6 Şubat 2023 tarihinde kapkaranlık bir sabaha uyandık. Yaşanan sadece güzel ülkemiz için değil tüm dünya için büyük bir felaketti. Her fırsatta gitmeye çalıştığım o güzel şehirler ve o şehirlerin harika insanlarının yaşadıkları kaybı ve acıyı düşündükçe bir çoğumuz gibi bende nefes almaktan bile utandım. Ama gel gör ki o nefes alınıyor, o yemek yeniyor ve o iş yapılıyor. Kısacası hayatın bizden beklentileri var. Ve şimdi hayata karşı sorumluluğumuz o kadar büyüdü ki… Önümüzde başlıca iki önemli ve çok büyük görev var. Öncelikle o derin yaraları bir şekilde saracağız ki bu büyük bir mücadele ve uzun bir zaman gerekiyor. Diğer görevimiz ise çocuklarımıza, geleceğimize bir daha bu kötülüğü yaşatmayacağız ki bu belki de en zor görevimiz. Çünkü artık gerçeği görmezden gelemeyiz. Bu deprem, tarihe kara bir leke olarak yazıldı. Önümüzde yok sayamayacağımız başka depremler var… Sorumluluklarımız gerçekten çok büyüdü. Toplumun her bir bireyi bundan böyle elini taşın altına koyacak ve bundan sonrası için gerçekleşen depremlerin böyle bir felakete dönüşmesine izin verilmeyecek.
Atalarımızın Kurtuluş Savaşındaki Mücadelesini Hep Dinledik, Meğerse O Mücadele Ruhu, O Dayanışma Gücü Bizim Damarlarımızda Hala Akıyormuş
Şimdiye bakarsak… Biz çok güçlü ve güzel bir milletiz. Yaşanan doğal afetler sonrasında gösterdiğimiz dayanışma tüm dünyaya örnek olacak şekilde. Hele bu sefer ki dayanışmamız insana umut veriyor. Atalarımızın Kurtuluş savaşındaki mücadelesini hep dinledik, çokça okuduk. Meğerse o mücadele ruhu, o dayanışma gücü bizim damarlarımızda hala akıyormuş. Sadece milletçe de değil. Başka ülkelerin insanları da acımızı bizlerle paylaştı. İşin uzmanları kalkıp ülkemize gelip yaralarımıza merhem olmaya çalıştılar. İşte bu dayanışma gücü ile ayağa kalkacağız. Ama daha önce de dediğim gibi ayağa kalktıktan sonra bir daha bunların yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Onun için daha bilinçli, çok daha dikkatli olmalıyız. Deprem gerçeği karşısında vurdumduymaz olamayız. Deprem gerçeğini görmezden gelemeyiz. Bir daha bu kaybı yaşayamayız.
Allah bu felakette canını yitirenlere rahmet eylesin, yaralılara acil şifalar versin ve yakınlarını kaybedenlere de dayanma gücü versin.
Güzel şehirlerimizi ayağa kaldırmak için önümüzde uzun bir zaman var… İnsanlarımızı rehabilite etmek için önümüzde uzun bir zaman var. Bunun için Allah devletimize ve milletimize güç kuvvet versin. Bu uzun yolculukta yılmadan yolumuza devam etmeliyiz. İlk günlerde gösterdiğimiz dayanışmanın devamı aynı şekilde gelmeli. Bu depremi, bu acıyı unutmayacağız. Ve yapılacak işimiz çok…

Yüzyılın felaketini yaşarken sizlere Klass tarihinin en zor şartlarda çıkan dergisini sunuyoruz. Çünkü biz pozitif haber anlayışını rotasına almış bir dergiyiz ve bu karanlık dönemde keyif veren haberler yapmak mümkün değildi. Ama biz bu karanlık tünelin etrafından sızan dayanışmanın ışığına yöneldik. Çocuklarımıza sağlam bir gelecek bırakmamın umuduna sarıldık. Bu yüzden de kendimizi kısa sürede toparlayıp Mart sayımızı hazırladık. İşinin uzmanları olan çok kıymetli isimlerle özel röportajlar gerçekleştirdik, bu eşsiz dayanışmanın neferlerini sayfalarımıza taşıdık. Bu sayımızla umut olmak istedik. Çünkü evet hayat devam ediyor ve etmesi için de her birimiz en iyi yaptığımız işi layıkıyla yapması gerekiyor. Bunu, hayata ve geleceğe borçluyuz… Tekrardan Başın Sağolsun Türkiyem… Diğer Tüm Yazılar