
Moda takviminin en ışıltılı gecesi, New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde ihtişamı doruğa taşıdı. 2025 Met Gala’sı, “Superfine: Tailoring Black Style” temasıyla, siyah dandyizminin zarafetini ve tarihsel mirasını kutladı. Gece, sadece kıyafetlerin değil, kültürel kimliklerin de podyuma çıktığı bir gösteriye dönüşerek büyük ilgi gördü. Yıldızlar sadece kırmızı halıda yürümedi, stilin kitabını yeniden yazdı!
Bu yılki tema, Monica L. Miller’ın “Slaves to Fashion” kitabından ilham alarak, siyah dandyizminin 18. yüzyıldan günümüze uzanan yolculuğunu gözler önüne serdi. Moda, bu gece sadece estetik değil aynı zamanda bir direniş ve kimlik ifadesi olarak da sahnedeydi.
Bu gece kimse sıradan kalmak istemiyor. Zaten Met Gala’da sıradan olana yer yok!
İlk gözümü alamadığım isim Rihanna oldu. Marc Jacobs’un onun için tasarladığı çizgili takım elbise formlu elbisesiyle bir anne, bir ikon ve bir sanat eseri olarak karşımızdaydı. Başındaki geniş şapka, karnındaki hayatla mükemmel bir kontrast oluşturuyordu.
Zendaya, beyaz Louis Vuitton takımıyla sahneye değil, zamana hükmediyordu. Geniş paçalar, derin V yaka ve maskülen bir zarafet... Sanki Bianca Jagger'ın 70’lerdeki ruhu onun vücudunda yeniden doğmuş gibiydi.
Ve tabii ki Janelle Monáe... Pinstriped blazer kesimli mini elbisesiyle “kadın gibi giyinmeli” tabularını tek bir hamlede yıktı. Dandy estetiğinin cinsiyet tanımayan halini vurgulamak için daha doğru bir tercih olamazdı.
Alicia Keys ve eşi Swizz Beatz, Harlem’in kalbinden gelen bir stille karşımızdaydı. Boncuklu başlıklar, kırmızı çizgili takım elbiseler… Modern zarafetin sokaktan yükselen sesi gibiydiler.
Gecenin bu derece dikkat çekmesinin temel sebebi ise kıyafetlerin kumaşından çok taşıdığı hikâyeydi. Bu yıl tema sadece bir konsept değil, adeta bir hatırlatmaydı: Modanın siyah kültürle, tarih ve mücadeleyle nasıl iç içe geçtiğini unutmamak gerek.
Lewis Hamilton, Grace Wales Bonner tasarımı beyaz takımı ve Afrika’ya özgü aksesuarlarıyla tam da bunu yaptı. Tarzı sadece güzel değil, köklüydü.

Sonuç mu?
Met Gala 2025’te, cesur stiller, etkileyici mesajlar ve sınırsız yaratıcılık bu yıl da zirvedeydi. Met Gala 2025, bize bir kez daha şunu hatırlattı: Moda bazen sessiz bir çığlıktır. Ve bu gece o çığlık, ihtişamın ötesinde, kimlik, tarih ve özgürlüğün sesi olarak yankılandı.