The Show Turkey İlefitness ve Sağlıklı Yaşam Tutkunlarına Özgün Bir Format Sunuyoruz

The Show Turkey İlefitness ve Sağlıklı Yaşam Tutkunlarına Özgün Bir Format Sunuyoruz The Show Turkey İlefitness ve Sağlıklı Yaşam Tutkunlarına Özgün Bir Format Sunuyoruz

Fitness Model ve Sağlıklı Yaşam Uzmanı Murat Tavman, ‘The Show Turkey’ organizasyonunun detaylarını Klass’a anlattı...

Küçük yaşta eğitimi için Amerika’ya giden ve orada sporla tanışıp kendini bu alanda geliştiren Fitness Model ve Sağlıklı Yaşam Uzmanı Murat Tavman, şu sıralar başarılı kariyerini özel bir organizasyonla taçlandırmanın heyecanı içerisinde. America’s Got Talent-Yetenek Sizsiniz yarışmasının fitness dünyasına uyarlanan ve dünya çapında büyük beğeni kazanan versiyonunun Türkiye haklarını alarak ülkemizde ‘The Show Turkey’ adlı bir yarışma organizasyonu düzenleyecek olan Tavman spor tutkunlarının karşısına sürprizlerle çıkıyor. Murat Tavman, milyonların takipçisi olduğu Tavi Castro, Sergi Constance ve Michelle Lewin’in jüri kadrosunda yer aldığı eğlenceli programın tüm detaylarını Klass’a anlattı.

 

 

“Televizyon kanallarıyla bir yandan görüşmelerime devam ediyorum. Ama çoğu kanalın Ocak ayı için prototipinin dolu olduğundan dolayı ben her halükarda 5-6 kameralık güzel bir prodüksiyon ekibiyle bu eventi A’dan Z’ye live olarak sosyal medyadan, Youtube ve Facebook kanallarından canlı olarak o gün oraya gelemeyecek insanların izlemesi için yayın koyacağız.”

 

“Format olarak America’s Got Talent’ın fitness dünyasına uyarlanmış hali olacak. Uluslararası düzeyde bir yarışma olacak, tüm ülkelerden yarışmacılar katılım sağlayabilecek ama sadece erkek yarışmacılar katılacak.”

 

Murat Bey, bu sıralar yepyeni bir heyecan içerisindesiniz. 18 Kasım’da da ciddi bir yarışmayla sevenlerinizin karşısına çıkıyorsunuz. Nedir bu yarışmanın detayları?

Ben Amerika’dan Türkiye’ye döndüğümden beri fitness’ı, fitness konseptini veya bu yaşam tarzını mümkün olduğu kadar ana akım kanallarından, gazetelerden, ekranlardan halkla bir şekilde paylaşarak bir rol modellik görevi üstlendim. Benim esasında yıllar öncesinde Amerika’da Arnold Schwarzenegger’in yaptığı gibi istediğim en önemli şeylerden birisi fitness’ın ve body building’in daha prestijli ve daha güzel yerlerde daha şık organizasyonlarla güzel yerlere taşımak. çünkü bugün bütün gazetelerin köşe yazılarında erkeklerin şu sıralar kadınlardan daha çok kendilerine dikkat ettikleri yazılıyor; kas yapanlar, değişime uğrayanlar, kilo verenler gibi haberlere hep denk geliyoruz. Şu anda bütün herkesin “kas” dediği bir dönem içerisinde bu alanı da en iyi temsil eden insan olarak bir şey yapmalıyım dedim.

Açıkçası ben prestijli ve şık bir konsept neden ülkemizde de yapılmasın diye düşünüp dururken bu yıl üçüncü sezonuna giren yaklaşık 200 milyondan fazla izlenme kitlesine sahip America’s Got Talent yani Türkiye’deki Yetenek Sizsiniz yarışmasının fitness dünyası için uyarlanmış çok güzel bir versiyonun Türkiye ve Kıbrıs için lisanslarını aldık. Bu yarışma Amerika Birleşik Devletleri, Dubai, Avustralya, Güney Afrika ve birkaç tane daha Orta Doğu ülkelerinde yapılan uluslararası platformlar arasında yer alıyor. Ve de sıradan, alışılagelmiş fitness ligleri veya fitness federasyonlarının yaptığı gibi 8-9 yarışmacıyı yan yana dizip zorunlu pozlar verdirtip; sağa dön, sola dön, arkanı dön gibi şekilde akan bir format değil. Yetenek Sizsiniz gibi bir formatın aynısı. The Show Turkey adlı programımızla fitness ve eğlence sektörünü mix yapıyor ve insanlara daha izlenilebilir özgün bir format sunuyoruz. Bu yarışmanın en iddialı yönlerinden birisi de jüri kadrosunun dünya çapındaki iddialı isimlerden oluşuyor olması. Ben programın hem yapımcılığını, hem jüriliğini hem de sunuculuğunu üstleniyorum. Yarışma 18 Kasım’da İTü Maçka Kampüsü’nün 600 kişilik Mustafa Kemal Amfisinde gerçekleşcek. Biletlerin gidişatı ve gösterilecek talebe göre bir izdiham söz konusu olursa veya öyle bir gidişatın olduğu hissedildiği takdirde daha büyükçe bir mekana geçilme gibi bir durumumuz söz konusu.

