çaðlar boyunca maddi ku¨ltu¨r nesnelerini toplayarak insanlýgˆýn ortak mirasýnýn koruma altýna alýnmasýný ve bu mirasýn gelecegˆe aktarýlmasýný saðlayan mu¨zelere teknolojinin eli deðiyor. Rezan Has Müzesi’nin evlerinden çýkamayanlar için müzeyi online olarak gezme ve eserleri inceleme fýrsatý veren Türkiye’de bir ilk olan uygulamasý, dünyada da sayýlý örnekler arasýnda yer alýyor.

Rezan Has Müzesi’nin arkeolojik eser koleksiyonunda yer alan eserlerin farklý açýlardan görüntüsü alýnarak toplamda 20 bin kareden fazla çekim yapýlarak oluþturulan bu çalýþmayý; ziyaretçiler her türlü dijital cihazdan tüm detaylarýyla inceleyebiliyor. Eserler 3D teknolojisiyle dijital arþive dönüþerek, VR ve AR görüntüleme teknolojileriyle tüm detaylarýn incelemesine fýrsat veriyor. Iconic tarafýndan 16K texture yüksek doku detaylarýyla taranan eserler, ziyaretçileri tarihin sayfalarýnda eþsiz bir geziye çýkarýyor. Rezan Has Müzesi’nin 3 bini aþkýn eserden oluþan arkeolojik koleksiyonundan nadir eser olarak deðerlendirilen 44 eserin yer aldýðý çalýþmada eserler bütün boyutlarýyla ve en ince detaylarýyla incelenebiliyor.

“Sen evde kal, eþsiz koleksiyonlar evine gelsin!”

Tüm dünyada yaþanan dijital dönüþüm ile birlikte müzeler de artýk asýl iþlevleri olan kýymetli eserleri korumanýn dýþýnda bambaþka bir deneyim alanýna dönüþüyor. Daha önce sadece fiziksel olarak gidip ziyaret edilebilen müzeler, bilgi ve iletiþim teknolojilerinde yaþanan devrimle birlikte deyim yerindeyse kapýsýný herkesin evine açabiliyor. Yaþanan salgýnla birlikte ‘evde kal’ çaðrýlarýna uyan birçok insanýn zorunlu durumlar dýþýnda evlerinde olduðu bir dönemde dijital müzeciliðe ilgi her geçen gün daha da artýyor. çaðdaþ müzecilikte her geçen gün daha da yükselen bir trend olan eþsiz koleksiyonlarýn dijital teknolojiler kullanýlarak geniþ kitlelere açýlmasý bu konuda en dikkat çeken geliþmelerden biri. Bilginin sýnýrlarýnýn aþýldýðý bu çaðda, dijital devrimle birlikte müzelerin de artýk kütüphaneler gibi bilgiye eriþilebilirliðe katký saðlamasý, müzeciliðe yepyeni bir soluk getiriyor.

“Tarihi yaþamak mümkün olacak”

Uygulamada Neolitik dönemden Selçuklu dönemine uzanan kesintisiz bir kronoloji izlemesine dikkat edildi. Kâse, testi gibi gündelik kullaným eþyalarýndan inanca ya da estetik beðenilere vurgu yapan figürinlere, ya da saç iðnesine pek çok farklý eserin incelenebileceði bu heyecan verici projede, milattan önce 3500-2000 yýllarýna tarihlendirilen, piþmiþ topraktan yapýlmýþ ünik bir araba modelini de bütün boyutlarýyla ‘yaþamak’ mümkün olacak. Daha organize bir toplum yapýsýnýn gözlemlendiði, daha güçlü silahlarýn ve incelikli süs eþyalarýnýn yapýmýna olanak veren tuncun kullanýldýðý dönemin erken evrelerine yani yaklaþýk 5 bin yýl öncesine tarihlendirilen ve bu anlamda dönemin toplumsal yaþamý hakkýnda ipucu sunan araba modeli, koleksiyonun en ilgi çekici eserleri arasýnda yerini alýyor.  

“çýplak gözle görülmeyen tüm detaylar yer alýyor”

Roma Dönemi’ne ait olduðu düþünülen ve milattan önce 1. yüzyýl-milattan sonra 4. yüzyýl arasýna tarihlenen mermerden yapýlmýþ Hekate Heykeli, çalýþmanýn en önemli eserleri arasýnda yer alýyor. üç yüzlü olarak tasvir edilen bu tanrýça, figürünün tüm yüzleri tek boyutlu sergilemede mümkün olmayacak þekilde ve çýplak gözle görünmeyecek tüm detaylarý ile ziyaretçilerini bekliyor.