Her yıl belirlediği bir tema çerçevesinde düzenlediği söyleşi ve birbirinden şık sergiler ile sanat dünyasının nabzını tutan ve İstanbul’un en önemli sanat etkinliklerinden birisi haline gelen İstanbul Art Show bu sene de sanat tutkunlarına eşsiz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Bu yıl 20-22 Aralık tarihleri arasında “Hakikat askıda: Post truth çağında Sanat” temasıyla Hilton İstanbul Exhibition Center’da gerçekleşecek olan İstanbul Art Show güzide eserleri ve önemli sanatçılarıyla şehre yeniden değer katmaya hazırlanıyor. İstanbul Art Show sanat direktörü Yalın Alpay ve Danışma Kurulu üyesi Dr. Fatoş Altınbaş ile fuarın bu yılki temasını, katılımcıları bekleyen sürprizleri, Türkiye’de sanatın geldiği noktayı ve organizasyonun amacını Klass okurları için konuştuk.
“Kurulumuz uluslararası bir kurul. İçinde Parisli resim ekspertizi Marc Ottavi ve odak ülkemiz İran’dan Lili Golestan yer alıyor. Türkiye’den de Dr. Fırat Arapoğlu, Hanifi Yeter ve Dr. Kumru Eren gibisi isimler var. Bunlar bir araya getirilmesi zor olan önemli isimler.”
“Bu özel etkinlik için Devrim Erbil’e 16 metre karelik dev bir tablo yaptırıyoruz. Bu tabloyu da yüz eşit parçaya bölüp satışa çıkartacağız. Bu şekilde post modernizmin saçılma, dağılma ve parçalanmasını ele alacağız.”
“Etkinlikte Mercan Dede’nin tasarladığı 30 metre karelik post truth odası da görücüye çıkacak. İçerisine girilir girilmez güncel yaşamımızdan ve tanıdığımız bütün dünyadan uzaklaştırıp bambaşka bir evren içinde yolculuğa çıkartacak olan bir oda olacak. Mercan Dede’yi müzisyen olarak tanıyoruz ama kendisi bir ressam.”
İstanbul Art Show 20-22 Aralık 2019 tarihleri arasında İstanbul’da adeta bir sanat havası estirecek. önemli sanatçıları ve güzide eserleri bir araya getiren İstanbul Art Show’da bu sene bizleri neler bekliyor, öğrenebilirmiyiz?
YALIN ALPAY: İstanbul Art Show bu yıl ikincisi düzenlenecek olan bir çağdaş sanat fuarı. Her yıl belli bir tema ve belli bir odak ülkeyle ilerleyen bir fuar. Fuarın geçen yılki teması post hümanizmdi. Bu çerçevede sergiler ve “Art talks” adını verdiğimiz sanat sohbetleri gerçekleşti. Bu sergi ve sohbetlere 10 bini aşkın ziyaretçinin yanı sıra Bedri Baykam, Devrim Erbil gibi birçok ünlü isim katıldı. Türkiye’nin bütün kalbur üstü galerileri de etkinlikte yer aldı. Sanat fuarları aynı zamanda şeffaf bir sanat pazarı olma özelliğini taşıyor. “Art talks” lar aracılığı ile bütün sanat piyasası üç günlüğüne bir araya geliyor. Bu üç gün boyunca farklı sosyal statüde olan insanlar birbirleriyle konuşma fırsatı yakalıyor ve sanat sohbetlerinde sanatta gelecekte olabilecek kırılmaları tartışıyor. Bu nedenle fuarlar bir satış alanı olduğu kadar aynı zamanda sanat dünyasının bütün aktörlerini bir araya getiren, birbirlerinden etkilenmesini sağlayan ve sanatın nabzının tutulduğu etkinliklerdir. Siz de biliyorsunuz ki İstanbul’un çok fazla çağdaş sanat fuarı yok. Halbuki bir kenti diğer kentlerden ayıran temel unsurlardan bir tanesi sanattır. Sanatın bir diğer özelliği de düşük maliyetle yüksek gelir elde edilebilen bir sektör olmasıdır. İspanya’daki Bilbao kenti AB ortalamasının altında bir gelire sahipken Guggenheim müzesinin açılmasıyla kentte kişi başı milli gelir AB ortalamasının üzerine çıktı. Sanatın gelirle beraber itibarı da beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. Bu anlamda bize düşen daha fazla sanatçı ve sanat eseri üretmek ve üretilen eserleri şık bir biçimde uluslararası alana sunmaktır. İstanbul Art Show bunların hepsine talip bir fuar.
“TüRKİYE çAĞDAŞ SANATI YAKALAMIŞ BİR üLKE”
Fuarın bu yıl ki teması hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Y.A: Bu yıl ki temamız “Hakikat askıda: Post truth çağında Sanat”. Dünya şu anda çağdaş sanata geçmiş bir durumda ve bu sanatın dinamikleri modern sanattan farklı. Türkiye 1980 sonrasında çağdaş sanatı eş zamanlı olarak dünyayla beraber yakalamayı başarmış bir ülke. Diğer sanat akımlarına göre çağdaş sanatın eş zamanlı olarak geldiğini söyleyebiliriz. Bundan dolayı çağdaş sanat fuarlarının Türkiye için küresel anlamda ciddi bir önemi var. Türk sanatçılarının ününün yeniden yükselmesi için İstanbul tabanlı büyük uluslararası organizasyonların niceliksel ve niteliksel olarak artmasına ihtiyaç var. İstanbul Art Show’un bu rolü üstendiğini söyleyebiliriz. Bu yıl Türkiye’nin en iyi galerileri bizimle beraber olacak.
İstanbul Art Show’da 19 Aralık akşamı ise muhteşem bir VİP gala gecesi yapacağınızı biliyoruz. Buraya katılan kişileri neler bekliyor olacak?
Y.A: Bu yıl bizim ön plana çıkardığımız iki tane değerli sanatçımız olacak. Bir tanesi Devrim Erbil ikincisi Mercan Dede. Bu iki isim de benim yakın dostum. Devrim Erbil ile 19 Aralık’ta gerçekleşecek olan VIP gecesinde post modern performansımız olacak. Bu özel gece için ayrıca Devrim Hoca’ya 16 metre karelik dev bir tablo yaptırıyoruz. Bu tabloyu da yüz eşit parçaya bölüp satışa çıkartacağız. Bu şekilde post modernizmin saçılma, dağılma ve parçalanmasını ele alacağız. Yüze bölünmüş bu resmin her bir parçası 10 bin liradan satışa çıkacak. Etkinlikte Mercan Dede’nin tasarladığı 30 metre karelik post truth odası da görücüye çıkacak. İçerisine girilir girilmez güncel yaşamımızdan ve tanıdığımız bütün dünyadan uzaklaştırıp bambaşka bir evren içinde yolculuğa çıkartacak olan bir oda olacak. Mercan Dede’yi müzisyen olarak tanıyoruz ama kendisi bir ressam. 2012’de Borusan’da 60 bin kişinin katıldığı bir sergi gerçekleştirerek Türkiye rekorunu kırdı. İstanbul Art Show kendisini yeniden sunabileceği bir alan olacak. Genellikle Street Art’a benzeyen eserleri olmakla beraber Kanada’ da yaşadığı için Kanada yerlilerinden etkilendiği eserleri de var. Bunun haricinde 4’ü genç, 4’ü olgun sanatçı olmak üzere 8 sanatçıya ödüllerini vereceğimiz bir ödül törenimiz de olacak.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Aralık sayısında...
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
