Türkiye’nin turizmde hak ettiði deðeri almasýna yönelik analiz yapan Niziplioðlu’nun turizmde çözüm önerileri þöyle:

‘Deniz turizmine açýlmalý’

Akdeniz’de en uzun sahilin Türkiye’de olduðunu ve dünyanýn en büyük 15 uzun plajý arasýnda 2 plajýmýzýn yer aldýðýný hatýrlatan Niziplioðlu, “Bunlarýn biri 12 kilometre ile Antalya Patara’da, diðeri ise 14 kilometrel ile Hatay Samandað’da yer alýyor. Ancak ne yazýk ki bu sahil þeridinde biz sadece Antalya’yý turizme açabildik diðer sahili olan Mersin , Adana , Hatay yerel turizmle kaldý. Antalya gibi turizmi açarsak ekonomik olarak kalkýnma saðlanýr. Ýþsizliðin Antalya’da ne kadar düþük olduðu ortada bu illeri turizme açmak o ilin kalkýnmasý anlamýna gelir” dedi.

Devletin bu 3 ili turizm bölgesi ilan edip yeme içme eðlenme gezme alanlarýný belirleyip planlamasýný yapýp yatýrýmcýlara sunmasý gerektiðini belirten Niziplioðlu “1-2 otelle bu mümkün deðil. 100 yýllýk planlamalar yapýlmalý. Eðer bu planlama daha da geç kalýnýrsa bu illerin bu potansiyelini kaybederiz. Fransa’daki Cannes, Nice gibi olabilme imkâný varken yazlýk site veya konut aðýrlýklý yerleþim olarak geliþecekler. bu tür yapýlaþmanýn ülkemize bir katkýsý olmaz” dedi.

Niziplioðlu, Hatay’ýn 3 semavi dine ev sahipliði yapmasýyla, farklý kültürden insanlarýn bir arada yaþamasýyla 12 ay inanç ve kültür turizminde de öne çýkacaðýný söyledi. Niziplioðlu, “Dünyanýn ilk kilisesi Antakya’dadýr, Hristiyan adý ilk buradan oluþmuþtur. St. Paul, Tarsus’ta doðmuþtur, Noel Baba Antalya, Demrelidir, Ýncil’de adý geçen 7 kilisenin hepsi Anadolu’dadýr, birçok aziz Anadolu’da yaþamýþtýr. Nerdeyse tüm medeniyetlerin ve inançlarý geçiþ yoludur. Sayýlamayacak kadar eþsiz kültür ve inanç eseri vardýr” diye konuþtu.

Antalya’da sahilde yer kalmayýp arka parsel arsalara doðru otel yapýlýrken Hatay, Mersin Adana’nýn turizm bölgesi ilan edilmediði için otel yapýlmadýðýna dikkat çeken Niziplioðlu, “Ayný þekilde Hatay’da Samandað , Arsuz ,Karaaðaç , Yayladað, Adana’da Yumurtalýk, Karataþ , Mersin’de Anamur, Silifke, Erdemli, Tarsus, Gülnar, Bozyazý Aydýncýk çok daha güzel turizm bölgelerine dönüþtürülebilir” dedi.

Gaziantep ve Hatay’ýn gastronomi açýsýndan öne çýktýðýný, bu þehirlere ilginin artmasýyla Peygamberler Þehri Þanlýurfa gibi çevre illere de fayda saðlanabileceðini söyledi. Niziplioðlu, çin, Hint, Japon vatandaþlarýnýn denizden çok inanç ve kültürle ilgili olduklarýný belirterek “Nerdeyse dünyanýn 3’te biri kültür turizmiyle ilgilendiðine göre ve dünyanýn nerdeyse insanlýk tarihine ev sahipliði yapmýþken ülkemiz bundan yeteri kadar faydalanabiliyor mu? Kapadokya ya Pamukkale’ye bu kadar talebin olmasý tesadüf deðil. Sadece Kapadokya’nýn 10 milyon turist çekme potansiyele sahiptir” dedi.

‘Gemi turizmine aðýrlýk verilmeli’

Akdeniz için cruise turizmin de düþünülmesi gerektiðini aktaran Niziplioðlu, “Ýsrail, Lübnan, Mýsýr ve Kýbrýs turlarý buraya da çekilmelidir. Bunun için Ýskenderun veya Arsuz’a bir gemi limaný yeterli. Ayný zamanda Doðu Akdeniz turu olarak ülkemize daha çok turist getirme imkânýmýz da olacaktýr. bu sayede milyonlarca turisti Antakya ya Ýskenderun’a çekerek çok önemli bir kazaným saðlayabiliriz” dedi.

