Türkiye’deki iş dünyasının en çarpıcı buluşması MARKA 2017’nin ikinci günü, Yaratıcı Direktör ve Sanayi 313 Kurucu Ortağı Enis Karavil ile başladı. Gazeteci çağdaş Ertuna’nın sorularını cevaplayan Karavil, bir deneyim mekanı olarak Maslak’taki Oto Sanayi’de hayata geçirdikleri Sanayi 313’ün hikayesini anlattı. İkinci şubelerini Bebek’te açtıklarını, doğru ekip ve zamanı yakaladıklarında yurt dışına da açılmak istediklerini belirten Karavil, Şubat’ta ilk kez çıkaracakları erkek koleksiyonunu, Paris ve Milano Moda Haftalarında tanıtacaklarını söyledi.
Dylan Jones’un, küçüklüğünden beri hayranı olduğu David Bowie’nin hayatını anlattığı kitabı, kısa sürede best seller oldu. Rock efsanesi hakkında yazılmış en iyi kitaba imza atan GQ İngiltere Genel Yayın Yönetmeni Jones, MARKA 2017’de İngiliz Moda Konseyi İcra Kurulu Başkanı Caroline Rush’ın sorularını yanıtladı. Dylan Jones, 7 kez röportaj yaptığı David Bowie’nin hayatını kitaplaştırabilmek için, eski eşi Angie dahil 200’ün üzerinde kişiyle görüştüğünü paylaştı. Angie Bowie’nin, görüşmek için ücret ödediği tek kişi olduğunu belirten Jones, ondan çok fazla içerik temin ettiğini de belirtti.
Azra Kohen: “Yazar olarak becerim, yazar olmamak!”
MARKA 2017’nin en felsefi ve bilimsel oturumunda, çok satan Fi, çi, Pi serisi ve Aeden kitabının yazarı Azra Kohen sahne aldı. Psikolog, yazar ve düşünür Kohen, gazeteci Mirgün Cabas’ın sorularını yanıtladı. 9 yaşındaki oğlunun en büyük öğretmeni olduğunu söyleyen Kohen “Yazar olarak becerim, yazar olmamak. İnsanlara vermek istediğim bazı bilgiler var. Bunları zihinlere bulaştırmak için yazıyorum” dedi. Kohen, sözlerine şöyle devam etti: “Her an yeniden doğduğumuz ya da yanlış seçimlerle her gün yeniden öldüğümüz bir hayat yaşıyoruz. Ta ki kendimiz olana kadar… Olman gereken şeye hizmet edemiyorsan, ölüyor ve yeniden doğuyorsun. Kitaplarım da böyle doğdu. Bugünkü ben olabilmek için ben de çok kere öldüm ve doğdum.” Beyindeki korteksin insanı insan yapan ve merakla gelişen bir alan olduğuna dikkat çeken Kohen, “Hayat hepimize korteksi gelişmiş insanlarla karşılaşmayı nasip etsin!” dedi.
MARKA 2017 kapsamında açılan Dükkan 18’de satışa sunulan özel ürünleri tasarlayan PSC şirketinin kurucu ortakları Pelin Yaşar ve Pia Hakko, sloganlı tişörtler tasarlamak üzere 5 yıl önce çıktıkları yolculuğu aktardı. “Bizim işimiz slogan avcılığı” diyen ortaklar, “Eskiden arkadaşlarımızla telefonda konuşurduk, artık mesajlaşıyoruz. Dünya üzerinde 4 milyar insan, mesajlaşarak kendini ifade etmeyi tercih ediyor. Sloganlı bir tişört giymek, kendinizi ifade etmenizi ve iletişim kurmanızı kolaylaştıran bir yöntem” dedi. Popüler kültürü yakından takip ettiklerini söyleyen ikili, Pablo Escobar’ın hayatını anlatan Narkoz dizisi yayınlanmaya başladığında tasarladıkları “El Patrón” yazılı tişörtlerin çok sattığını açıkladı.
“Bir gecede tüketicilerimizle vedalaştık”
Doluca Yönetim Kurulu üyesi Sibel Kutman Oral, 2013 yılında çıkan Alkollü İçki Yasası’nın, kurumuna ve şarap sektörüne etkilerini anlattı. “Bir gecede pazarlama kampanyalarını bitirmek zorunda kaldık” diyen Kutman Oral, “Tüketicilerimizle vedalaştık. önce bir matem süreci yaşadık. Sonra inkar ettik, sinirlendik ve depresyona girdik. Yalnız biz değil, tüm sektör… Hiçkimse yeni ürün çıkarmak istemiyordu. Bu bir süre böyle devam etti, sonra yeni yöntemler aramaya başladık ve yüzümüzü yurt dışına döndük. 20 kişilik pazarlama ekibimiz 2 kişiye düştü ama ihracat ekibimiz 3 kat büyüdü. 15 ülkeye ihracat yapar hale geldik. Sektör olarak da Türk Şarapları adı altında buluşarak ortak hareket etmeye başladık” dedi. Kutman Oral, MARKA 2017 izleyicilerine şu tavsiyede bulundu: “ürününüzü, markanızı pazarlayabilmek, çok büyük bir ayrıcalık. Lütfen pazarlama bütçelerinizi kısmayın!”
Gazeteci çağdaş Ertuna’nın sorularını yanıtlayan, Frieze’in kurucusu Matthew Slotover, sanat dünyasının son 26 yılda nasıl evrildiğini anlattı. Sektörün büyük bir hızla büyüyüp globalleştiğini söyleyen Slotover, “Artık Afrika ve Ortadoğu’dan inanılmaz sanat eserleri çıkıyor” dedi. Dünyanın en büyük ticari sanat platformu Frieze’i, Londra’dan sonra New York’a da taşıdıklarını belirten Slotover, sözlerine şöyle devam etti: “Sanatın anlaşılmasına katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Sanatı eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz. Hem izleyiciler, hem de koleksiyonerler için.” 10 yıldır Türkiye’deki çağdaş sanat ortamını takip ettiğine dikkat çeken Slotover, çok fazla galeriyi Frieze’de konuk ettiklerini söyledi.
Kapanış Kenan Doğulu’dan…
MARKA 2017, sohbet ve müziği birleştiren interaktif bir performansla kapandı. Pop star ve müzisyen Kenan Doğulu, 11 yaşındayken minibüs şöförleri için bestelediği “İstanbul Kovboyları” adlı şarkıyı ilk kez MARKA izleyicileri için söyledi. Müziğin üretim ve tüketim süreçlerinin hızla dijitalleştiğini belirten Doğulu, “Artık evinizde sanal bir davulcuyla beste yapabiliyorsunuz ya da ses kaydınızı online platformlara yükleyip anında nota olarak çıktısını alabiliyorsunuz. Buna uyum sağlamak şart" dedi. Gazeteci Nevşin Mengü’nün “Keşke ben besteleseydim dediğin bir şarkı var mı?” sorusu üzerine, “Smile” diyen Doğulu, Charles Chaplin’in bestesini MARKA izleyicileri için çaldı ve söyledi.
Gençler MARKA ile buluşuyor
MARKA Konferansı, iş dünyasına sunduğu deneyimi, uzun yıllardır eğitim desteği verdiği üniversite öğrencilerine de taşıyor. Gençlerin yoğun talebi nedeniyle iki kez kontenjanı artırılan MARKA Gençlik Konferansı “Youth Event”, 15 Aralık Cuma günü Hilton İstanbul Bomonti’de düzenlenecek.