Abdi İbrahim, 2020’de Türkiye Ekonomisinde 645 Milyon Dolarlık Değer Yarattı
Abdi İbrahim, Türk ilaç sektörüne ve ülke ekonomisine katkısını ortaya koyduğu sosyoekonomik etki raporunu açıkladı. Deloitte tarafından hazırlanan ve şirketin 2020 yılı Türkiye faaliyetlerini kapsayan “Değişen Dünyanın İyileştiren Gücü Abdi İbrahim’in Türkiye’deki Sosyoekonomik Etkisi” isimli rapora göre Abdi İbrahim Türkiye ekonomisine 645 milyon dolarlık katma değer sağlarken, doğrudan ve dolaylı olarak toplam 20,000 kişiye istihdam yaratıyor. Abdi İbrahim sosyoekonomik etki raporu ile eşzamanlı olarak, “Geçmişten Geleceğe İyileştirme Yolculuğu” başlıklı 2019 -2020 dönemini kapsayan 5. Sürdürülebilirlik Raporu’nu da kamuoyu ile paylaştı. Tüm iş süreçlerini toplum sağlığının, gezegenimizin sağlığına bağlı olduğu bilinciyle yürüten Abdi İbrahim’in hedefi, 2030 yılına kadar karbon nötr bir şirket olmak.
Her iki rapor 28 Eylül 2021’de Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül ve Deloitte Danışmanlık Şirket Ortağı, Strateji, Analitik ve M&A Lideri Elif Düşmez Tek’in katıldığı toplantıda kamuoyu ile paylaşıldı.
Tedarik zinciri dahil 20 bin kişilik istihdam
Abdi İbrahim, 3.918'i Türkiye'de olmak üzere dünyada doğrudan 4.452 kişiye istihdam sağlarken, dolaylı olarak tedarik zinciri üzerindeki etkileri de dahil olmak üzere toplam 20 bin kişiyi istihdam ediyor. Kadınların iş hayatına katılımını artırma çalışmaları kapsamında, kadın çalışanlar Abdi İbrahim’in Türkiye’de sağladığı doğrudan istihdamın yüzde 31'ini, yönetim ekibinin ise yüzde 37'sini oluşturuyor.
Yıllık etkinin 2023 itibariyle yaklaşık 2 kat büyümesi öngörülüyor
Şirketin yerel operasyonları sonucunda ekonomiye 25 milyon dolarlık vergi katkısı sağlayan Abdi İbrahim, küresel pazar liderleriyle ortaklık kurarak ülkemize 70 milyon dolar doğrudan yabancı yatırım yapılmasını sağladı. Uluslararası pazarlardaki etkin dağıtım ağı üzerinden de 60’tan fazla ülkeye yurt dışı satışlar hariç olmak üzere 70 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yerli ve sürdürülebilir tedarik zinciri çalışmaları ve yeni yatırım planları ile bu yıllık etkinin 2023 itibariyle yaklaşık 2 kat büyümesi öngörülüyor.
Bütünsel sağlık konusunda da Abdi İbrahim önleyici ilaçlardaki 21 ürünü ve toplam 128 farklı tedavi alanındaki ilaçları ile piyasanın öncüsü oldu. 30’dan fazla lisansörle iş birliği kurarak Türkiye’de ihtiyaç sahiplerinin kritik tedavi alternatiflerine ulaşmasını sağladı. Abdi İbrahim’in 2019 - 2021 döneminde Türk ilaç pazarına sunduğu sadece üç ilk eşdeğer ilacı ile 2018 yılında onkoloji alanındaki ilk biyobenzer ilacı sayesinde ülkenin sağlık harcamalarında 80 milyon dolar tasarruf sağladı. Sadece 2020 yılında kullanılan Abdi İbrahim ilaçlarıyla önümüzdeki 20 yılda toplam 15 milyon sağlıklı yıl kazandırılmıştır.