 

Yarışmanın gerçekten dikkat çeken bir jüri kadrosu var. Bize bu isimlerden bahsedebilir misiniz?

Türkiye’ye gelecek olan jüri üyeleri gerçekten çok fanatikleri olan bir ekip. Bayan jüri olarak sosyal medyada yaklaşık 30 milyon takipçiye sahip Miami’den ‘Michelle Lewin’ aramızda olacak. Lewin’in Instagram’da 12 milyon Facebook’ta 15 milyon takipçisi var. Bunların arasında inanılmaz sayıda Türk takipçisi de var. İspanya’dan şu anda ‘Mr. Olympia Mass’ yarışmasının fizik dalında şampiyonluk için oynayan aynı zamanda kendine ait bir giyim markası da olan ‘Sergi Constance’ ve Hollanda’dan yine çok çok başarılı yaklaşık 10 milyon takipçisi olan ‘Tavi Castro’ da jüri kadromuzda bulunuyor. Castro hem Dj’lik yapıyor hem çok meşhur 2 tane fitness giyim markasına sahip. Bu şekilde böyle bir 3’lü trio buraya gelip bana jüride eşlik ediyor olacak. Ve de event ortasında da 1 saatlik ‘meet and greed’ adında hayranlarla buluşma seansımız olacak. Bu şekilde imza almak isteyen imza alacak, fotoğraf çektirmek isteyen fotoğrafını çekecek.

 

“TüM üLKELERDEN YARIŞMACILAR KATILIM SAĞLAYABİLECEK”

Yarışmacılar yarışma esnasında performanslarını nasıl sergileyecekler?

öncelikle yarışmaya sınırlı sayıda yarışmacı alınacak. Tek bir günde 100 yarışmacı kontenjanımız var. Ama talebin çok yüksek olmasında 10 ya da 20 yarışmacı daha fazla alabiliriz. Onun üstüne kesinlikle çıkamıyoruz. Bir yarışmacı 1 dakika boyunca jürinin önüne çıkıp kendi seçeceği müzik eşliğinde freestyle posing yani serbest bir poz koreografisiyle kendi belirlediği şekilde kendine güzel bir sunum yapıyor olacak ve out fit olarak da spor ayakkabı, çorap ve diz hizasında bir şort ile tişört olması gerekiyor. Yarışmacı 1 dakikalık freestyle posing’ten sonra kendini jüriye takdim edecek. Format olarak America’s Got Talent’ın fitness dünyasına uyarlanmış hali olacak. Uluslararası düzeyde bir yarışma olacak, tüm ülkelerden yarışmacılar katılım sağlayabilecek ama sadece erkek yarışmacılar katılacak. Eylül ayında Tüyap’ta bir spor fuarı olacak. Orada bir stant alarak başvuruları kabul edeceğiz.

 

Jüri yarışmacıları hangi kriterlere göre değerlendirecek?

Yarışmacılar birer birer jürinin karşısına çıktıktan sonra jüri 100 puan üzerinden oylama yapılacak ve her jüri teker teker değerlendirecek. Bu 100 puan dağılımı da 20 puan vücut simetrisi ve proporsiyon yani oranı üzerinde olacak. 20 puan kas yapılanmasına yönelik değerlendirilecek. Kişi bir deri bir kemik mi yoksa adamın yeteri kadar kas hacmi var mı gibi değerlendirmeler yapılacak. 20 puan poz konusundaki becerisine verilecek. 20 puan yağ ve kas oranına verilecek. Vücut yağ oranı yeteri kadar düşük mü? çünkü vücut yağ oranı düşükse kasların şekilleri belli olur. Bu da tabi benim sürekli insanlara öğretmeye çalıştığım düzgün yemek programı ve düzenli yürüyüş gibi aktivitelerle sağlanacak bir şey. Vücuda sağlıklı kilo verdirerek yağ yakımı sağlar ve bu şekilde sahip olduğumuz kaslar daha belirginleşir, daha ortaya çıkar. Son 20 puan da kendine güven ve sunum; yarışmacının özgüveni var mı, sunumda rahat mı gibi değerlendirmeler olacak. Bu bağlamda jüri tarafından 100 puanlık bir değerlendirme yapılıyor ve bu şekilde gün içerisinde Top 8 finalist seçiliyor. Top 8 finalist daha sonra 2’li 2’li düellolar şeklinde jürinin karşısına çıkıyor. Ve iki sporcu düello şeklinde 1 dakika boyunca poz veriyor olacaklar. Buradan da son eleminasyonlar yapılıp Top 4 ve ondan sonra da bir seçim oluyor. Bu seçilen Top 8 her halükarda dünya finallerine gitmeye hak kazanıyor. Diğer ülkelerde yapılan yarışmalardaki Top 8 ile birlikte dünya finalinde yarışıyor olacaklar.

