Mercedes-Benz, tasarım ikonu olan yeni CLA modelini Las Vegas’ta gerçekleştirilen Tüketici Elektroniği Fuarı (CES) 2019 kapsamında tanıttı. Dört kapılı kompakt coupé ile tamamen yeni bir segment yaratan Mercedes-Benz, markaya yeni müşteriler kazandıran ve markanın gençleşme stratejisinde önemli bir rol üstlenen ilk nesil CLA’dan 750.000 adet satarak çok büyük bir başarıya imza attı. Yeni CLA, ilk neslin temel tasarım karakteristiğini koruyarak bünyesinde barındırdığı yenilikçi teknolojilerle yerini aldığı neslin başarısını daha da ileriye taşıyacak.
Mercedes-Benz, araç ve yeniliklerini 8–11 Ocak 2019 tarihleri arasında fuarda sergilemeye devam edecek. Mercedes-Benz CLA’nın dünya lansmanının yanında, ayrıca elektrikli Mercedes-Benz EQC ve devrim niteliğindeki Vision URBANETIC mobilite konseptinin de ABD tanıtımı yapıldı.
Mercedes-Benz Kamyon ürün Grubu ise, geleceğe yönelik otonom sürüş stratejisi ile ilgili önemli yenilikleri paylaştı. önümüzdeki yıllarda ileri otonom teknolojisine sahip kamyonlar geliştirmek için dünya çapında 500 milyon Euro yatırım yapılacağını duyururken 200'den fazla yeni iş yaratacağını da belirtti. Marka CES 2019’da ise otonom kamyon hedeflerini bir sonraki seviyeye taşıyan Yeni Freightliner Cascadia modelinin dünya tanıtımını gerçekleştirdi. Yeni Freightliner Cascadia otonom sürüş özellikleri sunmakla birlikte Kuzey Amerika yollarındaki ilk yarı otonom seri üretim kamyonu olma özelliğine sahip.
Yeni Mercedes-Benz CLA Coupé
Yeni Mercedes-Benz CLA Coupé sadece tasarımıyla sınıfının en heyecan uyandıran modeli olmakla kalmıyor, aynı zamanda sınıfının en zeki otomobili olarak da öne çıkıyor. Mercedes-Benz, A-Serisi’nin satışa sunulmasından bu yana MBUX – Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi teknolojisi ile otomobilin kullanımı ve onunla iletişim kurma konusunda devrim yaratıyor. Yeni CLA Coupé; hareketlerden kullanıcının ne yapmak istediğini anlayan ve iç mekânı gerekli anlayışla donatan MBUX İç Mekan Asistanı, artırılmış gerçekliğe sahip navigasyon sistemi, dolaylı komutları anlayan ses komut sistemi ve bireysel sağlık önerilerinde bulunan ENERGIZING COACH gibi birçok akıllı çözümü kullanıma sunmakla kalmıyor; bu özellikleri, zekice uygulanmış aerodinamik çözümler ve Intelligent Drive akıllı sürüş yardım sisteminin yeni fonksiyonları ile tamamlıyor. Gergin bir yayı andıran tasarımın coupé karakterini; motor kaputundaki bombeleri veya arkada alt bölümde konumlandırılan plakalık gibi detaylar daha da güçlendiriyor. Bütün bu özelliklerle yeni nesil, tasarım ikonu konumunu koruyor ve daha da ileriye taşıyor.
Yeni CLA, uzun motor kaputu, kompakt yaşam alanı, şişkin çamurluklarıyla arttırılmış iz genişliği ve GT tarzında güçlü çıkıntılarıyla geniş arka kısım da dahil olmak üzere dört kapılı bir coupé olarak baştan çıkartıcı tasarımıyla dikkat çekiyor ve markanın yalın tasarım anlayışında yeni standartlar belirliyor.
Gergin bir yayı andıran omuz çizgisi, bunu tamamlayan tavan çizgisi ve çerçevesiz camlar CLA Coupé’ye tamamen özgün, sportif ve şık bir karakter kazandırıyor. ön tasarımı karakteristik ve öne doğru sivrilen burun tasarımı, uzun motor kaputu ve motor kaputunun üzerini süsleyen bombeleri vurguluyor. İnce tasarımlı farlar, öne doğru uzanan motor kaputu ve merkezi Yıldız ile elmas tasarımlı ön panjur, sportif ve dinamik bir ön görünüm sunuyor. İki parça geniş arka aydınlatma grubu ve tampona entegre plakalık CLA’nın arkadan bakıldığında daha geniş görünmesini sağlıyor. Direksiyon kumandaları, kapı kolu kumanda paneli, orta konsol ve de koltuk kumandaları ile kabin içindeki tüm kumanda elemanları ve detaylar ‘ileri teknoloji’ ve ‘avangart’ temasıyla hayata geçiriliyor. A-Serisi’nde olduğu gibi iç mekândaki benzersiz mimaride yenilikçi ve özgün konsol tasarımı öne çıkıyor. Gösterge panelinin üzerinde ilave bir siperliğe gerek duyulmayan mimaride sol kapıdan sağ kapıya kanat şeklinde kesintisiz ve yekpare bir hat uzanıyor. Zekice uygulanan tasarım sayesinde söz konusu mimaride geniş ekran tamamen özgür ve havada asılı gibi duruyor. Ambiyans aydınlatması bu etkiyi daha da arttırırken türbin görünümlü havalandırma ızgaraları iç mekândaki modern ve sportif ambiyansı destekliyor.
