Doğanın sunduğu kaynaklar ve bu kaynaklardan elde edilen şifalar sonsuz. Her bir bitkinin insan sağlığına ve yaşamına olan olumlu katkısına her geçen gün şahit olurken, doğanın mucizesi yerine işlenmiş gıdaları tercih etmemiz gerçekten büyük bir ironi. Beyaz dut ise; bu bitkilerden sadece bir tanesi ve sunduğu şifa ile mucizevi etkiler yaratıyor. Leziz tadının yanı sıra beyin ve sinir hücrelerinin gelişimden, enerji depolamaya kadar sayısız faydası var. Tarıma yatırım yapan kadın girişimci Tijen Ziyal, Erzincan'a yaptığı seyahatinde, dutun mucizesini keşfetti. Girişimci ruhla bu mucizenin peşinden giden Ziyal, işinin ehli muhteşem bir ekiple dutun şifasını araştırdı. Beyaz dut üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda Immunflex markasını yarattı ve bu ucizevi şifayı en güçlü olduğu formlarda sunmaya başladı. Immunflex'i hayata geçiren Tijen Ziyal, markasının doğuş hikayesini, ürünlerini ve hedeflerini Klass’a anlattı.
“Dut yaprağı çayını günde 3 kez yemeklerden önce içtiğinizde metabolizmanızı hızlandırır, vücuttaki yağ vetrigliserit düzeyini düzenler, aynı zamanda diyet yaparken sağlıklı kilo vermenize de yardımcı olur.”
Tijen Hanım, yeni markanız Immunflex ile beyaz duta dikkat çekiyorsunuz. öncelikle böyle bir yatırım yapmanızın nedenleri neydi?
Her şey aslında tamamen tesadüfen başladı. 3 yıl önce eşimle birlikte Erzincan-Eğin’e gittik ve doğası beni büyüledi. Dik yamaçlar üzerine kurulu bölgede, tamamı metal kaplı evler var. Yöre halkının yüzde 90’ı okumuş. Geçmişte çok büyük ithalat, ihracat yapan bir nüfusa sahipken günümüzde ise yaşanan göç nedeniyle nüfusu azalmış. Oraya gittiğimde her yerin dut ağaçlarıyla kaplı olduğunu gördüm. Biraz araştırma yapınca besleyici dut meyvesinin, insan sağlığına ne kadar faydalı olduğunun farkına vardım. Dut hakkında internette ve yazılı basında birtakım araştırmalar yapılmış ama bazı eksik, yetersiz bilgiler de mevcuttu. Konuyla ilgili en doğru bilgileri öğrenebilmek için konunun uzmanlarından; Bezmiâlem Vakıf üniversitesi Fitoterapi Merkezi’ni kuran ve başkanlığını üstlenen Prof. Murat Kartal’la görüştüm. İstanbul üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Yıldız özsoy ile İstanbul üniversitesi Teknoloji Transfer Merkezi üzerinden projemizi başlattık. Böylelikle hem Bezmiâlem Vakıf üniversitesi hem de İstanbul üniversitesi ile çalışmaya başladımDutu ve klinik deneylerini araştırdığımı, insan sağlığı için ne kadar faydalı olduğunu, konuyu genişletmek ve ilerletmek istiyordum. Ancak mimar olduğum ve sağlıkla ilgili yeterli bilgim olmadığı için daha güvenilir bir kaynaktan yola çıkmayı amaçladım. Bu doğrultuda kendileriyle çalışmak istediğimi paylaştım. Konun uzmanları ile dut üzerine çalışırken, araştırmalarımın dışında da bilgilere rastladım. Yapılabilirliklerini gördük. Geçmişte pekmez tüketilirken pekmezin günümüzde yerini ticari kaygılarla şeker ve şekerli ürünlere bıraktığını, doğanın sunduğu birçok güzelliğin geçmişte sahip oldukları değerlerinin kaybolduğunu gördük.
