İş ve sosyal yaşam dünyasının başarılı isimlerinden Gaia Cadde Güzellik Merkezi’nin sahibi Esra Kızıltaş, aynı zamanda 5 yaşındaki Ege ve 3 yaşındaki Ada’nın annesi… Eşi ve minik oğullarıyla mutlu bir hayat süren başarılı iş kadını iki yakışıklı afacanın doğumuyla önceliğinin çocukları olduğunu belirtiyor. Ege ve Ada ile kaliteli zaman geçirerek onları geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için büyük bir özveride bulunan Esra Kızıltaş “Her anne için kendi yavruları dünyanın en özel çocuklarıdır, benim için de öyle” diyor. Minik oğullarının içten bir sarılışıyla tüm dertlerini unuttuğunu belirten Gaia Cadde Güzellik Merkezi’nin sahibi Esra Kızıltaş anne olduktan sonra hayatında gerçekleşen değişimi, oğullarını yetiştirirken nelere dikkat ettiğini ve en özel annelik duygularını Klass okurları için anlattı.
“Annelik öyle kutsaldır ki yaşadığınız hiçbir zorluk, yorgunluk umurunuzda olmaz. Benim de oğullarımın içten bir sarılışı bana dünyadaki her şeyi unutturuyor.”
“çocuklarımla geçirdiğim her an benim için çok keyifli. Hayatta bana en çok keyif veren şey onların kahkahalarını duymak”
Esra Hanım sizi iş hayatındaki başarılı, sosyal yaşam dünyasında ise renkli ve yardım sever kimliklerinizle tanıyoruz. Peki, bir anne kimliğine sahip Esra Kızıltaş’ı sizden dinlemek istersek neler söylersiniz?
Anne olarak çocuklarıma karşı çok ilgili, sevgi dolu, onlara dünyadaki her şeyden daha çok değer veren, onları mutlu etmek için çok çaba gösteren bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Aşırı kuralcı değilimdir, rahat bir anne modeliyim sanırım. Ama tabii ki olmazsa olmazlarım vardır; özellikle de sağlıklarını etkileyecek durumlarda... çocuklarımla mümkün olduğunca sakin ve huzur veren bir ses tonuyla konuşmaya çalışırım ve onları dinlemeye çok önem veririm. çocuklarımla her anımı birlikte geçirmem tabii ki imkansız. Ancak onlarla geçirdiğim zamanın çok kaliteli olmasına özen gösteririm.
Anne olmak hayatınızda neleri değiştirdi?
Bir annenin hayatı daha bebeğini karnında ilk kez hissettiği andan itibaren hiçbir zaman eskisi gibi olmaz. Artık “ben” değil “biz” vardır. “Anne olunca anlarsın” derler. Gerçekten en büyük sevgi ve mutluluk kaynağına hayallerinizin bile çok ötesine geçerek sahip olduğunuzu anlarsınız. Kolay değildir, bir insanın en büyük sorumluluğu artık sizin üzerinizdedir. En çok da hata yapmaktan, onu incitmekten korkarsınız. Ama annelik öyle kutsaldır ki yaşadığınız hiçbir zorluk, yorgunluk umurunuzda olmaz. Benim de oğullarımın içten bir sarılışı bana dünyadaki her şeyi unutturuyor. Eski yaşam tarzıma göre benim için en büyük değişiklik tenisten ve briçten uzak kalmak olmuştu. Ama artık yavaş yavaş çocuklar büyüdükçe çok keyif aldığım bu sporları hayatıma tekrar sokuyorum. Yakında tekrar turnuvalara katılmaya başlayacağım. Aslında en çok da onlar için aktif spor hayatıma geri dönmek istiyorum ve onlara da rol modeli olarak spor alışkanlığı kazandırmak en büyük hedefim.
“HER ANNE İçİN KENDİ YAVRULARI DüNYANIN EN öZEL çOCUKLARIDIR”
Oğullarınızı sizden dinlersek bizlere neler söylersiniz?
Her anne için kendi yavruları dünyanın en özel çocuklarıdır, benim için de öyle. Ege 5, Ada ise 3 yaşında. Ege ağırbaşlı, duygusal, ayrıntıcı ve çok mantıklı bir çocuktur. Ada’nın ise haylaz, sevimli, ne istediğini iyi bilen ve bir biçimde mutlaka elde eden bir yapısı var. Kardeş olarak birbirlerini çok seviyorlar. Birkaç saat ayrı kaldıktan sonra karşılaştıklarında birbirlerine sıkı sıkı sarılmaları beni çok duygulandırıyor. İyi niyetli, kimseye zarar vermek istemeyen, kibar ve sevecen olmaları beni çok mutlu ediyor. özgüvenleri, sosyal ilişkiler de yapıcı tutumları ise beni onurlandırıyor diyebilirim. Sanırım çok şanslı bir anneyim.
