Sahip olduğumuz birçok şey aslında bizlerin beyin gücüyle oluyor. Çünkü Yaradan bizi böyle bir güçle yaratmış. Çok basit örneklerle açıklayacağım. Mesela ne yaşıyorsak karşımıza onunla ilgili şeyler çıkar. Aslında bu algıda seçiciliktir. Ama aynı zamanda bir şeye yöneldiğimizde ve odaklandığımızda ona sahip olabileceğimizin de en iyi örneğidir.



Önce somut bir örnekle konuyu açayım. Mesela herhangi bir marka bir araba almak istiyorsunuz ya da aldınız. Algınız size yolda sürekli o marka arabayı gösterecektir. Bu bir tesadüf değildir. Çünkü tesadüf diye bir şey yoktur. Sadece algınız ve isteğiniz ilginizi çekecek şeyleri filtreden geçirip size sunuyor. Hadi biraz konuyu soyutlaştıralım. Konuyu düşünce boyutuna ve düşüncenin yaratım boyutuna taşıyalım. Bir olaya bakış açınız “yandım, bittim, kül oldum” şeklinde ise evet kendi deyiminizle bitersiniz. Ama “dur bakalım, bunda da hayır vardır, eminim daha kötüsünden korunmuşumdur” gibi olaya bakarsanız başka bir konuya kanalize olup onun üstesinden kolaylıkla gelebilirsiniz.

İşte aslında bu kadar basit. Kötü olayları ve kötü karakterleri görmez olmak, her zaman iyiye odaklanmak ve sevgi dilini konuşmak bizim önceliğimiz olmalı. İnanın bana beyin gücümüz çok büyük. Olaylar ve kişiler bizim onu algılayış biçimimizle inanılmaz bağlantılı.
Bu anlattıklarımın tümü bir şeyi istediğimizde de geçerli. Ona sahip olduğumuzu düşünmek aslında ona sahip olduğumuzun kanıtıdır. Bu hayalcilik değil. Aslında bu gerçeğin ta kendisi. Hele ki zor zamanlardan geçtiğimiz şu zamanlarda bu gerçekçi bakış açısı bizim motivasyonumuzu sağlıyor. Bu bakış açısı sayesinde yılmıyoruz, çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki iyiyi de güzeli de, kötüyü de, çirkini de biz yaratıyoruz.

Bakış açımızı esnetmek ve onu pozitiften yana kullanmak en önemli yetimiz olsun. Hayatı zorlaştırmak, bize kaygı, depresyon gibi ruhsal hastalıklardan başka bir şey getirmeyecektir. Basitleştirin yaşamı. Çünkü görmek istemediğimiz kötü olayların üstesinden böyle geleceğiz. Boşuna demiyoruz, bu dünya dönüyorsa ve birçok kötü şeye rağmen bir dengede duruyorsa, bunu sevgi dolu canlıların hatırına yapıyor. Unutmayın; biz seversek, biz istersek bu dünya çok güzel olur.


Buradan defalarca başarımızın en büyük nedeninin pozitife odaklanmak olduğunu anlatıp durdum. Tek yaptığımız bu; sevgiyle ve büyük bir inançla çalışmak. Mesela her şeye rağmen “çok iyiyiz” diyebiliyoruz. Sonra da çok iyi oluyor. İşte formül bu. Her yaptığımız işle sadece kendimizi değil başkalarını da mutlu ediyoruz. Onların mutluluğu ile daha da motive oluyoruz. Yıllardır bu enerjiyle çalışıyor ve ilk günün heyecanı ile her sayımızın çıkışını kalp çarpıntısı ile bekliyoruz. Severek ve hislerimizi tüketmeden çalışıyoruz. 2022 yılının ikinci Klass’ı olan Şubat sayımızı da yine o tükenmeyen bir enerjiyle ve tutkuyla hazırladık. Temamız Sevgililer Günü. Ama sizin son dönemlerde ilgi alanınız neyse illaki ona dair bir şeyler bulacağınız bir sayı oldu yine. Unutmayın, algılarınız dairinde mutlaka Klass’ta bir şeyler bulursunuz ve size ilham olur.:) Çünkü farklı sektörlerden farklı konular, davetlerden çeşitli ayrıntılar ve hayata dair merak ettiğiniz birçok konu bizim tarafımızdan mercek altına mutlaka alınır.
Her zaman iyi haberlerle görüşmek üzere. Algınızı, niyetinizi ve hedefinizi iyiye ve sevgiye yönelttiğiniz çok güzel günleriniz olsun.

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun.
Hayat Klass ile güzel…

Diğer Tüm Yazılar