“HER GüN BİR AVUç DUT YERSENİZ, VüCUDUNUZA VE HüCRELERİNİZE FAYDALI BİR YAKLAŞIMDA BULUNURSUNUZ”
Peki, dutun insan sağlığına ne gibi faydası var?
Soğuk havalara maruz kalan Doğu ve Güney Doğu bölgelerinin insanları, enerji kaynağı olarak kuru dut meyvesi veya pekmezi tüketir. Aslında bizim bütün yaptığımız çalışmalar olası hastalıkları önlemek ve sağlıklı kalmak yani hastalandıktan sonra çare aramamak için. Ancak, şeker hastası olan kişiler dut meyvesi yerken daha dikkatli olmalılar. Her gün bir avuç dut tükettiğinizde vücudunuza ve hücrelerinize faydalı bir yaklaşımda bulunmuş olursunuz.
Dut yaprağı çayını günde 3 kez yemeklerden önce içtiğinizde metabolizmanızı hızlandırır, vücuttaki yağ ve trigliserit düzeyini düzenler, diyet yaparken de sağlıklı kilo vermenize yardımcı olur. Ben de sağlıklı yaşamım için dut çayını yaşantımın merkezine aldım, sabah ve akşam yatmadan önce mutlaka içiyorum. Dut çayı içmek vücudunuzdaki şeker dengenizi, diyabetinizi kontrol altına almanızı sağlıyor. Ayrıca dut, obezite problemlerinde de kullanılabilecek bir bitki. çünkü tozu hamur işlerinde kullanılmaya çok uygun. Yine dut tozunu çorbanızın ve salatanızın üzerine de koyabilirsiniz. Gerçekten beyaz dut tam anlamıyla bir şifa kaynağı.
Dut Meyvelerinin en kısa sürede işlenmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Peki, siz Dut meyvelerindeki kaliteyi nasıl sağlıyorsunuz?
Dut toplama şeklinde yapılan yanlışlıkları ortaya koyarak, yerel belediyelerden başlayarak yöre halkını, çiftçileri ve toplumu bu konuda bilinçlendirme çalışmalarına başladık. Dut ağaçlarının bakımının ve budanmasının nasıl olması gerektiğini öğrettik. Dut ağaçları genelde Anadolu’da ilaçlanmıyor. Zaten ilaçlanmadığı için doğal. Problem şu; dutu çabuk toplamak, pekmezi çabuk yapmak için kişiler ağaçları sallıyorlar. Salladıkları zaman da olmuşla olmamışların hepsi beraberinde düşüyor. Onları toplayıp pekmez yapıyorlar. Pekmez yapımında olmuş ve olmamış karışınca tadı ve lezzeti çok iyi ortaya çıkmıyor. Böyle olunca da çoğunlukla şeker veya glikoz katılıyor. Ben bir yıldır laboratuvar ortamında araştırıyorum; beyaz dutun oluşumundan sonra sapı kurumaya başlıyor ve kendini aşağıya bırakıyor. Yani oldum ve düştüm gibi. Bunlar hakkında yazdığım bir kitabım var ve çok yakında basılacak. Kendi halinde düşmüş dut ile kurutulmuş dut arasında ne gibi farklar var olduğunu gösteren araştırmalar yapıyoruz. Bunların analiz çalışmaları İstanbul üniversitesi ve Bezmiâlem Vakıf üniversitesinde araştırılıyor.
Pekmez kuru veya yaş duttan yapılır. Ama 10 kilo dutu kuruttuğunuzda 3 kilo kuru duta sahip olursunuz. Dolayısıyla 10 kilo yaş dutla 10 kilo pekmez yapacakken 3 kilo dutla 3 kilo pekmez yapabilirsin. Bu da arada ciddi fiyat farkına yol açıyor. O yüzden zamanla geleneksel yöntemler değişmiş. Kısacası dutu doğru bir şekilde toplayıp doğru yöntemlerle kurutunca daha çok fayda sağlamak mümkün. Biz çok değerli bir ekiple çalışıyoruz ve dutla ilgili misyon yüklendik.