Yeni CLA tasarımını yansıtan sürüş dinamikleriyle dikkat çekiyor. önceki nesil ile kıyaslandığında önde 63 mm ve arkada 55 mm arttırılmış iz genişliği ve düşürülen ağırlık merkeziyle köşelerde konumlandırılan tekerlekler, Mercedes-Benz’in yeni kompakt sınıf modellerine son derece sportif sürüş özellikleri kazandırıyor. Bunu sessiz çalışan dört kollu arka aks, standart olarak sunulan hıza duyarlı direksiyon sistemi ve sıvı dolgulu ön mafsallar da dahil son derece gelişmiş bir yürüyen aksam tamamlıyor. Daha geniş çaplı stabilizatör yana yatma eğilimlerini azaltıyor. İsteğe bağlı olarak sürücüye konfor ile konfordan ödün vermeden sportif bir yapı sunan aktif ayarlanabilir süspansiyon devreye giriyor. Lastik ebatları 205/60 R 16 ile başlıyor ve 225/40 R 19’a kadar uzanıyor.
ENERGIZING Konfor Paketi araç içerisindeki konfor sistemlerini birbirine bağlıyor. ENERGIZING Plus Paketi kapsamında bulunan ENERGIZING COACH akıllı önerileriyle dikkat çekiyor. ENERGIZING Konfor Paketi daha çok klima, koltuk (ısıtma, soğutma, masaj) veya aydınlatma ile müzik sistemine müdahale ederek ruh haline veya gereksinimine uygun olan, en özel içeriği sunuyor.
CES Fuarı’nda dünya tanıtımı yapılan Mercedes-Benz vivoactive® 3 Smartwatch ile uyumlu bir Garmin® Wearable entegre edildiğinde, stres seviyesi veya uyku kalitesi gibi kişisel değerlerin tavsiye uygunluğunu optimize ediyor. Bu sayede zorlu, hatta monoton yolculuklarda bile sürücünün iyi hissetmesi ve rahatlaması amaçlanıyor. Bu özellikler entegre Garmin Wearable üzerinden medya ekranına da aktarılabiliyor.
Mercedes-Benz EQC
Daimler’de yeni bir mobilite çağının başlamasının sembolü niteliğinde olan tamamen elektrikli Mercedes-Benz EQ serisinin ilk üretim modeli Mercedes-Benz EQC’nin ABD tanıtımı da gerçekleşti. Kesintisiz, net ve renkli vurgulara sahip tasarımıyla öne çıkan Mercedes-Benz EQ markası, yenilikçi lüks (Progressive Luxury) tasarım dilini kullanırken, yenilikçi elektrikli otomobil görünümünün de öncülüğünü yapıyor. Kalite, güvenlik ve konfor gibi konulara sadık kalan EQC, “Elektrikli otomobillerin Mercedes-Benz’i” konumunda bulunuyor ve sahip olduğu niteliklerin toplamıyla bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Tüm bu nitelikleri, ön ve arka aksta birer tane olmak üzere toplam iki elektromotorun ürettiği 300 kW (408 BG) gücün sağlamış olduğu dinamik performans tamamlıyor. Sistem son derece gelişmiş mühendislik çözümleri sayesinde NEDC normuna göre yaklaşık 450 km’lik bir elektrikli menzile imkân tanıyor. EQ ayrıca “Mercedes me” ile hayatı kolaylaştıran kapsamlı hizmetler sunuyor ve elektromobiliteyi günlük sürüş için uygun hale getiriyor. EQC, Daimler bünyesindeki yeni bir mobilite döneminin başlangıcını simgeliyor.
Yeni EQC, bünyesinde barındırdığı kaslı ve gösterişli gövde orantıları ile crossover SUV olarak sınıflandırılıyor. Geniş tavan çizgisi, yüksek omuz çizgisine sahip dar yan camlar ve arkaya doğru eğimli tavan çizgisinin ortaya çıkarttığı coupé benzeri arka kısmıyla görsel olarak SUV ile SUV Coupé arasında bir görünüm sunuyor.