Abdi İbrahim sosyoekonomik etki raporu ile eşzamanlı, ilkini 2013 yılında yayınladığı “Geçmişten Geleceğe İyileştirme Yolculuğu” başlıklı 2019 -2020 dönemini kapsayan 5. Sürdürülebilirlik Raporunu da tamamladı. Abdi İbrahim’in 5. Sürdürülebilirlik Raporu, Küresel Raporlama Girişimi’nin (Global Reporting Initiative-GRI) SKA Haritalama Hizmetinden (SDG Mapping Service) geçen Türkiye’nin ilk kurumsal sürdürülebilirlik raporu olma özelliğini taşıyor. Rapor, aynı zamanda, UNGC 11. İlerleme Bildirimi, Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) İlerleme Bildirimi ve UNGC CEO Water Mandate kapsamındaki ilerlemeyi de içeriyor. Abdi İbrahim’in genel merkezi, Türkiye’deki üretim tesisleri ve saha iş birimlerini kapsayan kalitatif ve kantitatif verilerin yer aldığı raporda, şirketin iç ve dış paydaşlarıyla gerçekleştirdiği sistematik ve kapsamlı projeler ve hedeflerle ilgili detaylı bilgiler bulunuyor.
Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalar sonucu Abdi İbrahim, hem şirket merkezinde hem de üretim kompleksinde %100 yenilenebilir enerji kullanarak elektrik tüketiminden kaynaklı karbon ayak izini sıfıra indirdi. Tüm faaliyetlerinde ise karbon ayak izinde sadece 1 yılda yüzde 53 oranında azaltım sağladı.
Dr. Süha Taşpolatoğlu: ‘’Uzun vadeli hedefimiz dünyanın en büyük 100 ilaç şirketinden biri olmak’’
Toplantıda konuşan Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, “Değişen dünyanın iyileştiren gücü” olma misyonu doğrultusunda dünyadaki değişime iyi yönde katkı sunmak istediklerini belirtti. ‘’Dünyamızı ve toplumumuzu iyileştirmek için sorumluluk duyuyoruz. İşimize dört elle sarılıyoruz. Bunun sadece şirketimize değil ülkemize, toplumumuza ve dünyamıza iyi geleceğine yürekten inanıyoruz’’ dedi. Sorumlu bir kurumsal vatandaş olma çabasıyla attıkları adımları bugüne kadar düzenli bir şekilde yayınlanan Sürdürülebilirlik Raporları ile kamuoyuyla paylaştıklarını vurgulayan Süha Taşpolatoğlu, bu yıl bir adım daha atmaya ve Deloitte ile birlikte “Değişen Dünyanın İyileştiren Gücü Abdi İbrahim’in Türkiye’deki Sosyoekonomik Etkisi” isimli etki raporunu yayınlamaya karar verdiklerini açıkladı. ‘’Etki raporunu hazırlama kararı, esasında şirketimizin 2025’e kadar büyüme stratejisinin esaslarını ortaya koyan VISION 2025’in doğal bir sonucu oldu’’ diyen Taşpolatoğlu, şöyle devam etti: ‘’Şirketimizin beş yıllık geleceğine yön verecek 2025 vizyonumuz doğrultusunda Türkiye’de pazardan daha fazla büyüyerek liderliğimizi sürdürmeyi, uluslararası alanda da güçlü ve iddialı büyüme ile iki kat daha güçlü bir Abdi İbrahim olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İşte bu noktada, pandemi döneminin en zor günlerinde gündemimize aldığımız VISION 2025 stratejimizde topluma katkı konusuna da daha geniş bir perspektiften bakarak, etki kavramı üzerinde durduk. 