‘Daðlarý planlayalým’

Türkiye’nin birçok ilinde yüksek daðlara sahipken ekonomik olarak bu daðlardan bir fayda saðlanamadýðýný aktaran Niziplioðlu, “örnek olarak Erzurum, Palandöken kayak ve dað turizm için çok müsaitken yetersiz tesis, kayak pisti ve alt yapýnýn olmayýþý, planlamasýnýn yapýlmamasýndan dolayý geliþememiþtir. Fransa’da Courchevel , Ýsviçre’de Gstaad ,Avusturya’da Ýschgl’e bakýldýðýnda planlamanýn ne kadar önemli olduðu ortaya çýkmakta. Bizim daðlarýmýzda da bu þekilde planlama yapýlýrsa, en az iki ya da üç ilimizi iþsizlikten kurtarmýþ oluruz ve kalkýnmasý saðlanmýþ olur. Aðrý Daðý’na Nuh’un Gemisi’nin indiði rivayet edilir. O gemiyi andýracak bir gemi konsa, teleferik yapýlsa ayný zamanda daðcýlýk günü ilan edilse belli etaplarý turizmine açýlsa önemli katkýsý olacaktýr. Ýsviçre’de Alpler gibi düþünerek planlama yapabiliriz. Ayný þekilde bölge halký da yöresel ürünlerini sunma imkâný bulur. Davos’a baktýðýmýzda daðlarý çok planlý kullanýp dünyaya açtýðýný görüyoruz, Erzurum Palandöken veya Erciyes daðý, Uludað gibi birçok daðýmýz olmasýna raðmen planlayýp turizme kazandýramýyoruz birkaç hotel ve kayak pistin yeterli olmadýðý hissediliyor. 0ysa buralarý eðlence spor dinlenme merkezlerine dönüþtürebiliriz” dedi.

‘Kumarhaneler, zenginleri çeker’

Niziplioðlu, ayrýca kumarhanelerin de açýlmasý görüþünde. Kumarhanelerin zengin turistlerin gelmesi için önemli olduðunu savunan Niziplioðlu, “Daha önce Anayasa Mahkemesi, Türk vatandaþlarýnýn girmesini engelleyen yasayý kaldýrmýþtý bunu yasal bir zeminde çözüp , yeniden açýlmasý gerekir. Burada ülkenin senelik kaybý 10-15 milyar dolar. Ayrýca kumarhaneleri geri kalmýþ Doðu ve Güneydoðu’ya veya adalara düþünebiliriz” ifadelerini kullandý.

Yatýrýmcýlara davet

Türkiye’de 700 tane 5 yýldýz yüzlerce de 4 yýldýzlý otel yatýrýmý olduðunu hatýrlatan ömer Niziplioðlu, “Turizm yatýrýmlarýn bedeli 500-700 milyar dolarken bu sektörü borsaya açmayarak yabancý yatýrýmcýlarý çekemedik. Bu sektörü birleþtirilip dünya borsalarýna açýlýp sermaye çekilmeli ve daha çok yatýrým yapýlmasý saðlanmalý. Dünyada sektör olarak ilk 5’e girerken dünyadan sermaye çekemiyoruz sadece borçlanma yoluyla finans saðlanýyor. Tüm yeme içme eðlenme konaklama iþ kollarý bir çatý altýnda birleþmeli kurumsal ve kayýt altýnda uluslararasý yatýrýmcýlara sunulmalý getirisi döviz geliri aðýrlýkla yurt dýþýndan yatýrým miktarý yüz milyarca dolar olan ve kar oraný yüksek olan bu sektöre birçok kiþi yatýrým yapmak isteyecektir” ifadelerini kullandý.

Uluslararasý müsabakalar yapýlmalý

Niziplioðlu ayrýca, Türkiye’nin daðcýlýk, rafting, kayak, sörf, yelken, paraþüt, dalgýçlýk gibi spor dallarýna uygun olduðunu belirterek “Bunlara standart getirip uluslararasý müsabakalarýn düzenlendiði düzeye getirmeliyiz ve hepsini ruhsata baðlayýp denetlemeyiz” dedi.

