ZüCDER Baþkaný Mesut öksüz konuþmasýnda, elektrikli küçük ev aletlerinde öTV’nin sýfýrlanmasýnýn ve KDV’nin yüzde 8’e düþürülmesinin sektöre ivme kazandýracaðýný belirtti.

Dünya ihracat sýralamasýnda 6. sýrada yer alan ve her sene yüzde 15 büyüme performansý sergileyen züccaciye sektörü, 11 Ocak Cumartesi günü Ýstanbul Ticaret Odasý (ÝTO) Cemile Sultan Korusu Kýþ Bahçesinde buluþtu. Sektörün çatý derneði ZüCDER’in ÝTO 80 No’lu Züccaciye Meslek Komitesi ile gerçekleþtirdiði buluþmaya ÝDDMÝB (Ýstanbul Demir ve Demir Dýþý Metaller Ýhracatçýlarý Birliði) Baþkaný Tahsin öztiryaki, EVFED (Ev ve Mutfak Eþyalarý Federasyonu Baþkaný Ýsmail Erdoðan’ýn ve sektör yetkileri katýlým gösterdi. Buluþmada kýsa bir konuþma yapan ZüCDER Baþkaný Mesut öksüz, dünyada 200 noktaya ulaþan sektöre ivme katmak adýna ZüCDER’in faaliyetlerinden bahsederken, züccaciye sektöründeki KDV ve öTV oranlarýna da dikkat çekti. “Yýl boyunca düzenlediðimiz ‘üretici-Marka Zirveleri’, ZüCDER Akademi çatýsý altýnda düzenlediðimiz eðitimlerle hem iç pazara hareketlilik katarken hem de ihracatýmýzýn artmasýna katký saðlýyoruz. önümüzdeki dönemde de sanayi üniversite iþbirliðiyle istihdam oluþturacaðýz. Sektörümüzün baþarýlý markalarýna yönelik ödül törenleri, iki büyük fuarýmýz ve Ur-GE çalýþmalarýmýzla ZüCDER olarak yýl boyunca yoðun bir dönem geçireceðiz. Ancak uzun zamandýr söylediðimiz 2 tane sýkýntýmýz bulunuyor. Biri elektrikli küçük ev aletlerindeki öTV, diðeri de KDV. Mobilyaya getirilen yüzde 10’luk KDV indiriminin de Türkiye ekonomisine büyük katký sunan, yaklaþýk 4 milyar Dolar dýþ ticaret fazlasý veren sektörümüzün de öTV’nin sýfýrlanmasýna ve KDV indirimine ihtiyacý bulunuyor. Kesinlikle lüks ürün sýnýfýna girmeyen, üstelik hepimizin günlük hayatta sabah kalktýðýmýz andan gece yatana kadar vazgeçilmez gereçleri halinde olan porselen, seramik, cam, metal, plastik, ahþap sofra ve mutfak eþyalarý ile küçük elektrikli ev ve mutfak aletlerindeki KDV’nin de yüzde 18 olmasý ve küçük elektrikli ev aletlerinde yüzde 6,7 oranýnda öTV ve üzerine yüzde 18 KDV eklenmesi nedeniyle oluþan çifte vergilendirme, ürünün nihai tüketiciye sunulmasý noktasýnda haksýz fiyat rekabetinin oluþumuna sebep olmakta. Ýhracatýmýzýn yüzde 21’ini elektrikli ev aletlerinde gerçekleþtiriyoruz. El blender’ý, çay-kahve makinesi, tost makinesi gibi artýk neredeyse bir evin olmazsa olmazýný oluþturan bu ürünler, lüks bir ürün olmaktan çýkýp temel ihtiyaç malzemesine dönüþmüþtür. Bu yüzden öTV’nin her seferinde uzatýlmasýndan ziyade öTV’nin kalýcý olarak sýfýrlanmasý ve hatta evin temel eþyalarý bardak, tabak, çatal-býçak gibi diðer züccaciye ürünlerinde de KDV’nin yüzde 18’den 8’e düþürülmesini talep ediyoruz. Mobilyadaki KDV indirimi, züccaciye sektörüne de getirilmeli ve özellikle hediye günlerinde yüzde 8 KDV avantajý bulunan tekstil sektörüyle haksýz bir rekabet oluþuyor. çünkü tüketici, fiyatý daha uygun olduðu için züccaciye ürünü almaktan ziyade tekstil ürünü almayý tercih ediyor.” diyen öksüz, öTV’nin sýfýrlandýðý dönemlerde satýþlarda yüzde 30’luk bir artýþ yaþandýðýna, KDV’nin düþürülmesi ve öTV’nin de kalýcý olarak kaldýrýlmasý durumunda da satýþlarýn yüzde 50 oranýnda artacaðýna dikkat çekti.  

2020 yýlý 6 milyar Dolarýn üzerinde ihracat

Konuþmasýnda sektörün büyüklüðü ve ihracat hedefleri hakkýnda da bilgi veren ZüCDER Baþkaný Mesut öksüz, “10 milyar Dolar büyüklüðe sahip sektörümüzün perakende kýsmý, özellikle tüm Türkiye’de açýlan AVM’lerin artmasýyla birlikte geliþen zincir maðazacýlýk, sektörün markalaþma trendleri, dijitalleþme ve franchise sistemleriyle ataða geçmiþtir. Perakendeyi öncelikle markalaþma konusunda incelemek gerekirse, züccaciye sektörü Türkiye’nin en çok markalaþan sektörüdür. Yýlý 5,5 milyar Dolar ihracatla kapatan sektörümüz, her sene yüzde 15 büyüme performansý sergilemektedir. 2020 yýlýnda ise 6 milyar Dolarýn üzerinde ihracat gerçekleþtirmeyi hedefliyoruz. Ancak sektörümüzün büyümesini etkileyen unsurlar mevcut. ülkemizde üretilmeyen veya yurt içindeki talebi karþýlayamayan özellikle hammaddeler baþta olmak üzere, yarý mamul ve ürünlerin ithalatlarýnda mevcut bulunan koruma önlemlerinin aðýr olmasý ve ilave gümrük vergileri getirilmiþ olmasý. örneðin; ülkemizde 600 bin ton yýllýk kullaným ihtiyacý olan paslanmaz çelik hammaddesinin sadece 1/3’ü ülkemizde üretilebilmekte. Yine plastik hammaddesinin de sadece yüzde 11’i ülkemizde üretilmekte. Hammaddede ithale baðýmlý olan bu sektörlerdeki ek gümrük vergilerinin kaldýrýlmasý firmalarýmýzýn maliyetlerini düþüreceðinden hem yurt içinde hem de yurt dýþýndaki rekabet gücümüzü artýracaktýr.” açýklamalarýnda bulundu.