109 yıldır ilaç üretiyoruz. Ama yaptığımız işi sadece ilaç üretmek olarak görmüyoruz. Biz 109 yıldır her gün milyonlarca insana daha iyi ve sağlıklı bir yaşam sunmak için çalışıyoruz. Köklü ve yenilikçi yapımız en büyük gücümüz. Ar-Ge’ye, teknolojiye yatırım yapıyor, uluslararası standartlarda tesisler kuruyor, üretimimizi artırıyor, ihracat bölgelerimizi genişletiyor ve istihdama katkımızı her geçen yıl daha da artırıyoruz. Uzun vadeli hedefimiz, dünyanın en büyük 100 ilaç şirketinden biri olmak. Abdi İbrahim, 19 yıldır sektörün lideri konumunda. Uluslararası devlerle rekabet edilen bir pazarda yüzde yüz yerli bir şirket olarak kesintisiz 19 yıllık liderlik zannederim azımsanmayacak bir başarı ve önemli bir güç. Ama daha da önemlisi; bu ekonomik aktivitenin yarattığı çok yönlü pozitif etki. İşte bu etkinin gücüne inanıyor ve sosyo-ekonomik etkimizi kuvvetlendirmeyi çok önemsiyoruz.‘’
Abdi İbrahim’in etki raporunda yer alan istihdam, yatırım, ihracat hacmi ve vergiler ile yarattığı 645 milyon dolarlık katma değere dikkat çeken Dr. Süha Taşpolatoğlu, ‘’Yarattığımız katma değerin yeni yatırım planlarımız ile 2023 itibariyle yaklaşık 2 kat büyüyeceğini öngörüyoruz. Bu misyonla yola çıkarak, '2030 Etki Hedeflerimiz' ile hem bugün hem de yarın, Türkiye'nin sürdürülebilir refahını şekillendirmeye kararlıyız’’ dedi.
Dr. M. Oğuzcan Bülbül: ‘Hedefimiz 2030’da karbon nötr bir Abdi İbrahim”
Toplantıda konuşan Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, Abdi İbrahim’in çevresel, toplumsal ve yönetişimsel (“ESG”) ayaklar üzerine oturtulmuş sürdürülebilirlik stratejileri ile iş stratejilerini birbirini tamamlayan ve besleyen bir bütünün parçaları olarak gördüklerini, ülkemize her anlamda katkı yapmaya ve amaç odaklı bir şirkete dönüşme yolculuğunu hız kesmeden sürdüreceklerini belirterek şöyle devam etti: “Hedefimiz 2030 yılında karbon nötr bir şirket olmak. Bu hedefimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın 21 Eylül’de Birleşmiş Milletler’in 76. Genel Kurulu görüşmelerinde yaptığı konuşmasında Paris Anlaşması’nın Ekim ayında Meclis onayına sunulacağını belirtmesinin ardından çok daha önemli ve anlamlı hale geldiğini düşünüyoruz. Tüm faaliyetlerimizde çevrenin korunmasını, doğal kaynakların verimli kullanılmasını, atıkların kaynağında azaltılıp ayrıştırılmasını ve geri dönüştürülmesini, çevre politikamızın ve geleceği iyileştirme hedefimizin temel dayanağı olarak görüyoruz. İnsan sağlığının, gezegenimizin sağlığına bağlı olduğu bilinciyle tüm iş süreçlerimizi, karbon ayak izimizi en aza indirme hedefimizi gözeterek gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımımızın en somut adımlarından birini 2020’de attık. İstanbul’daki Esenyurt Üretim Kompleksimiz ve Genel Müdürlük’teki elektrik ihtiyacını, güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinden karşılayarak, yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçen ilk Türk ilaç şirketi olduk.”
