Dünyada bakliyat tüketimi yüzde 9 oranında artış gösterdiğini belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun sözlerine şu şekilde devam etti; “bitkisel kaynaklı beslenme tercihleri ile hem kendi sağlığımızı hem de dünyamızın sağlığını koruyabiliriz. Özellikle protein ihtiyacını karşılamak için hayvansal kaynaklı besinlerin yerine besin tercihlerimizde yüksek kaliteli bitkisel proteine sahip hububat ve tahıllara daha fazla yer verebiliriz. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar, Türkiye’nin ise 100 milyon olacağı ön görülmektedir. Artan nüfusu doyurabilmek için sağlıklı ve besleyici gıdalara daha fazla ihtiyaç vardır. Geleceğin gıdalarını hayatımıza dahil etmeye başladık. Reis olarak “Doğru Beslen, Mutlu Yaşa” diyerek; geleceğin gıdaları arasında yer alan kinoa, beluga mercimeği, maş fasulye, kepekli pirinç, keten tohumu, karabuğday, chia gibi 23 farklı üründen oluşan Reis Royal çeşitlerimizle tüketicilerimize lezzet sunmaya devam ediyoruz. Bu ürünlerden ülkemizde üretimi mümkün olan çeşitlerin ekilişleri için çiftçilerimize destek vermekteyiz.
Bakliyatların önemli protein kaynaklarından biri olmasının yanında yüksek lif, demir, çinko, magnezyum mineralleri, B12 ile E vitamini, folik asit içerikleri sayesinde vücudumuzun hastalıklara karşı etkin bir savunma sistemine destek olabilmeleri nedeniyle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde ayrı bir önem kazandı.” dedi.
Sağlıklı Yemek, İyi Gelecek
Uzun yıllardır Fast-food tarzı atıştırmalık yiyeceklere yönelim artmış durumdaydı. Ancak yaşamış olduğumuz bu süreçte Fast-food tarzı yiyeceklerden uzak durularak sağlıklı beslenmeye önem verildi.
Obezitenin diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, çeşitli kanserler, karaciğerde yağlanma gibi bir çok sağlık sorunlarına neden olabileceğini hatırlatan sağlık uzmanları bu kapsamda yemek porsiyonlarının küçültülmesi, öğünler arasında atıştırmalıklardan sakınılması, beslenmede sebze-meyve, tam tahıllı gıdalar, bakliyat tüketiminin arttırılması, yeteri kadar su tüketilmesi, kahvaltı dahil öğün atlanmaması, katı yağlar ve şekerli gıdalardan uzak durulmasının çok önemli olduğunu açıklıyor.
Yapılan araştırmalarda durum böyle giderse 2050 yılında 4 milyardan fazla insan (nüfusun yüzde 45’i) aşırı kilolu ve 1,5 milyar kişide (nüfusun yüzde 16’sı) obez olacak. Bugün aşırı kiloluların nüfusa oranı yüzde 29 ve obezlerin oranı da yüzde 9.
Bilim insanları çağımızın hastalığı kanser ve obeziteye karşı mücadele için yerli tohumlardan üretilen ürünlerin tüketilmesini ve sağlıklı beslenmemizi öneriyor. Bakliyat tüketiminin obeziteyi önlediği ve kansere yakalanma riskini azalttığını ifade ediyor.
Işılay Reis Yorgun “Üzerine tüm dünyanın çalışmalar yaparak farkındalık yarattığı obezite için bizlerde Reis olarak 2009 yılında Geleneksel Lezzetler Sağlıklı Nesiller projemizle “Obezite Önlenebilir” diyerek başlattığımız çalışmalarımızda sağlıklı bireylerin yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Çünkü sağlıklı yemek iyi gelecektir. Sağlıklı bir birey, sağlıklı bir toplum ve en önemlisi de çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız gezegenin nasıl bir gezegen olacağı herkesin gündemindeyse bakliyat da bu gezenin topraklarını sağlıklı tutacak bir ürün olarak bilinmeli. Çünkü baklagiller toprağımızın azot ihtiyacını karşılar ve daha az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca baklagiller büyürken toprağa nitrojen takviyesi yaparak toprağın ömrünü uzatırlar. Bu sebeple küresel iklim değişikliğinin getirdiği sorunlara karşı da etkin rol oynar. Yarınlara bırakacağımız güzel bir dünya için bakliyat ekiminin sürekliliği çok önemli. “dedi.
Bakliyat Yiyelim Bağışıklığımızı Güçlendirelim
Pandemi ile birlikte günümüzde tüketicinin bitki bazlı sağlıklı gıda tüketim alışkanlıkları da oldukça önemli hale geldi. Bu süreçte tarım ve gıda sektörünün ne kadar stratejik öneme sahip olduğu ve bakliyat ürünlerinin de ne kadar değerli olduğu anlaşıldı. Bitkisel protein içeren, besleyici özellikleri olan, bağışıklığı güçlendiren, uzun süre muhafaza edilebilen ve ekonomik olan bakliyat ürünlerine yönelik talep artışı pandemi sürecinde daha da hızlandı.