Onları yetiştirirken nelere dikkat ediyorsunuz? Nasıl bireyler olmaları için çaba sarf ediyorsunuz?
çocuklarımın öncelikle iyi niyetli ve dürüst insanlar olmaları benim için çok önemli. Onların kültürlü, donanımlı, iyi eğitimli, özgüveni tam bireyler olmaları için eşimle elimizden geleni yapacağız tabii ki. Ama bunların yanında sporla ciddi anlamda ilgilenmeleri, sosyal olmaları da öncelikli hedefim. Amacım onların her an sorunlarını çözebilmek değil, onlara herhangi bir problemle karşılaştıklarında bununla nasıl başa çıkabileceklerini öğretebilmek.
“YOĞUN OLMAK MOTİVASYONUMU YüKSELTİYOR”
İş hayatı, sosyal yaşam, sosyal sorumluluk projeleri ve annelik derken yoğun bir hayatınız var. Peki, tüm bunların üstesinden nasıl bir programla geliyorsunuz?
Yoğun olmayı seviyorum. çünkü bu, enteresan ama benim motivasyonumu yükseltiyor. Zamanımı doğru ve verimli kullanmaya gayret ediyorum. Ev, GAİA ve çocuklarımın yuvası üçgeninin birbirine çok yakın olması benim için büyük avantaj. Her gün çocukları okula bırakıp öyle işe gidiyorum. Ajandamı kontrol edip yapmam gerekenleri planlıyorum. Ama hiçbir şey tek başına olmaz. çocuklarla ilgili eşimin desteği beni çok rahatlatıyor. GAİA Cadde Güzellik ekibi de öyle güçlü ki hiçbir zaman gözüm arkada kalmıyor.
çocuklarınızla birlikteyken neler yapmaktan keyif alırsınız?
çocuklarımla geçirdiğim her an benim için çok keyifli. Hayatta bana en çok keyif veren şey onların kahkahalarını duymak. Gece onları uyuturken bir ritüelimiz var, o günün nasıl geçtiğiyle ilgili bir masal anlatıyorum. Bu, daha çok sohbet biçiminde geçiyor. Bu sayede onları neyin etkilediğini, neyi merak ettiklerini, nelerin mutlu ettiğini onların da keyif aldığı bir biçimde öğreniyorum. Arkasından birlikte şarkı söylüyoruz. Sadece bana ve çocuklarıma özel bu anlar bana çok keyif veriyor.
Peki, eşiniz nasıl bir babadır?
Eşim çocuklarımıza karşı çok ilgilidir. Onlar için iyi bir rol model olduğunu düşünüyorum. Benim aşırı duygusallığımı, o bazen mantığı ağır basarak dengeler. Bana göre, eşlerin ortak yönlerinin yanı sıra bazı yönlerden de birbirlerini tamamlayıcı olmaları önemli. Açıkçası evlenmeden önce her kadın gibi ben de eşimin nasıl bir baba olabileceğini merak ediyordum. Ama Engin’i çocuklarla birlikte oyun oynarken, onlara bir şeyler öğretirken gördüğümde bu anlamda şanslı olduğum için şükrediyorum.
Ege ve Ada sizden annenizi anlatmanızı istesek neler söylersiniz? Nasıl bir anneniz vardır?
Ege Kızıltaş: Benim istediklerimi yapıyor, çok güzel biri ve çok tatlı. Annemi çok seviyorum.
Ada Kızıltaş: Ben de annemi çok seviyorum.
Annenizin en çok hangi yönlerini beğeniyorsunuz? Kızdığınız yönleri var mıdır?
E.K.: Hep güler ama bazenleri biraz kızar, ama bazenleri. Masal anlatmasını çok seviyorum, bir de şarkı söylemesini. Bizi uyuturken hep şarkı söyler.
A.K.: Hem de üç tane şarkı söylüyor.
Annenizle birlikteyken neler yapmaktan keyif alırsınız?
E.K.: En çok oyun oynamaktan, resim ve etkinlik yapmaktan ve birlikte uyumaktan keyif alıyorum. Birlikte gezmeye gidiyoruz. Gezmede yemek yiyoruz, eğleniyoruz.
Şimdiye kadarki Anneler Günü’nü nasıl geçirdiniz? Bu yılki Anneler Günü’nde neler yapmayı planlıyorsunuz?
E.K.: Geçen yıl annemle babam okula gelmişlerdi. Beraber faaliyet yapmıştık. Sonra sınıfımıza gittik. Orada annemize şarkı söylemiştik. Anneler Günü’nde okulun bahçesinde bayrak sallamak istiyorum. Annemi öpüp, hediye olarak kalp vermek isterim. Bir de kalp çizip içine pembe renkte çiçek koyacağım.
A.K.: Ben de pembe çiçek koyacağım. Bir de pembe yıldız hediye etmek istiyorum.
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
