“Hala zaman var” mesajıyla bir kez daha güçlerini birleştiren Officine Panerai ve TURMEPA’nın bu özel projesi için, Panerai dünyada limitli adette üretilen 2 özel saatini bağışladı. 04 Aralık’ta Esma Sultan Yalı’sında gerçekleşen özel davete, TURMEPA Kurucu ve Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Panerai Bölge Direktörleri Giammaria Varriale ve Carlo Ceppi, ve Maestro Saat Kurucu Başkanı Yusuf Tutuş ev sahipliği yaptı. “Hala Zaman Var” projesi yararına gerçekleşen ve Portakal Sanat Evi Direktörü Maya Portakal Bitargil tarafından yönetilen müzayedede satışa sunulan iki özel saati de, iş adamı, mimar ve aynı zamanda sanat ve saat koleksiyoneri olan Kaan Karasoy satın alarak, “Hala Zaman Var” projesine destek oldu.
Officine Panerai ve TURMEPA tarafından organize edilen özel geceye, iş, sanat ve cemiyet hayatından, Didem - Mustafa Bağrıaçık, Jülide - Mehmet Ali Berkman, İbrahim çelikkol, Elif - Kerem Gönlüm, Feryal Gülman, Esra Oflaz Güvenkaya, Emil - Şükran Güzeliş, Nazlı - Burak Hatipoğlu, özlem Hazinedar, Kaan Karasoy, Rima - Murat Kolbaşı, Berrin - Savni Okçu, Alev - Ahmet Ramiz, Işıl - Rüştü Reçber ve Beste Yurttaş gibi isimler katıldı.
Projenin özel davetinde, tüm dünyada koleksiyonerlerin büyük ilgisini çeken iki saat açık arttırmayla satışa sunuldu ve müzayededen elde edilen tutarın tamamı projeye bağışlandı.
DenizTemiz Derneği/ TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu konuşmasında “Aldığımız iki nefesten birini denizlerimiz sağlıyor. O yüzden denizlerimiz nefes kadar vazgeçilmez bizim için. Bu gece denizlerimize hayat verme çabamıza ikinci kez destek veren, deniz ve denizcilikle özdeşleşen Panerai ile buluşuyoruz. Bu güzel geceyi düzenleyen ve projemize özel bağışlarıyla destek olan Panerai’ye çok teşekkür ediyoruz” diyerek projenin önemini vurgularken Panerai’ye desteğinden dolayı teşekkür etti.
Officine Panerai’nin proje için bağışladığı limitli edisyon saatlerden biri Mare Nostrum Acciaio. Bu model, markanın bugüne kadar ürettiği en nadide tasarımlardan biri. Mare Nostrum, Panerai tarihinin ilk kronograf modeli. Kökleri oldukça gizemli: saygıdeğer bazı tarihçilere göre 1943 yılında ortaya çıkan ilk prototipler İtalyan Kraliyet Donanması’nın güverte subayları için hazırlanmıştı. Bu prototiplerden bir tanesi birkaç yıl önce Panerai Müzesi koleksiyonuna katılmak üzere keşfedildi, eşsiz özellikleri yeniden yapılandırılarak eski görünümüne ve fonksiyonlarına kavuşturuldu. Bu zamana kadar Mare Nostrum modeli yalnızca 1966 yılında Floransa’da yaşanan sel felaketinden kurtarılan bazı kısıtlı belgelerde yer alıyordu ve 1993 yılında Panerai tarafından yeniden üretilen ilk kronograf (Ref. 5218-301/A) da bu belgelere dayanılarak hazırlandı. Bu tarih aynı zamanda Panerai’nin ilk kez sivillerin kullanımı için saat ürettiği ve saat tutkunları tarafından Vendôme öncesi (1993-1997) dönem olarak bilinen yıllara denk geliyor.
Luminor 1950 Chrono Monopulsante 8 Days GMT Titanio - 44mm ise, orijinal renk kombinasyonu ve güçlü spor görünüşü bir araya getiren Green Dial Koleksiyonu’nun en özel modeli. Tüm dünyada yalnızca Panerai butiklerinde satışa sunulan ve yalnızca 200 adet üretilen bu model, Panerai’nin 1950’lerde patentini aldığı klasik tepe koruma mekanizmalı matlaştırılmış titanyum kasaya sahip. üzerinde luminovalı bej indekslerin ve yaldızlı ibrelerin şık bir görüntü sergilediği 44 mm çaplı koyu yeşil kadranı, OP logosu taşıyan güçlü, kahverengi deri ve kendisine kontrast oluşturan bej dikişi, bu modelin öne çıkan özellikleri arasında. Officine Panerai, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA yararına bağışa sunulan bu özel modeline, projeyi temsil edecek özel bir oyma yaptı. Böylece bu saat, dünyada tek olma özelliği taşıyor.