ARABAMIN BAGAJINDA SüREKLİ MAMA TAŞIYORUM. YOLLARDA GöRDüKçE HAYVANLARA MAMA DAĞITIYORUM.”

 

Hayvanlar için neler yapıyorsunuz?

Hafta sonları ormanlık alanlarda hayvan dostlarımızın kaldıkları yerlerde onlara yiyecek götürüyorum. Arabamın bagajında sürekli mama taşıyorum. Yollarda gördükçe hayvanlara mama dağıtıyorum. Bir de herhangi bir yaralı veya savunmasız bir hayvan gördüğümde bütün bakımlarını yapıp sahiplendiriyorum. Toplumda bu konu hakkında daha fazla bilinçlenmemiz gerekiyor. Ben bu konuya dikkat ediyorum ve insanlarla paylaşmaya çalışıyorum ki insanlarımız daha fazla bu konular hakkında bilinçlensinler istiyorum. Paylaşmamın sebebi ben yapıyorum senin de aklına gelsin istiyorum. Bazen içinde olduğumuz zaman bile bir şeyleri gözden kaçırabiliriz. Ama bir olaya dışardan baktığımız zaman görebiliriz. Ben de şu an insanların dışardaki gözü olmaya çalışıyorum. Bunları gösterip o sayede belki başkaları da yapar anlamında daha çok bunları sergiliyorum ve paylaşmaya çalışıyorum. Gösteriş olarak düşünmeyelim, tamamen başkaları da bunlardan örnek alsın, küçük miktarlarla bunlara destek olsunlar. çünkü bunun bir zenginlik olduğunu, maddi bir güce dayalı olduğuna inanmıyorum. Küçük paralarla da herkesin bunu yapabileceğini insanlara anlatmaya çalışıyorum. Dediğim gibi bu biraz gönül işi.