Yaş ilerledikçe, olgunlaşmayla beraber önceliklerimiz değişiyor.
Sahip olmak için mücadele ettiklerimiz değerini kaybediyor.
Hayatın farkında olmadığımız gerçek güzelliklerini görmeye başlıyoruz.
Lüks sandığımız mal, mülk, mücevher ne varsa anlamsız geliyor.


Amerikalı sinema sanatçısı ve yönetmen Clint Eastwood’un sözleri gerçeği yansıtıyor:
“Lüksü saatlerde veya bileziklerde arama, lüksü yelkenlerde arama.
Lüks; kahkaha ve arkadaşlardır.

Lüks; yüzüne yağan yağmurdur.
Lüks; sarılmalar ve öpücüklerdir.
Lüksü mağazalarda arama, lüksü hediyelerde arama.
Lüksü partilerde, etkinliklerde arama.
Lüks; insanlar tarafından sevilmektir. Lüks, saygı görmektir.
Lüks; ebeveynlerin hayatta olmasıdır, torunlarınla oynayabilmektir.
Lüks; parayla satın alınamayan şeydir.”


Benim de ilave etmek istediklerim var.

LÜKS, KENDİNİZE YAPTIĞINIZ YATIRIMDIR…
Samimi olarak söylemeliyim ki, lüks yaşam özlemim hiç olmadı.
Sahip olduklarımla mutlu olmayı, şükretmeyi benimsedim hep.
İmkânlarım dâhilinde yaşadığım ortamı güzelleştirmeye çalıştım.
Alamadıklarım, yapamadıklarım için tasalanmadım.
Elimdekilerin bana göre en iyisini yapmaya özen gösterdim.


Ben de her kadın gibi iyi görünmeyi, şık olmayı, beğenilmeyi seviyorum.
Uyandığım andan itibaren, önce kendim için bakımlı olmaya özen gösteririm.
Ancak benim için şıklık sadece giyimle, kuşamla, markayla ilgili bir şey değildir.
Zarafetle, nezaketle, güzel sözlerle tamamlandığında şık bir insan olursunuz.


Genç yaşlardan itibaren dışımı da içimi de yenilemeyi ve tazelenmeyi çok sevdim.
Her fırsatta söylüyorum: Güzel bir insan olabilmek en kalıcı hedefim oldu.
Sevgi dolu, bilge kişilere hayran oldum. Özü sözü güzel olanlara imrendim.
Gösterişte değil, özdeki samimiyete ve güzelliğe odaklandım.
Kendi yanlışlarımı bulmaya çalıştım, çalışıyorum…
Bu gezegenden giderken sadece özümdeki güzellikleri götürebileceğime inandım.
Lüks içinde, şöhretin zirvesinde yaşasam ne olacak?
Biliyorum ki kalıcı olan, insan olmak adına kendime ne kadar yatırım yaptığımdır.


Sevgili okur, bu satırları hasta yatağımda yazıyorum… Ve diyorum ki:
En büyük lüks önce sağlıktır. Sevmektir, sevilmektir.
Merhametli, vicdanlı olmaktır. Hak yememektir.
Huzur içinde uyuyabilmektir.
Paylaşmayı, vermeyi, şükretmeyi bilmek; kalplere dokunabilmektir.
Lüks, burada bıraktığın servet değil; seninle giden öz değerlerindir.
Ne mutlu ardında hoş seda bırakanlara…



  Diğer Tüm Yazılar