Ahmet Güneştekin, Çocukluğunu 42 Maslak’a Taşıdı

Ahmet Güneştekin, Çocukluğunu 42 Maslak’a Taşıdı Ahmet Güneştekin, Çocukluğunu 42 Maslak’a Taşıdı

İstanbul’un son günlerde isminden en çok bahsedilen karma yaşam merkezi olarak bilinen 42 Maslak, Dünyaca ünlü sanatçı Ahmet Güneştekin’in onuruna Bay İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Erol Özmandıracı’nın ev sahipliğini üstlendiği gecede İstanbul’un iş, sanat, cemiyet ve basın dünyasının önde gelen isimleri bir araya geldi.

 

Ahmet Güneştekin, iç içe geçmiş bisikletlerden çalıştığı Dilek Ağacı ve dev harf bloklarından kurguladığı, Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi ile eş zamanlı sergilendiğinde büyük ilgi gören Kostantiniyye heykellerini, Erol özmandıracı’nın 42 Maslak için oluşturduğu özel koleksiyonuna taşıdı. Cemiyet, iş ve sanat dünyasının katılımıyla gerçekleşen davete, Murat ülker, Elif Dürüst, Mustafa Taviloğlu, Feryal Gülman, İnci Aksoy, Melih Us, Mukaddes Akça, Murat Kolbaşı, Sinan öncel, Yalçın Ayaydın, Şafak Levi, Mehmet Uyanoğlu gibi birçok isim katıldı.

 

 

 

Gecenin açılış konuşmasında, sanat için yapmış olduğu yatırımlarla tanınan Erol özmandıracı “ Sanatı geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla Güneştekin’in heykellerini süresiz olarak sergileyerek sanatseverlerle buluşturmayı amaçlıyoruz.” dedi.

 

 

 

Bay İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Erol özmandıracı’nın evsahipliğinde ve Ahmet Güneştekin’in katılımıyla gerçekleşen davetinin ardından, 42 Maslak’ta yerini alan heykeller, süresiz olarak sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Sanatçının 42 Maslak için özel olarak çalıştığı Dilek Ağacı da, bu özel davet ile sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Yüzün üzerinde konuğun katıldığı gecede sohbet konusu sanat ve gastronomi üzerineydi.

 

 

 

“BİSİKLET BİR RüYADIR”

 

Bisikletin kendisi için çocukluğunun hayal nesnesine dönüştüğünü vurgulayan Ahmet Güneştekin, 42 Maslak için özel olarak hazırladığı, 378 bisiklet parçasından oluşan  7 metrelik eserini 42 Maslak ana girişine yerleştirdi. Dilek Ağacı isimli heykelde, parçalarına ayırdığı bisikletleri çam ağacı formunda bir konstrüksiyon üzerine labirent gibi yerleştirdi. Güneştekin, Dilek Ağacı’ndaki bisikletlerin çocukluğunu, hayal gücünü, özgürlüğü, kırmızıyı ama her şeyden önce gündüz düşlenen bir rüyayı anımsattığını vurguladı. Güneştekin Dilek Ağacı eseri ile ilgili şunları ifade etti: “Ağaçların ruhu olduğu inancı ve ona zarar vermenin yaşamı yok etmek anlamına geldiği bir evrende, mayıs direği etrafında şekillenen ritüellerin amacı bereketli bir yaşam dilemekti. Bu düşünce çizgisini takip ederek kökenleri belirsizleşmiş olsa da eski ritüellerin yok olmadığını, yeniden uyarlamayla bugün yaşayan kültürlerin yaşam pratiklerine dönüşümünün düşsel yorumlarından birini sunmaktadır.” 

 

 

 

Kostantiniyye için ise “İstanbul’un tarih boyunca farklı isimleri oldu. Her bir iktidar ve güç, şehrin adını ve bir önceki kültürel dokusunu kendi kimliği doğrultusunda dönüştürdü. Farklı isim ve katmanlarını ortaya çıkarmayı amaçlayan ve kelimenin içindeki on üç harften oluşan Kostantiniyye adlı dev heykel, şehrin kültürel belleğinde yüzyıllar boyunca biriken isimleri tekrar bir araya getirmektedir.” dedi.