Beethoven Ludwing Van ,1770 yılında Bonn’da dünyaya geldi.
Sekiz çocuğun olduğu bir ailede zor şartlarda yaşadı.
Alkolik olan babası saray müzisyeni olarak çalışıyordu.
Evi yaşanmaz hale getiriyor, terör estiriyor kırıp döküyordu.
Her şarta boyun eğen çileli bir kadındı annesi.
Çocukların bazılarının işitme sorunu yaşadığı ailede huzur yoktu.
Baba müzisyenlikten kazandığı parayla geçinme gayretindeydi.
Yanından ayırmadığı şarabı, en iyi arkadaşıydı.
Beethoven’in müzik yeteneğini çocukken gördü ve üzerine gitti.
Belki de hayatında aldığı en doğru karar, en hayırlı işti.
Henüz dört yaşında olan Beethoven için zor günler başladı
Çocukluğunu yaşamadan, eski yıpranmış piyanoda saatlerce çalıştı.
Aradan yıllar geçti. On yaşına geldiğinde Mozart’a götürüldü.
Mozart hayranlığını tarihe geçen şu sözlerle ifade etti;
Bu çocuğa iyi bakın. Gün gelecek, bütün dünya onu tanıyacak.
Öyle de oldu gerçekten. Beethoven tanınmaya ve sevilmeye başladı.
Kont Wastein’in orkestrasında viyola çalarken, çocuklara da ders verdi.
Yaşamı boyunca neşeye, aşka hasret kaldı ama isyan etmedi.
Kardeşlerinde görülen işitme kaybı, bir gün onun da kapısını çaldı.
Giderek artan hastalığına rağmen senfoniler, besteler yapmaya devam etti.

MUCİZE BAŞLIYOR …
Kulakları duymayan dahi müzisyen, İlahi bir güçle yazdı notalarını.
Yıllardır üzerinde çalıştığı senfonisini inancı ve azmiyle bitirecekti.
Matematik kurallarla, algılamalar kurgulayarak notaları kâğıda döküyordu.
Günlerce, aylarca bıkmadan usanmadan çalışarak senfoniyi tamamladı.
Ve nihayet konser günü geldi. Binlerce seyirci doldurmuştu büyük salonu.
Dev bir orkestra ve koro vardı sahnede, orkestra şefi Beethoven’di.
Yüreğine ve aklına kaydettiği noktalarla müzisyenleri takip etti.
Finalde izleyiciler dakikalarca ayakta alkışlıyordu.
Azminin, inancının gücü eşi benzeri görülmeyen bir yücelikle sonuçlandı.

MUCİZE: BEETHOVEN’IN İÇ DÜNYASI İLE YÜCE SEVGİLİ ARASINDAKİ AKIŞTIR ...
Benim ve kıymetli dostlarımın hayatında özel bir yeri vardır 9. Senfoninin.
Beethoven’ın ilahi alemden aldığı duyguların derinliğini hissederiz dinlerken.
Senfonideki duygu ve mana zenginliği bizi de alıp götürür Sevgisinden Var Eden’e.
Müzik diliyle insanlara, sevgiyle birleşmeleri gerektiğinin anlatıldığını hissederiz.
Kâinatın yaradılışını, üzerinde rahatça dolaştığımız dünyamızı,
İnsanlığın şimdiye kadar geçirmiş olduğu tekâmül yolculuğunu düşünürüz.
Gelecekte insanların el ele vermiş, huzur içinde bir arada olacaklarını hayal ederiz.
Ve bir gün hayallerimizin gerçek olacağına aklımızı ve gönlümüzü bir ederek inanırız.
Sevgili okur, yazdıklarımın ışığında dinleyin 9.Senfoniyi.
Siz de gerçekleşeceğine inandığımız hayallerimize ortak olun.

OYA GERMEN
  Diğer Tüm Yazılar