Yaz aylarını severim, çünkü çalışmayı ve dinlenmeyi bir arada yapabildiğim ve genellikle çok verimli geçirdiğim aylardır. Rehavete düşmeden, hedeflerimden şaşmadan, kimselere kulak asmadan yazı en verimli geçirenlerden olmuşumdur. Çünkü başarı yolculuğu genellikle zorlu ve engellerle dolu bir patikadır. Durmak, teklemek sizi bu dik patikadan aşağı atabilir. Bu yolda ilerlerken, birçok kişiyle karşılaşırız. Bu kişiler genellikle yolda yürürken yapıcı olmayan eleştirileri ile ayağınıza takılan taşlar olmak isterler. Ama azı vardır ki bu yolda ilerlemenizi sağlayan kilometre taşları olurlar.

Ben her sözü dikkate alırım. Ama eğer eleştiri bana bir yol gösterecekse, benim yolumda bana yeni bir yol daha açacaksa, bana yeni bir rota çizip ufkumu daha da açacaksa… Kısacası eleştiri, yapıcı olduğunda değerlidir. Ancak, çoğu zaman eleştiriler, başkalarının başarısızlığını görmek isteyenlerden gelir. Dale Carnegie, bu konuda şöyle der: "Başarının sırrı, eleştirilmekten korkmamaktır." Carnegie'nin bu sözleri, eleştirilerin cesaretimizi kırmasına izin vermememiz gerektiğini vurgular. Eleştiriler, motivasyonu kırmak yerine, öğrenme ve gelişme aracı olarak kullanılmalıdır. Yaşamınızda eğer bu şekilde eleştiri yapan bir kişi varsa şanslısınız. O kişiler sizin yolculuktaki ilerlemenize katkı sağlayan kilometre taşlarıdır, onlara sıkı sarılın.

Bir de bu yolculukta karşınıza çıkan “konuşanlar” vardır.
Konuşanlar, genellikle yapacakları şeyler hakkında uzun uzun konuşan ancak harekete geçmeyen kişilerdir. Bu kişiler, büyük planlar yapar, ancak uygulamaya geldiğinde adım atmazlar. Benjamin Franklin, bu konuda oldukça net bir şekilde şöyle demiştir:
"İyi yapılmış iş, iyi söylenmiş olandan daha iyidir."

Konuşmak, fikirlerin paylaşılması için önemlidir, ancak gerçek başarıyı getiren, bu fikirlerin somut eyleme dönüştürülmesidir. Onun haricinde konuşmak genelde boşa zaman harcamaktır. Konuşmanın en keyifli yanı size keyif verecek, ufkunuzu açacak sohbetlerdir. Onun dışında konuştuğunu yapan kişilerle çevrenizi donatmak başarı yolculuğunda önemli bir hamle olacaktır.

Son olarak benim en sevdiğim kişi grubuna değineceğim. Yapanlar…
Başarının gerçek sahipleri, hedeflerine ulaşmak için çalışanlardır. Onlar, eleştirilerden ve boş konuşmalardan etkilenmez, kararlı bir şekilde yollarına devam ederler.
Nike’ın ünlü sloganı “Just Do It” (Sadece Yap) bu durumu özetler. Bu basit ama güçlü slogan, başarılı olmanın anahtarının harekete geçmek olduğunu hatırlatır. Ayrıca, Thomas Edison’un şu sözleri de bu konuyu pekiştirir: "Başarı, yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir."
Edison, dehanın bile yoğun çalışma ve azim gerektirdiğini belirtir. Başarılı insanlar, sıkı çalışmanın ve kararlılığın önemini bilirler. Ve genelde azdırlar… İşte bu az ve öz insanlar çevrenizde varsa başarı yolunda tökezlemeniz çok ama çok zordur.

Başarıya giden yolda, eleştirenler ve konuşanlar her zaman var olacaktır. Ancak, gerçekten fark yaratanlar, bu gürültüyü duymadan işine odaklananlardır. Çevremizdeki eleştirilere ve boş konuşmalara kulak asmadan, hedeflerimize odaklanarak ve kararlılıkla çalışarak başarıya ulaşabiliriz.


YÜZÜKLÜLER KULÜBÜ,
DERGİMİZ KLASS’IN İŞ DÜNYASINA GÜZEL BİR HEDİYESİ OLDU.

Ben kendi başarı yolculuğumda networkün gücüne çok inanıyorum. Bu doğrultuda Klass ailesi olarak kurduğumuz “Yüzüklüler Kulübü” ile öyle güzel bir çatı kurduk ki, yapıcı eleştirilerin olduğu, konuşulanları hayata geçtiği ve dediğini yapanların bir arada olduğu çok keyifli bir topluluk olduk. Yüzüklüler Kulübü, dergimiz Klass’ın iş dünyasına güzel bir hediyesi oldu. Onun üç yılda büyüdüğünü görmek ise hem bu derginin kurucusu hem de Yüzüklüler Kulübü’nün mimarı olarak benim için inanılmaz bir gurur. Eleştirenlere ve konuşanlara kulak asmadan, bildiğimden ve inancımdan şaşmadan yolumda ilerliyorum ve başarmak isteyen herkese de tavsiye ediyorum.

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…

HAYAT KLASS İLE GÜZEL
  Diğer Tüm Yazılar