“Yalan genelde insanların kaçak oynadığı durumlarda vaziyeti kurtarmak için kullanılan bir araçtır. Pembesi mavisi yoktur. Yalan yalandır. Evlilikte araya giren en ufak bir yalan bile çok büyük delik açar.”

Genellikle erkekler karılarına ihanet etmeye başladıkları zaman yalana başvururlar. Kimseyle ilgileri olmadığını söylerler, böyle bir kişinin mevcudiyetini inkâr ederler. Gelen mesajları kabul etmek istemezler. Çeşitli yalanlarla bu badireyi atlatma yoluna başvururlar. Yine çeşitli yalanlar söyleyerek kendilerini dışarı atarlar. 

İş yemekleri, iş gezileri, arkadaş toplantıları, mesaiye kalma numaraları, başvurulan başlıca yalanlardır. Bazen de çok masum sebeplerle çıkmak isteyip korkularından yalana başvururlar. Yalanları yüzlerine vurulduğunda ise fena halde kabalaşırlar.

Kadınlar daha az yalan söylerler. Zira toplum kendi baskısı ile zaten kadının böyle yalanlara başvurmasını engeller. Kadın genelde alışveriş yaptığında, ailesine para verdiğinde, gidilmesi yasak yerlere kaçamak yaptığında yalana başvurur. Chat yapmak kadın yalanlarında tehlikeli bir boyutta kullanılabilir. Hem karşıdaki kişiye hem de eşe yalan söylenir. Heyecan arama hevesi ve can sıkıntısı böyle tehlikeli yollara götürür.

Aynı evi, aynı yatağı paylaşan insanların aralarına yalanı sokmamaları gerekir. Yaşamını birleştirmiş iki kişi, çocuk sahibi olmuş karı koca yalan denen bir sahtekarlığı aralarına sokmamalıdır. Bazı insanlar da bildiğiniz gibi müdafaa mekanizması olarak çok yalan söyler.

Bazen de yalanlara kulp bulunur; doğruyu söylese bin tane laf işiteceği için yalan söyleme yolunu tercih eder kişi. Bu nedenle anlayışlı olmak; bazı masum kaçamaklara göz yummak, karşımızdakinin yalan söyleme alışkanlığı edinmesine yol açmamak gerekir. 

Evlilikte kendi kendimize de yalan söylemememiz, kendimizi aldatmamamız gerekir. Bazıları para için evlenir ama ‘seviyorum’ der. Kendini aldatır ve söylediği yalana kısmen inanır. Veya eşiyle anlaşamıyordur; ama ayrılırsa gideceği yer yoktur. Ama ‘çocuklarımın hatırı için çekiyorum’ der. Bütün bu ve bunun gibi bir sürü yalanı, kendimize de söyleriz ve herkesi yanıltırız. Evli kişilerin, kavgalarında birbirlerini aleni olarak yalancılıkla suçlamaları da çok kırıcıdır ve asla unutulmaz. Eşimizin yalan söylediğini yakalasak bile yüzüne vurmamak gerekir. Zira tabi ki inkâr edecek ve karşılığında oda bizi bir şeyle itham edecektir. ‘Hem kel hem fodul’ misali bir de üste çıkacaktır, böylece konunun mecrası değişecek; eski defterler açılacaktır. Eşler işi azıtacak ve eşler son söylenecekleri ilk söylemeye başlayacaklardır. 
  Diğer Tüm Yazılar