Kendi Baharınıza Hazır mısınız?

Kendi Baharınıza Hazır mısınız? Kendi Baharınıza Hazır mısınız?

Sağlıklı Yaşam Yönetimi Ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Sevgi Ekiyor, baharla birlikte kendi baharımıza nasıl hazırlanmamız gerektiğini Klass’a anlattı...

Baharın gelmesi ve güneşin artık sık sık yüzünü göstermesiyle ruhumuzda ve bedenimizde oluşan yenilenmeyi cildimize de yansıtmanın zaman ı geldi. Kış aylarında soğuk ve kirli havanın yanı sıra, mevsim gereği fazlaca tükettiğimiz yağdan ve karbonhidrattan zengin gıdalar ve beraberinde gelen cilt problemlerimiz de kendini gösteriyor. Soğuk havaya maruz kalıp kuruyan, matla şan ve cansızla şan, sivilce ve lekelerle yıpranan cildimizi modern yöntemlerle ışıltılı bir görünüme kavuşturmak günümüzde artık uzman hekimler sayesinde hem güvenli hem de kolay. Peki nedir bu güvenli ve sağlıklı, cildimize koruma sağlayacak ve ışıltı bir zindelik verecek bu yöntemler. Sağlıklı Yaşam Yönetimi ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Sevgi Ekiyor ile tüm bu yöntemleri ve uygulama koşullarını Klass okurları için konuştuk.

Sevgi Hanım, mevsim değişimlerinde ve şimdi Nisan ayıyla birlikte baharın gelmesiyle cilt tipleri neler hisseder? Cildimizde ne gibi değişimler olur?

Mevsim dönüşümlerinde cilt karakterinde ve cildin ihtiyacında da değişiklikler oluyor. Kuru-soğuk havalarda cildiniz de kuruyup incelme eğilimi göstermişken ve kendine daha çok sebumu tutarken şimdi gözeneklerin açılması ve cilt ısısının yükselmesiyle sebum-yağlı sıvısını dışarı çıkarma zamanı. Dolayısıyla karma ciltler ve yağlı ciltler baharda daha çok bunu hissetmeye başlarlar. Ve de akne sorunu olan ciltlerde keza bu yağ oranı değişimiyle risk altındadırlar. Bir de soğukla kılcal damar, gül hastalığı problemleri artarken onların da yaza kadar biraz rahatlama evresi dönemi başlıyor.

Baharla birlikte cildimizin neye ihtiyacı var?

Cilt sağlığımızı ve kalitesini nasıl koruyacağız? Leke alt yapısı olanlar, çilleri olanlar için daha dikkatli korumaya geçmeleri gereken ve yaza hazırlıkların yapılmasını gerektiren bir dönem bahar. Bu çerçevelerden bakacak olursak; her cildin genel ihtiyaçları hem her mevsim aynı olan vitaminler, elementler, bakımlar hem de mevsimine özel ve problemine özel olması gerekenler. Bir de özel günlerin yine arttığı bir dönem olarak da baharı; gelen hastalarımızın, işlemlere başlama nedenlerini gözlemlediğimizde, yenilenme mevsimi olarak görüyoruz. Cildimize nasıl davranacağımız cilt sağlığı ve kalitesini nasıl artırıp koruyabileceğimiz konusunda iki ana madde mevcut. İlk kural medikal estetik alanında çalışan hekimlere başvurup cilt ve genel sağlık analizinizin birlikte yapılması. İkinci kural ise size belirlenen protokollere uyarak kliniğe cilt bakımı ve cilt aşıları seanslarınıza gelmek, suplementerler, doğru beslenme, önerilen cilt ürünlerini düzenli kullanmak ve kontrollerinizi 3-6 ayda bir yaptırmanız. Hekiminizle yöneteceğiniz bu süreç sayesinde hekiminiz size, her mevsime dayanıklı mevsim geçişlerinden minimum etkilenebileceğiniz, her zaman yaşınızdan iyi, kaliteli gündelik hayatınızda da makyajla uğraşmadan derinizin en iyi formunu bulmasını sağlayabilecektir.

Bu dönemde hastalarınıza nasıl bir bakım öneriyorsunuz?

Bahara girerken kliniğinizde hangi bakım ve tedavi yöntemlerini uyguluyorsunuz? Bahar paketi diye bir şey yapacak olsam, hydrafacial cilt bakımı, artı kişiye uygun bir peeling, artı kişiye uygun bir mezoterapi ya da hazır bir cilt aşısını planlanan seanslarla yapmalarını öneririm. Bahar alerjileri, egzema, rose atakları, akne gibi cilt rahatsızlıkları olanlara ek olarak ozon terapi, iv glutatyon ve yüksek c vitamini uygulamalarını ekleyerek tedavilerini yapmaktayım. Terleme problemleri olanlara el ayak koltukaltında fazla terlemeler için botoks yaptırmalarını öneririm. Güneş lekelenmeleri olanların genelde kuruluk problemleri de olduğundan, baharda mutlaka nem ve leke aşılarından faydalanmaları ivedilikle gerekir.

Bahar aylarıyla birlikte yediklerimiz ve içlerimiz nasıl bir önem kazanıyor? Ne yiyip içtiğimize hangi açılardan dikkat etmeliyiz? Detoks öneriyor musunuz?

Genel sağlığımız için haftada 3-4 gün yürüyüş yapmak, kilomuz çarpı 35 ml günde su içmek gerekir. Mesela 60 kg birisi için bu değer minimum 2,1 lt oluyor. O yüzden ortalama 2,5 lt su tüketimi önemlidir. Kök sebze ve meyvelerin arttığı bu dönemde beslenme de hayvansal gıdaların azaltılabileceği daha çok sebze tüketip bağırsak detoksu yapılabilecek bir dönem. 50+spf uv koruyucu güneş koruyucularını her mevsim önerdiğimizi biliyorsunuz. Baharda kullanım sıklığını artırmaya başlamalıyız; günde 3-4 saatte bir dışarıda kaldığımız vakitlerde tazelenmeliler. Güneşle çalışan biyolojik varlıklar olarak doğayla birlikte biz de kendi içimizde güneş açmak için bu şekilde psikolojimizi de daha kolay tazeleyebileceğimizi unutmayalım. Ve tabi ki gülümseyelim, gülümsetelim..