Küratörlüğünü M. Melih Güneş’in, tasarımını Aykut Genç’in yaptığı sergi, Nâzım Hikmet’in doğumunun 117. yıldönümü için bir kutlama niteliği de taşıyor. Sergi, ölümsüz şairin sağlığında 40’a yakın dilde yayımlanmış, Brezilya’dan Japonya’ya, Sovyetler Birliği’nden Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar dünyanın pek çok ülkesinden bir araya getirilmiş kitapları içeriyor.
55 yıldır korunan çalışma odasından kendi kitapları ve daktilosu…
Geniş kapsamlı bir araştırma sonunda toplanan yüzlerce kitabın arasında, Almanya’da 20, Küba’da 10, Fransa’da 20, çin’de 100 adet basılmış özel ve nadir kitaplar yer alıyor. İtalya’da yayımlanan bir kitap için Abidin Dino’nun yaptığı illüstrasyonlar ve Ara Güler’in şairin Moskova’daki çalışma odasında çektiği imzalı fotoğraflar da İstanbul’da ilk kez sergileniyor.
Nâzım Hikmet’in Moskova’daki evinden, 55 yıldır korunan çalışma odasından getirilen kendi kitapları ve daktilosu, serginin en önemli parçaları arasında yer alıyor. M. Melih Güneş’in, geri gitmemek üzere Türkiye’ye getirdiği bu kitaplar, edebi değerleri nedeniyle, şairin geride bıraktığı mirasının en önemli parçalarını oluşturuyor. Kitaplar içinde Nâzım Hikmet’in bilinmeyen, Türkiye’deki külliyatında bulunmayan pek çok eseri de yer alıyor.