Eylül ayı beni her zaman heyecanlandıran bir ay olmuştur. Sanki yılın gerçek başlangıcı eylülmüş gibi hissederim. Yaz bitmiş, herkes yavaş yavaş kendi düzenine dönmüştür. Ne kadar çalışsak da yaz aylarının insana verdiği o tatil enerjisi farklıdır; bir noktadan sonra da insan yeniden kendi rutinine kavuşmak ister. İşte tam da bu yüzden, yazın sunduğu dinlenme ve resetlenme fırsatının ardından kendimizi yeni sezona bomba gibi hazır hissediyoruz.
Klass ailesi için de bu dönem yoğun bir maratonun başlangıcını ifade ediyor. Bu maraton, her biri ayrı bir etap olan aylık süreçlerden oluşuyor. Her etabın finalinde bir dergi çıkıyor, bazı etaplarda ise küçük ya da büyük organizasyonlar bu maratona renk katıyor. Bu organizasyonların arasında, markamız için çok kıymetli olan iki büyük değer öne çıkıyor: 2024 yılında başlattığımız ve bu yıl ikincisini gerçekleştireceğimiz “Klass Model Türkiye” ve 2026 yılında 5.sini düzenleyeceğimiz “Klass Ödülleri” Ayrıca Yüzüklüler Kulübü’nün organizasyonları da alışılmış istikrarıyla devam ediyor.
Her daim işinin başında olan bir insan olarak tüm bu süreçlerin mimarisini kurmak bana büyük keyif veriyor. Elbette işimiz zor, ama insanın hobisinin aynı zamanda işi olması, bu zorlukları aşmasında en büyük motivasyon kaynağı oluyor.
Başarı hiçbir zaman tesadüflerin eseri değildir. Başarı; tutkuyla çalışmanın, kararlılıkla yol almanın ve asla pes etmemenin doğal sonucudur. Hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen herkesin bilmesi gereken en önemli sır, hiçbir başarının kısa sürede elde edilmediğidir. Emek, sabır ve istikrar… İşte başarıyı var eden üç temel taş bunlardır.
Gençlere tavsiyem, başarının sadece bir sonuç değil, bir yolculuk olduğunun farkında olmalarıdır. Bu yolculukta zaman zaman zorluklarla, engellerle ve hatta hayal kırıklıklarıyla karşılaşacaksınız. Ancak unutmayın, tam da o anlarda içinizdeki gücü keşfedecek, gerçek potansiyelinizi ortaya çıkaracaksınız. Çünkü asıl büyüme, zorlandığınız anlarda gerçekleşir. Kendinize inanın, cesur olun ve tutkularınızın peşinden gidin.
Benim en büyük motivasyonum, işimin sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku olmasıdır. Her gün uyandığımda yeni bir şey öğrenme, yeni bir insana dokunma ve bir hayali gerçeğe dönüştürme fırsatına sahip oluyorum. İşte bu his, en büyük yakıtım oluyor. Sizler de yolunuzu seçerken tutkularınızı dikkate alın. Çünkü tutkuyla yapılan hiçbir iş insana yük gibi gelmez; aksine o iş, insanı ileriye taşıyan en büyük güç olur.
Klass ailesi olarak bizler de işte bu motivasyonu toplumun her kesimine taşımayı kendimize görev edindik. Yaptığımız özel röportajlarla sayısız iş insanının, girişimcinin ve sanatçının başarı hikâyelerini mercek altına alıyor; onların ilham veren yolculuklarını siz değerli okuyucularımızla buluşturuyoruz. Her bir sayımızda aslında bir motivasyon kaynağı olmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir kişinin başarı hikâyesi, başkası için yepyeni bir başlangıcın ilhamı olabilir.
Eylül sayımız da bu anlamda dopdolu bir içerikle karşınızda… Hem yaz ruhunun esintilerini taşıyan, hem de yeni sezona bomba gibi başlamanızı sağlayacak keyifli haberler, röportajlar ve özel dosyalar sizleri bekliyor. Türkiye’nin ilham veren kadınları ile buluşmamız ve kadınlarımızın iş dünyasındaki gücünü görmemiz bizi daha da motive etti. Klass ailesi olarak yeni dönemde de başarıya ve çalışmaya dair en ilham verici hikâyeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, başarı paylaştıkça çoğalır, ilham verdikçe büyür.
Çünkü biliyoruz ki hayat sevdiklerimiz ile güzel ve yine biliyoruz ki
Hayat Klass ile güzel…..
Diğer Tüm Yazılar