önden bakıldığında farları ve ön ızgarayı çevreleyen siyah panel yüzey dikkat çekiyor. Bir ilk olarak siyah panelin üst kenarı fiber optik bir hat ile dolduruluyor. Söz konusu hat, gündüz farlarını birbirine bağlaması ile karakteristik bir Mercedes-Benz özelliği olarak öne çıkıyor. Bu yapı karanlıkta neredeyse kesintisiz bir ışık bandı oluşturuyor. Standart olarak sunulan MULTIBEAM LED ön farların iç yuvaları ve tüpleri çok parlak bir siyah renge sahip. Beyaz zemin üzerine mavi şeritler ve mavi tonlardaki MULTIBEAM gibi zıt renk vurguları bu modelin yeni EQ ailesinin bir üyesi olduğunu teyit ediyor.
Yeni Mercedes-Benz EQC, premium elektrikli araç görünümüne öncülük eden, son derece kaliteli bir iç mekânla dikkat çekiyor. Gösterge panelinin üst sınıf amplifikatörün soğutma kanallarını andıran panjurlu kenarları buna iyi bir örnek niteliği taşıyor. Araçtaki gösterge paneli sürücü odaklı bir kokpit mimarisi ortaya koyarken, Mercedes-Benz markasının karakteristik kanat profili sürücü bölgesinde kesintiye uğrayarak asimetrik bir görünüm sergiliyor. Kokpitin en önemli görsel unsurlarından birinin bulunduğu yer tam da burası. Bu bölüm rosé-gold aplikasyonlar da dahil olmak üzere bünyesindeki tüm detaylarla ileri teknoloji üssü gibi görünüyor.
Vision URBANETIC ile Geleceğin Kent Yaşamı
Kullanım amacına uygun, verimli ve süreklilik vaat eden yapısıyla Vision URBANETIC geleceğin şehir içi mobilitesine tamamen yenilikçi, etkin bir çözüm sunuyor. Esnek otonom sürüş platformu Cargo Modülü ile ürün taşımacılığına ve People-Mover Modülü ile ise yolcu taşımacılığına hizmet ediyor. Elektrikli güç ve aktarma‚ sıfır emisyonlu ve neredeyse tamamen sessiz lokal bir mobilite çözümü sunuyor. Akıllı ve kendi kendine öğrenen Bilgi Teknolojileri altyapısı sayesinde ulaşım ve nakliye gereksinimleri sürekli analiz edilebiliyor. Arz ve talep gerçek zamanlı olarak kayıt altına alınırken, araç kaynakları en uygun şekilde kullanılıyor. Vision URBANETIC kentler, işletmeler ve kullanıcılar için en üst seviyede ekonomi, verimlilik ve esneklik sunuyor.
Mercedes-Benz Ticari Araçlar, Vision URBANETIC ile otonom sürüş de dâhil bugüne kadar sunulan fikirlerin çok daha ötesinde yenilikçi bir mobilite konsepti sunuyor. Vision URBANETIC yolcu taşımacılığı ile nakliye arasındaki ayrımı ortadan kaldırıyor. Bireylerin ve ürünlerin taşınmasını kullanım amacına uygun, dayanıklı ve verimli bir şekilde yerine getirmenin yanı sıra şehirlerin, farklı sektörlerden işletmelerin ve kent sakinleri ile yolcuların gereksinimlerini yenilikçi bir çözümle karşılıyor. Yenilikçi konsept trafik akışlarını hafifletiyor, şehir içi altyapılarının yükünü azaltıyor ve şehir içindeki yaşam kalitesini iyileştiriyor.
Yenilikçi konsept otonom sürüş özelliğine sahip elektrikli güç ve aktarma organı ile donatılan bir şasiye dayanıyor. Söz konusu şasi yolcu taşımacılığı veya nakliye sektörüne yönelik farklı üst yapılarla donatılabiliyor. Vision URBANETIC, araç paylaşım aracı olarak 12’ye kadar yolcu taşıyabiliyor veya Cargo Modülü ile 10 adede kadar EPAL palet taşıyabiliyor. 5,14 metre uzunluğa sahip araçta 3,70 metre kargo uzunluğu elde ediliyor. Ayrıca konsept tanımlanmış bir alanda, arz ve talebi gerçek zamanlı olarak analiz eden Bilgi Teknolojileri altyapısıyla entegre ediliyor. Böylece rotası anlık kullanım ihtiyacına göre hızlı ve verimli bir şekilde planlanan otonom sürüş özelliğine sahip bir filo ortaya çıkıyor. Bütün bunlar Vision URBANETIC'i geleceğin şehir içi mobilitesine yönelik çığır açan bir kavram haline getiriyor.