Bu köşeyi okuyanlar bilirler, iki yıldır Bodrum Yaşam Okulu öğrencisiyim.
Seçmeli dersim de sevgili Hüseyin İbak hocamın Ege danslarına gidiyorum.
Yüzü hep gülen, neşeli, sabırlı bir hocamız var. Sayesinde keyifle öğreniyoruz.

Daha önce ‘Oya ile hayata güzel bak’ isminde bir TV programı yapmıştım.
Ünlülerle hayatı konuşmuş sorgulamıştık hatırlıyorsanız.
İki yıldır Bodrum Yaşam Okulunda “Hayata Güzel Bakmak” sınıfımız var.
Derslerimiz interaktif. Arkadaşlarıma her konuda fikirlerini soruyorum.
Birbirinden değerli insanlar tanıdım. Varlıkları güç veriyor bana.
Aramızda mükemmel bir sevgi ve bilgi alışverişi var.
Yaşadığımız tecrübeleri paylaşarak bir farkındalık yaratma gayretindeyiz.
Derslerden sonra eve huzurla, şükürle dönüyorum.
Bir arada olmak, fikirlerimizi paylaşmak hepimize iyi geliyor.
Yalnız değiliz duygusunu yaşamak ve yaşatmak çok değerli.

Yalnızlık, arkadaş dost eksikliğinin çok ötesinde hissedilen bir duygudur...
İnsan boşluk duygusuyla, yaşamdan uzaklaşabilir, yalnız hisseder.
Her yeni gün, yeni başlangıçlar yapabilmemiz için bir şanstır.
Öğrenmeye ve bulmaya çalışmadığınız günü ömürden saymayınız der, bir öğreti.
Öğrenmek, paylaşmak, değerli olmak, değerli olduğunu hissettirmek...
Kendin için bir şeyler yapmak, çevrenle ve doğayla dost olmak ne güzeldir.
Sevgili okur, güneşin doğduğu her sabahı şükürle, heyecanla karşıla.
Günü dolu dolu yaşa, şartların zor olsa da öğrenmekten vazgeçme.
Öğren yaşa paylaş ki, Güneş yalnızlığının üstüne batmasın ...
BİR GÜN YA HEP BERABER OLACAĞIZ YA DA HEP BERABER YOK OLACAĞIZ!
Pandemi ve sonrasında hayat bizi bir başka yerlere savurdu.
Yaşadığımız depremlerin acısı dinmedi, yaraları tam olarak sarılamadı.
Savaş devam ediyor. Masum insanlar, çocuklar ölüyor…
İklim değişiyor, su tükeniyor, dünya ciddi sorunlar arasında dönüyor.
İnsan maddi manevi sıkıntı içinde. Yarın nasıl bir güne uyanacağını bilmiyor.
İçindeki korku, güvensizlik duygusu onu yeni çareler aramaya yönlendiriyor.
Materyalist düşüncenin dünyayı yaşanmaz hale getirdiğini görüyor.
Maneviyata, paylaşmanın önemine, sevgiye, dostluğa özlem duyuyor ...
Belki farkında olmadan iç dünyasına dönüyor. Varlığını ve hayatı sorguluyor.
İçsel zenginliğinin daha güvenli bir yaşam standardı getireceğini anlıyor.
Öncelikleri, değer yargıları değişiyor. İnsan büyük bir değişim içine giriyor.
Felaketler yaşanmadan, dibi görmeden ne yazık ki değişim gerçekleşmiyor.
Hayatın bizi değişime zorladığını görmemek, gafletin kör kuyusuna düşmektir.
Yaşamımızdaki olayları değiştiremiyorsak, biz değişeceğiz.
Aksi halde sorunlar, felaketler misliyle gelmeye devam edecekler …
Kelebek etkisini hatırlayın; doğru gitmeyen sistem içinde küçük değişiklerin, sonraki aşamada büyük değişikliklere neden olabilir.
Bir kişi değişirse dünya değişir sözü boş değildir.
Yapılan her iyilik, her örnek davranış dünyanın kurtuluşuna katkı sağlar.
Örnekler çoğalarak büyük bir çekim gücü oluşturacak, yok olmaktan kurtaracaktır.
Artık birbirimize el verme, değerlerimize sahip çıkma zamanıdır.
Sevgiyle, anlayışla imkanlarımızı paylaşmanın, şefkatle kucaklaşmanın,
Ayırmadan, kayırmadan kalpleri iyilik suyu ile yıkama zamanıdır.
İyiliklerimiz, iyi davranışlarımız bizim ve evrenin ömrüne bereket olacaktır.

  Diğer Tüm Yazılar