Çocuklarım Sevdikleri İşi Yaparlarsa Hem Mutlu Hem de Hayatlarını Güzel Yaşayacaklar

Çocuklarım Sevdikleri İşi Yaparlarsa Hem Mutlu Hem de Hayatlarını Güzel Yaşayacaklar Çocuklarım Sevdikleri İşi Yaparlarsa Hem Mutlu Hem de Hayatlarını Güzel Yaşayacaklar

Lady Estrella Markasının Kurucusu Ünlü İşkadını Pınar Kerimoğlu, anneliğe dair tüm duygularını Klass’a anlattı..

özgün, ışıltılı ve modanın en yeni ikonlarını tasarımlarına taşıyarak ünlü isimlerin tercihi olan Lady Estrella Markasının Kurucusu Pınar Kerimoğlu, aynı zamanda çok tatlı iki kız çocuğu annesi… çocuklarını büyütürken fikirlerini tasarıma dönüştürerek hayata geçiren Pınar Kerimoğlu, yoğun iş hayatının yanı sıra çocuklarının yer aldığı etkinliklere de eşlik ederek onların büyüdükleri her an yanında olmaya gayret ediyor. Tutku ve Hayal’in eşiyle hayatlarına kattıkları mutlulukları her an dile getiren Lady Estrella Markasının Kurucusu Pınar Kerimoğlu, Acarkent’teki evlerinin kapılarını açarak yaşadığı tarifsiz annelik duygularını ve çocuklarıyla birlikte yaptıkları aktiviteleri Klass’a anlattı.

 

“Eşimle birlikte hiçbir zaman çocuklarımızın ne doktor, ne öğretmen, ne mühendis olmaları gibi hedefimiz olmadı. Kendilerinin mutlu olabilecekleri meslekleri seçmelerini diliyorum. Sevdikleri işi yapacak olurlarsa hem mutlu olacaklar hem de hayatlarını güzel yaşayacaklardır.”

 

Pınar Hanım, 8 sene önce büyük kızınız Tutku Tanem ile ilk annelik duygusunu tattınız ve ardından küçük kızınız Hayal Tanem dünyaya geldi. Annelik duygusu size neler yaşattı, hayatınızda neler değiştirdi öğrenebilir miyiz?

çocuklarım olmadan önce çok sıradan bir hayatım vardı, onların doğumuyla herşey değişti. Şimdi büyük kızım Tutku 8, küçük kızım Hayal 6 yaşında. Eşimle evliliğimizin ikinci senesinde Tutku dünyaya geldi ve annelik duygusuyla ilk kez tanıştım. Bir anda hayatımın merkezi değişti. Bir süre Tutku’yu büyüttükten sonra da Hayal’in haberini aldık. Aslında Hayal planlamadığımız bir çocuktu. Eşime bunu anlattığımda o da şaşırmıştı. Ama iyi ki Hayal de olmuş diyoruz. İki sene Tutku, iki sene de Hayal’in büyümesi derken ben de dört sene boyunca evde kalmış oldum. Hayal’in doğumuna 2 ay kala da bir yardımcı aldık. Ama tabi çocuklarımızın bakımları ve beslenmeleri tamamen bendeydi. Bu konuda her zaman çok hassas oldum. çünkü bu hayatta önceliğim her zaman ailem olmuştur. Bu yüzden çocuklarımın her şeyini kendim yaptım. Onlar okula başladıktan sonra da yapacak bir işim kalmıyordu. Kendimi bir anda boşlukta hissettim. Modaya ilgim büyüktü, sürekli alışveriş yapıyordum. Bir keresinde alışveriş yaparken kendim için özel bir şeyler yapmayı denemeyi düşündüm. Sonrasında kendime yapacağım tasarımlar için boncuk almak yerine swarovski aldım. Bu da tasarımlarıma farklı bir hava kattı ve dışarıdaki insanların da oldukça dikkatini çekti. Zamanla daha çok ilgim bu yönde olmaya başladı ve insanlardan aldığım ilgi de çoğalınca çalışmalarımı arttırdım. Akşamları saat 9’da Tutku’yla Hayal’i uyuttuktan sonra sürekli bir şeyler yapmaya başlamıştım. Saat gece 2 gibi yatıyordum. Kıyafet tasarlama işini de benim çocuğummuş gibi hissediyordum. Sabahları çocukları okula yolcu ettikten sonra alışverişimi yapıyordum, gece onlar uyuduktan sonra da tasarımlarımı yapıyordum. Benim işimin kuruluşu da onlardan geliyor diyebilirim. çünkü onlarla doldurduğum zaman onlar okula gittiğinde boşluğa dönüşüyordu. Aynı zamanda onları da ışıl ışıl giydirmeyi çok seviyordum. Bu da bana farklı bir bakış açısı katıyordu. Eşim de beni her zaman bu konuda destekledi. Bu yüzden diyebilirim ki işimin ve farklı bir bakış açısına sahip olmamın temeli ailemdir…

 

“çOCUKLARIMIN YABANCI DİL EĞİTİMİNE çOK öNEM VERİYORUM. ŞU ANDA HEM FRANSIZCA HEM DE İNGİLİZCE KONUŞABİLİYORLAR”

Peki, onları yetiştirirken nelere dikkat ettiniz?

çocuklarımın beslenmesine her zaman çok dikkat ediyorum. Yoğurt, reçel gibi ihtiyaçlarını kendim yapıyorum. Yazlık yiyecekleri konserve yapıp kışa saklıyorum. Doğal beslenmelerine dikkat ediyorum. Okuldan geldikten sonra yemek saatleri benim için önemli. Zararlı asitli içecekler ve fast food yiyecekler asla yedirmiyorum. Yabancı dil öğrenmelerine de çok dikkat ettik. Eşimle birlikte Fransızca ana dilleri olsun istedik. St Joseph’in Küçük Prens Okulu’nda eğitim görüyorlar. İkisi de 3 yaşlarından beri çok güzel Fransızca konuşuyorlar. üçüncü sınıflarında İngilizceyi de ekliyorlar. Jimnastik, spor etkinlikleri, müzik gibi faaliyetleri de yapıyorlar. Bu tür etkinliklerde bulunmaları bizim için çok önemli.

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoğraflar: Yavuz Kaynar

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Mayıs sayısında..