 

“AMACIM BU YARIŞMAYI ULUSAL KANALLARIMIZIN BİRİNDEN İNSANLARA DİREKT TELEVİZYON PROGRAMI OLARAK SUNABİLMEK”

Dünya finalleri hangi ülkede oluyor?

Dünya finalinin yeri her ülkede değişiyor fakat önümüzdeki yıllarda Türkiye’ye çok sıcak bakıyorlar. Açıkçası benim hedefim dünya finalini Türkiye’de yapmak. Esasında en büyük hedefim bu yarışmanın Türkiye ayağını başlı başına bir televizyon programı olarak televizyon formatına uyarlamak. çünkü bu zaten öyle bir olay. Benim zaten 1 günlük ful çekimimden televizyona 5-6 bölümlük bir malzeme çıkartabiliyorum. Bunu 2’ye çıkarttığım zaman 3 aylık bir malzeme yapıyor. Ocak ayında başlansa Haziran’a kadar insanlar bu programı izleyebilirler. Benim amacım bu yarışmayı ulusal kanallarımızın birinden insanlara direkt televizyon programı olarak sunabilmek. Ama ilerleyen zamanlarda dünya finali de burada yapılırsa o zaman daha da renkli bir durum ortaya çıkar. O zaman bütün ülkelerden sporcular gelir ve yarışma bizim için daha farklı bir boyuta gelir.

 

ödüller hakkında bilgi verir misiniz?

Şu anda kararlaştırılmış bir şey yok ama muhakkak bir ödül olacak. Ama şöyle bir olay var; bu yarışmadan seçilecek Top 4, dev final her nerede yapılacaksa oraya ücretsiz olarak ulaşım ve konaklama hakkına sahip oluyor.

 

“TüRK EKRANLARININ DEĞİŞİK BİR FORMATA İHTİYACI VAR”

Bu yıl biz bu programı yapmaya Haziran ayında karar verdik ve zaman darlığından ötürü televizyon kanallarıyla uzun soluklu görüşmeler yapamadım. Eğer öyle olmamış olsaydı ben çok önceden itibaren televizyonlara muhakkak bunu sunardım. Şu anda da görüşüyorum ama çoğunun prototipi dolu. Ama zaten Kasım’da olacak çekimleri. Belki ilgilenirlerse Ocak prototipi boşsa olabilir. Veya önümüzdeki sezona bir şekilde Türkiye ayağının ekranlarda yayınlanması gerekiyor. çünkü ben açıkçası ekranlarda hep aynı formatları izlemekten sıkıldım. Birkaç sabit programların dışında daha farklı  şeylerin de olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yarışma o yarışma bence. O yüzden bence kanal yöneticilerinin bu programlara ülkemizde üstsüz adamlar ne kadar izlenir diye bakmamalılar. Bence buna şöyle bakmalı; diğer ülkelerde yayınlanıyorsa bizim ülkemizde neden yayınlanmasın deyip bunu alıp koyması lazım. Ben bu programı kendim de çekip veririm, isterlerse onların ekipleriyle birlikte de organize olup çekerim. Hiç fark etmez ama bir şekilde dediğim gibi bence Türk ekranlarının değişik bir formata ihtiyacı var. O yüzden bunun bende uyandırdığı heyecan başka oldu. Bu programın diğer ülke ayaklarında jüri üyesi olduğumdan beri “bu program mutlaka benim ülkemde de olmalı” diyordum.

 

“DEĞİŞİK PROJELERE KUCAK AçIN”

Peki, bu programın izleyenler açısından nasıl bir etki bırakacağını düşünüyorsunuz?

Orada jürilerin yaptığı yorumlarla yaptıkları eleştirilerle insanlar farklı şeyler de öğrenecekler. örneğin karşımızdaki vücudun yüzde 20’lik kısmı definition dediğimiz yani yağ oranından bahsettiğimizde orada jüri onu değerlendirirken bir diyet tavsiyesi vermiş olacak. Esasında bir sürü şey öğrenecek insanlar. İşin güzel, eğlenceli de bir boyutu var. Ama neticede dediğim gibi insanlar bir şeyler öğreniyor olacaklar. Bence muhakkak ve muhakkak ekranların da böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ama bu yıldan itibaren dediğim gibi şu anda güzel 1 günlük şık bir fitness event şeklinde, bir festival şeklinde mümkün olduğu kadar iyi bir program organize etmeye çalışıyorum. Instagram ve Facebook hesaplarımızın adı da programın adı olan ‘The Show Turkey’. Adaylar bu hesaplarımızdaki linke tıklayıp oradan kayıtlarını oluşturabiliyorlar. Herhangi bir akıllarına takılan bir şey olduklarında theshowturkey@gmail.com’dan iletişime geçebiliyorlar.

Fotoğraflar: Yavuz Kaynar

Mekan:Quasar İstanbul