Hızlı Tüketilen İlişkiler, Hızlı Tükenen Bağlar
Semra Aydın, ilişkilerin bu hızda başlamasının ve bitmesinin, insanları derin bir tatminsizliğe sürüklediğini vurguluyor: “Daha ne olduğunu bile anlamadan başlayan ilişkiler, aynı hızla hayal kırıklığına dönüşüyor. Emek vermek, sabretmek, birini gerçekten tanımak neredeyse nostaljik bir lüks haline geldi. Bir tuşla birini hayatımıza alabiliyoruz ama çoğu zaman neyi aldığımızı bile bilmiyoruz.”
Bağlanma Kuramı: Güvenli Bağ, Yavaş Yaklaşır
Semra Aydın, bağlanma kuramına da dikkat çekiyor: “Güvenli bağlanma geliştiren bireyler, ilişkilerde yavaş ilerlemeyi, karşısındakini tanımak için zaman ayırmayı doğal bulur. Oysa kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stillerinde, ya aşırı hızlı yakınlaşma ya da duygusal mesafe öne çıkar. Günümüzün hızlı ilişkileri, çoğu zaman bu sağlıksız bağlanma örüntülerini besliyor.”
Arzunun Kimyası: Yaklaşmak, Sahip Olmaktan Değerli
Aydın, ilişkilerde arzunun ve yavaş yavaş yakınlaşmanın sadece romantik değil, nörobiyolojik olarak da gerekli olduğunu belirtiyor: “Beynimizdeki dopamin sistemi, sahip olduğumuzda değil, yaklaşırken aktive olur. Yani asıl heyecan, birine adım adım yaklaşırken yaşanır. Emek vermek, sabretmek, birini tanımak için zaman ayırmak; beynin bağ kurma sistemlerini harekete geçirir ve ilişkiye anlam katar.”
Anlık Erişim, Kalıcı Yalnızlık
Uygulamalar sayesinde biriyle tanışmak artık saniyeler sürüyor. Her şey elimizin altında, ama gerçek yakınlık bir o kadar uzak. Yüz yüze flörtün, zamanla oluşan çekimin yerini anlık mesajlar aldı. Aydın, “Birini merak etmek, ona ulaşmak için çabalamak, ilişkinin büyüsünü ve kalıcılığını artırır. Oysa şimdi, çoğu zaman neyi arzuladığımızı bile bilmeden, hızla tüketiyoruz,” diyor.
İlişkiler, Remix Şarkılar Gibi
Semra Aydın, ilişkilerin bugün tıpkı eski bir şarkının yeni bir versiyonu gibi değiştiğini söylüyor: “Aynı duygular, farklı melodilerle karşımıza çıkıyor. Ama asıl eksik olan, o duyguları sindirecek, anlamlandıracak zamanlar. İlişkilerde derinlik ve anlam arayanlara önerim, hayatlarında yavaşlamaya ve duygularına alan açmaya cesaret etmeleri.”
*Semra Aydın’ın mesajı net:* Gerçek yakınlık, hızda değil, yavaşlamada ve anlamda saklı. İlişkilerde derinlik arayanlar için, duygulara ve deneyimlere yer açmak, en büyük anahtar.
Dijital Çağda İlişkiler: Yakınlık Var, Derinlik Yok
.jpeg "Dijital Çağda İlişkiler: Yakınlık Var, Derinlik Yok")
Dijital Çağda İlişkiler: Yakınlık Var, Derinlik Yok
Psikolog ve Aile Danışmanı Semra Aydın, günümüz ilişkilerinin yüzeyselleşmesinin ardında, hayatlarımızdan “bekleme ve sindirme zamanlarının” silinmesinin yattığını söylüyor. Aydın’a göre, modern yaşamın temposunda, duygularımızı tartıp anlamlandıracağımız, yaşadıklarımızı içselleştireceğimiz o küçük molalar neredeyse yok oldu. “Her şey hızla olup bitiyor; hislerimize, düşüncelerimize yer açamadan bir sonraki deneyime geçiyoruz,” diyor.
.jpeg "Dijital Çağda İlişkiler: Yakınlık Var, Derinlik Yok")
.jpeg "Dijital Çağda İlişkiler: Yakınlık Var, Derinlik Yok")
.jpg)
.jpg)
.jpg)