İstanbul ve Giresun’dan farklı yerlerden dutlar topladık. Onların özelliklerini, içindeki minerallerini, vitaminlerini inceleyip karşılaştırıyoruz. Bir de dutun ve yaprağının toplandıktan sonra kurutulması, işlenmesi ve paketlenmesi çok önemli. çünkü bunların en hijyenik şartlarda yapılması gerekiyor. Immunflex markalı dut meyve ve yapraklarımız; koku, aroma ve etkili bileşiklerinin en yüksek olduğu dönemde, uzman ekibimiz kontrolünde toplanıp, özenle kurutulup, istenilen kriterlere getirilerek kalite kontrol analizlerinden geçirilir. Immunflex ürünleri; fitoterapi ve diyet uygulamalarında kullanılmak üzere, en doğal şekliyle tüketime hazır hale getirilir.
“IMMUNFLEX ŞİMDİLİK BEYAZ DUT, BEYAZ DUTUN YAPRAĞI, BEYAZ DUTUN UNU VE YAPRAĞINDAN ELDE EDİLEN UN üRüNLERİYLE TüKETİCİSİYLE BULUŞUYOR”
Peki, İmmunflex’in kaç çeşit ürünü var ve bunlar nerelerde satılacak?
Immunflex, şu anda beyaz dut, beyaz dutun yaprağı, beyaz dutun unu ve yaprağının ince tozu ürünleriyle tüketicisiyle buluşuyor. Bunlar bizim ilk ürünlerimiz ve ardından doğal ve sağlıklı yaşam ürünleri dediğimiz, hastalıklardan koruyucu ve önleyici ya da tedavi edici grup gelecek. Bu konuda Bezmiâlem Vakıf üniversitesi Fitoterapi Merkezi, İstanbul üniversitesi Eczacılık Fakültesi ve İstanbul üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ile Ar-Ge çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlk ürünümüz Dut pastilleri olacak. Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahip özel pastil formülasyonumuzla hastalıkların kolayca üstesinden gelmeye destek olacağız. Ben de bağışıklık sisteminde yaşadığım problemlerimi dut kullanarak çözdüm. Dut formülasyonunda özel şekilde elde edilen hammaddelerimizi kullanarak ihtiyaç sahibi hastalara şifa kaynağı yaratmayı istedik. Pastillerle ilgili izin aşamasındayız. Pastiller %100 doğal. İçinde hiçbir katkı maddesi yok. Tamamen dut meyvesinden ve dut yaprağının karışımlarından oluşuyor. Şeker hastalarının da kullanabileceği formlara getirmeyi başardık. Yani pastillerimizi şeker hastaları da güvenle kullanabilecek.
Dut ve yaprağın karışımının ciltteki lekeleri önleyici, anti-aging etkileri ve deri rengini açıcı özellikleri de bulunmakta. Geliştirdiğimiz formülasyonda gül suyunun ciltteki mucize etkilerinden de yararlanarak bir formülasyon geliştirdik. Cildi temizleyen, besleyen ve derinlemesine nemlendiren bu toniğin bir kaç kez uygulanmasından sonra cildinizdeki değişime inanamayacaksınız. Cildinizi kuru ve çatlamaya yatkın hissediyorsanız; her duştan sonra, esans katkısı olmayan doğal dut yaprak karışımını gül suyu içeren toniğimizle nemlendirebilirsiniz. Ayıca hem anti-aging hem de lekelere karşı krem formunda ürünler de geliştirmeyi planlıyor ve üzerinde çalışıyoruz.