Tarihi eserlere Yap-Ýþlet-Devret modeli

Niziplioðlu, renevasyon yapmak istenilen tarihi eserleri veya antik kentlerinin projelerini çýkarýp sanat tarihi hocalarýndan da destek alarak aslýna en uygun þekilde planlanýp yap iþlet devret modeliyle yeniden iyileþtirilmesi saðlanmasý gerektiði görüþünde. Niziplioðlu, konuyla ilgili þu örneði verdi: “Efes Antik Kenti’ni yeniden orijinal haline dönüþtürme karþýlýðýnda 10-15 senelik bu müze gelirinin bunu yapan firmaya býrakýlmasý, bu yöntemle ülkemizdeki tüm tarihi eserleri iyileþtirme imkâný saðlanmalýdýr. Böylelikle deniz güneþ kum yaz mevsiminden 12 aylýk kültür turizmini kazanmýþ oluruz. Truva’nýn yapýlmasý çanakkale’nin kalkýnmasý için yeterli olacaktýr bunun gibi Anadolu da birçok il turizm sayesinde kalkýnacaktýr.”

Niziplioðlu, ayrýca bu kentlerin yapýmýnda ihtiyaç duyulan mermeri , mermer ocaklarýnda kalan artýk mermerden karþýlayarak mermer ocaklarýnýn atacak yer bulamadýklarý mermeri bu þekilde deðerlendirebileceðini de söyledi.

özel müzecilere imkân

Türkiye’de birçok önemli tarihi eserin mevcut olduðunu ancak yeteri kadar sergilenecek müze olmadýðý için bu eserler müze depolarýnda tutulduðunu aktaran Niziplioðlu, “Aðýr þartlar getirilerek, sigortalanarak müzecilik yapmak isteyen yatýrýmcýlara belli bir süreliðine anlaþýlarak verilmelidir. Böylelikle depolarda duran birçok tarihi eser turizme ve ekonomiye katký saðlamýþ olur” önerisinde bulundu.

‘Ýstanbul’a deðeri kazandýrýlmalý’

Ýstanbul 3 büyük imparatorluða baþkentlik yapmýþ içinde deniz geçen iki kýtayý birleþtiren birçok kültürü bünyesinde barýndýran çok özel bir þehir. Niziplioðlu, buna raðmen birçok deðerli eseri kaybedildiðini yeniden kazanýlmasý için çözümler üretilmesi gerektiðini söyledi. Eyüp ve Balat’taki tarihi eser sayýsýnýn Ýtalya’daki Floransa’dan daha çok olduðuna dikkat çeken Niziplioðlu, “O bölgeler turizm kültür sanat eðlence bölgesi ilan edilmeli mesken imarý iptal edilmelidir. Yine ayný þekilde Haliç ve Beyoðlu’nun arka sokaklarýnda da bu mantýkla düþünülüp hareket edilmesi gerekir” dedi.

Ayrýca Tarihi Yarýmada da birçok bölge istimlak edilip kaybolmuþ dünya mirasý eserlerinin gün yüzüne çýkarýlmasý gerektiðini belirten Nizipliolu’nun Ýstanbul için turizm önerileri þöyle: “Ýstimlak için imar transferi yöntemi kullanýlmalýdýr, yani tarihi yarým adadaki mülkünüz deðeri kadar kanal Ýstanbul da yapýlacak eþ deðer mülkle takas yapýla bilinir ve bu bölgeler eski þehirdeki eserleri yeniden yerinde yapýlabilinir. Vatan ve Millet caddeleri de turizme kazandýrýlmalý eski köhne görüntüsünden kurtarýlýp turizm amaçlý planlamasý yapýlmalýdýr. Eðer bunu saðlarsak Fransa’daki Þanzelize Caddesi gibi popüler bir caddeye kavuþuruz. Ayný þekilde bir çaðý kapatýp yeni bir çaðýn baþlamasýna vesile olan tarihi surlarý da iyileþtirmeli bazý mizansenler eklemeliyiz. Birçok dine ev sahipliði yapmýþ bu þehirdeki inanç eserlerini de bulup eski haline döndürmeliyiz eðer bunlarý yaparsak on milyarca dolar daha gelirimiz olur. Eski anýtlarý yerine aslýna uygun olarak koymak þehrin zenginliðine önemli katký saðlayacaktýr. Londra’daki Golden Eye Dönme Dolabý gibi bir dönme dolap yapýlmalý. Bunun için Taksim veya Boðaz hattý uygundur. Sahip olduðumuz boðaz hattýný çok daha iyi deðerlendirmeliyiz. Bu þehre en büyük deðeri boðaz veriyorken birkaç niteliksiz gezi teknesine böylesine önemli konuyu teslim edemeyiz.”