İstanbul Tıp Fakültesi'nden yeni mezun bir hekimken, hayatımda ilk defa sağlık sorunlarıyla yüzleştim ve hasta olmanın ne demek olduğunu deneyimledim. Kendi şifa arayışım tam 8 yıl sürdü. Bu serüven boyunca "tıbbi olarak iyi olmak" ya da "tıbbi iyilik hali" için çok çaba sarf ettim ve çok şey öğrendim.
Bazen başardım, "Artık iyiyim, sağlıklıyım, tamam oldu bitti geçti" dedim. Fakat sonra bir baktım ki yolum yeniden başa dönmüş. Anladım ki iyi olmak bir hedef değilmiş, iyilik bir yol, bir yolculukmuş. Bu yolculukta bana büyük destek veren kıymetli hocalarıma ve doktorlarıma ayrı ayrı çok teşekkür ederim.
Yıllar geçti. Meslekte 25 yılı aştım ve artık biliyorum ki insanoğlu ruh, beden ve zihin üçlüsünden oluşuyor. Sadece bedeni tedavi etmek, sürdürülebilir bir tıbbi iyilik hali için yeterli değil.
Gerekli, doğru ve yenilikçi ilaçları ve cerrahi tedavi yöntemlerini kullanmak elbette olmazsa olmaz. Bununla birlikte, tamamlayıcı, bütüncül ya da fonksiyonel destekleyici tıbbi yaklaşımları da tedaviye dahil etmek ve hastalıklarla kapsamlı mücadele etmek bizi daha da güçlü kılıyor. Bu kapsamlı yaklaşımla ben bir hekim olarak şifaya daha çok yaklaştığımı düşünüyorum. Çünkü ruha iyi gelecek uygulamalarla ve zihin kaynaklı endişeleri ve pişmanlıkları durdurmak bedeni tıbbi olarak daha iyi hale getiriyor.
Ben iyiliğin bir hedef değil, bir yolculuk olduğunu ve bu yolculukta bedenin, ruhun ve zihnin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Siz değerli okuyucularıma da tavsiyem tıbbi tedavinin yanı sıra bütüncül destekleyici tedavi yaklaşımları da hayatınıza dahil etmeniz yönündedir.
Şifaya daha çok yaklaştığınız sağlıklı ve güzel günlerde sizlerle buluşmak dileğiyle.
Sevgi ve saygılarımla,
Dr. Handan Yavuz
Diğer Tüm Yazılar