Yani dut meyve ve yaprakları aslında birçok alanda kullanılacak. Aralarında gıda, takviye edici gıda, fonksiyonel gıda ve kozmetiğin de olduğu pek çok alanda sağladığı faydalar ve doğallığı ile yer almayı hedefliyoruz. Sporcu sağlığını güçlendirmek için tüketilebilen; yaprağında bulunan yüksek protein ile et yemeyen vejetaryenlerin da güvenle kullanabileceği bir ürün. Dut unumuz, özellikle bebek mamalarına katılabilir. Yoğurda, meyve sularına, süte, unlu mamullere, puding, kek ve tatlılara da şeker yerine eklenebilir.
İlerleyen zamanlarda dut sektöründe 1 numaralı kişi olacak gibi görünüyorsunuz…
Konusunda uzman, bu projeyi oldukça önemsemiş, ileriye taşımak için uğraş veren bir ekibe sahibiz. Biz her noktayı tüm detaylarıyla inceleyerek ortaya koyduk. Mesela bağışıklık sistemini güçlendirici ve öksürük giderici iki ayrı şurup formülasyonu ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Bunlar da tamamen dut pekmezi ve dut yaprak karışımı esaslı. Yaprakların ve dutun standardize karışımlarını üniversitelerde geliştirdik ve elde ettik. Neredeyse 3 yıldır dutla yatıp dutla kalkıyorum. Şimdilik beyaz dut ve beyaz duta ait, şimdiye kadar yapılmamış olanları yapmak üzere yola çıktık. Hazırladığım ve raflarda yerini almak üzere olan kitabımda da duta yolculuk yapacağız. Gıda, kozmetik ve sağlık alanlarında dutla ilgili yaptığımız çalışmaları ve dutun geçmişte ve günümüzde kullanım şekillerini ele alıyoruz.
“DUT MUCİZESİ BİRBİRİNDEN AYRI KESİMLERİN DİKKATİNİ çEKECEK BİR KİTAP OLACAK”
Kitabınız ne zaman çıkacak?
Şu anda yayın evine karar verme aşamasındayız, görüşmelerimiz sürüyor. Kitabın adı “Dut Mucizesi” ve yılbaşına doğru piyasada olmasını planlıyoruz. Doğal ve sağlıklı yaşama gönül vermiş herkese, hekim, eczacı, diyetisyen, sağlık profesyonelleri ve özellikle ev hanımlarına hitap eden, arkasında basit pratik tarifler, tatlılar yer alan, birbirinden ayrı kesimlerin dikkatini çekecek bir kitap olacak.
Biz Immunflex ürünlerini almak istersek nerelerden alabiliriz?
ürünlerimiz iwww.immunflex.comüzerinden satışa çıkardık. İnsanların sağlık alışverişini güvenle yapmalarını önemsediğimizden üst düzeyde güvenlik önlemlerini aldık. Ayrıca e-ticaret sitemizden alışveriş yapanlara küçük sürprizler de hazırlamayı ihmal etmedik. öte yandan aile şirketimiz olan Batik’te stantlar hazırlıyoruz. 10 tane pilot mağaza seçtik. 10 mağazanın personelini eğitiyoruz. Daha sonraki dönemde ise kozmetik ürünleri geldikçe onları da ekleyeceğiz. Biz Immunflex ile doğadan gelen şifayı sunuyoruz. Bu işin öncüsü olmayı hedefledik. Güven veren firmalar güven veren işler yaparsa diğer firmalar da belki doğanın bir başka şifasını insanlara sunar. Hedeflerimizde Macro Center, Migros gibi market zincirleri, organik ürün satan marketler var. Ecza sektörüne geliştireceğimiz bitkisel ilaçlarla girmeyi hedef edindik. Avrupa’ya açılacağız, Amerika ise ikinci aşamadaki hedefimiz. Yani sadece dut ve ürünlerini satmanın ötesinde, ülkemizin bitkisel ve doğal değerlerini ekonomiye kazandıracağız. Sağlıklı ve doğal yaşamın Türkiye’deki öncüsü olmayı amaçlıyoruz.