Dr. M. Oğuzcan Bülbül: “Sağlık çalışanları gözünde sürdürülebilirlikte en iyi ilaç şirketi ve akıllara gelen ilk şirket Abdi İbrahim”
Abdi İbrahim'in faaliyetlerinde sadece ekonomik değil, toplumsal ve çevresel etkilere de önem verdiğini vurgulayan Bülbül, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlandırdığımız stratejimiz doğrultusunda, 'hayatı iyileştirme' misyonuyla yürüttüğümüz tüm faaliyetlerimizin paydaşlarımız üzerindeki etkisini ölçümlemeyi, faaliyetlerimizle ürettiğimiz toplumsal etkiyi görmeyi ve elde ettiğimiz sonuçlara bakarak etkimizi daha ileriye taşımayı hedefliyoruz’’ dedi. Abdi İbrahim'in, ekonomik faaliyetlerini sürdürürken, topluma ve içinde yaşadıkları dünyaya 'iyi' iz bırakmayı daima öncelik olarak gördüğünü aktaran Bülbül, ‘’Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında Karbon Saydamlık Platformu’na iklim değişikliği ve su güvenliği kategorilerinde bildirim yapan ve not alan Türkiye’deki tek ilaç şirketi olduk. Karbon emisyonu azaltma hedeflerinin verildiği ve takip edildiği Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi’nin (SBTi) Türkiye’den imzacısı olan tek ilaç şirketi olma unvanı da yine Abdi İbrahim’e ait. Ayrıca Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi girişimi CEO Water Mandate imzacısı olan, şirketin ürettiği ürünlerin hammaddelerinin elde edilmesinden başlayarak, üretim, kullanım, yaşam sonu ve bertarafına kadar geçen tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerinin hesaplandığı yaşam döngü analizlerini tamamlayan ve Paris Anlaşması’nın öngördüğü hedefler ile paralel olarak değer zincirinin her bir aşamasındaki karbon ayak izini azaltacak projeleri hayata geçirmeye başlayan tek Türk ilaç şirketi de yine Abdi İbrahim. Tüm bu çabalarımızla hem sektörümüze hem iş dünyasına ilham veren bir model olmayı hedefliyoruz’’ dedi.
Dr. M Oğuzcan Bülbül konuşmasında 2021 yılında yaptıkları bir araştırmadan da bahsetti ve şunları söyledi: ‘’Abdi İbrahim olarak bu yıl bir sürdürülebilirlik araştırması gerçekleştirdik. Araştırma sonuçları sağlık çalışanları gözünde sürdürülebilirlikte en iyi ilaç şirketi ve akıllara ilk gelen şirket olduğumuzu gösteriyor. Yapacak çok işimiz, iyileştirilecek çok alan olduğu bilinciyle çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
Elif Düşmez Tek: ‘’Abdi İbrahim’in etki raporu bir kilometre taşı özelliği taşıyor’’
Deloitte Danışmanlık Şirket Ortağı, Strateji, Analitik ve M&A Lideri Elif Düşmez Tek, hazırladıkları etki raporu ile Abdi İbrahim’in sektöre, topluma ve Türkiye ekonomisine etkilerini sürdürülebilirlik bakış açısıyla ortaya koyduklarını söyledi. Tek, çalışmayı yaparken Abdi İbrahim’in Türkiye faaliyetlerinin sadece 2020 yılında oluşturduğu doğrudan katma değer ile tedarik zinciri ve çalışan maaşları aracılığıyla yaratılan dolaylı ve tetiklenen etkileri, katma değer ve istihdam açısından hesaplandığını aktardı. Elif Düşmez Tek, değerlendirmesinde şunları söyledi: “Nicel faydaları temel alarak ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) doğrultusunda; Abdi İbrahim'in ekonomik kalkınma, bütünsel sağlık, yıkıcı inovasyon, yerel bağlılık ve uçtan uca sürdürülebilirliğe ilişkin daha geniş etkilerini vurgulamaya yönelik faaliyetlerinin analizini gerçekleştirdik. Rapor, Deloitte'un küresel sağlık ve yaşam bilimleri sektörüne yönelik 2025 öngörülerinden ve sağlığın geleceği bakış açısından yola çıkarak Abdi İbrahim'in geleceğe yönelik hedeflerinin altını çizerek, 2030 Etki Taahhüdünü ortaya koymaktadır. Ayrıca sektör geneline bakıldığında bu raporun özellikle Türkiye faaliyetlerine odaklanan ve kamuya açık ilk çalışmalardan biri olduğunun altını çizmek gerekir. Pandemi sonrası beklenen küresel zorluklar göz önüne alındığında, Türkiye'nin ulusal ilaç sektörünün ülkenin gelecekteki refahında artan rolünü ortaya koyması açısından Abdi İbrahim 2020 Sosyo-Ekonomik Etki Raporu önemli bir kilometre taşı özelliği taşımaktadır.”