ide okulları, “çocuklarımızın yarını için, bugün nasıl bir eğitim?” konulu seminer kapsamında, 8 Nisan Cumartesi günü Hilton Kozyatağı’nda anne babalarla bir araya geldi.
ide okulları Kurucu Genel Müdürü Bünyamin çelikten’in açılış konuşmasını yaptığı seminerde, ide okulları Eğitim Direktörü Dilek Yakar, Eğitim Bilimci Dr. özgür Bolat, Harvard Business Review Türkiye & Bloomberg Businessweek Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan “Seni Beklerken” kitabının yazarı ve Blogger Merve öztürk konuşmacılar arasında yer aldı. Her biri kendi alanında uzman olan isimler, çocuklarımızın yarınları için bugün nasıl bir eğitim almaları ve hangi becerileri kazanmalarının gerektiği üzerinde durdu.
Konuşmasında okul olarak deneyimli ve nitelikli eğitim kadrosuyla ayrıştıklarını belirten Bünyamin çelikten, “çok güçlü bir kadro ile yola çıkıyoruz, Türkiye’nin en prestijli okullarından birini hayata geçirme adına yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Bunun için de, nasıl bir eğitim olması gerektiğini konuşmamız gerekiyor. Düzenli olarak gerçekleştireceğimiz programlarla bu konuyu masaya yatırmaya devam edeceğiz.” dedi.
“İç odaklı çocuklar yetiştirmeliyiz”
Türkiye’nin önde gelen eğitim bilimcilerinden olan Dr. özgür Bolat, “Mutlu çocuk nasıl yetiştirilir?” temalı konuşmasında çocuk yetiştirmenin inceliklerini ve ailelerin yaptığı hataları anlattı. Karşılıklı soru cevaplarla interaktif olarak gerçekleşen sunumda başarının her zaman mutluluk getirmediğinden bahsetti.
Mutlu, özgüvenli ve başarı çocuk yetiştirmenin ipuçlarını veren Bolat, “Kabul gören insanlar mutlu oluyor, yargılanma kaygısıyla hareket edenler ise mutsuz oluyor. Mutluluk iç kaynaklı ve dış kaynaklı olmak üzere 2’ye ayrılır. Eğer mutluluk, başarı, statü, para ve mevki gibi dış kaynaklara bağlıysa birey başarılı olduğu sürece mutlu olur ama bunun için de sürekli başarılı olması gerekir. Başarı koşullara bağlandığında ise ‘sen başarılı olursan değerlisin’ duygusu hissettiriliyor. Halbuki, çocuklarımızda ‘Ben, ben olduğum için değerliyim.’ duygusunu uyandırmalıyız.” dedi. Dr. özgür Bolat, değerlerinin farkında olan bireyler için iç kaynaklı başarının mutluluk getirdiğini ve iç odaklı çocuklar yetiştirmemiz gerektiğini vurgulayarak, “çocuklara ne olmak istiyorsun sorusu yanlış bir sorudur, ne yapmak istiyorsun sorusunu sormalıyız.” dedi.
Harvard Business Review Türkiye & Bloomberg Businessweek Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan ise konuşmasında yarının yetkinliklerinden, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu becerilerden bahsetti. İş dünyasının 10 yıl sonra nereye gideceğinin artık tahmin edilemediğini dile getiren Serdar Turan, “İş dünyasının çözmek zorunda olduğu sorunlar çok değişti. Eskiden bir araba üreticisinin rakibi yine bir araba markası oluyordu. Ancak, artık bir teknoloji şirketi de araba üretebiliyor. Günümüz iş dünyası endüstri 4.0’e geçti ve aidiyet duygusu ortadan kalkmaya başladı.” dedi. 2030’da bizi nasıl bir iş dünyasının beklediğine de değinen Turan, sözlerine şu şekilde devam etti; “2025 – 2030 gibi günümüzde var olan mesleklerin ve pozisyonların %50’si ya yok olacak ya da anlamı kalmayacak. Giyilebilir teknoloji terapisti, sistem düzenleyici, dijital para danışmanı gibi yeni meslek gruplarının ortaya çıkması söz konusu. Geleceğin iş dünyası için çocukların anlam çıkarma becerisinin ve sosyal zekâsının gelişmiş olması, tasarım odaklı düşünmeyi öğrenmesi gerekiyor.”
“Nasıl bir eğitim?” sorusuna yanıt veren ide okulları Eğitim Direktörü Dilek Yakar, “ide okullarındaki felsefemiz mutlu öğretmen, mutlu öğrenci. Eğitimimizde iki alana vurgu yapıyoruz. Güçlü bir akademik eğitim ve sağlıklı, duygusal, sosyal ve bedensel gelişim. Bunun için de çocuğun birey olarak kendini güvende hissetmesi gerekiyor. çocuk, birey olarak saygı duyulduğunu gördüğünde öz güveni gelişir, öz güveni gelişen çocuk ise öğrenir ve mutlu olur. Biz ide’de çocuğun mutlu olduğu bir ortam hazırlıyoruz. Eğitim alanında dünyada kabul görmüş farklı program ve yaklaşımlarla besleyerek eklektik bir bakış açısı oluşturduk.” dedi.
“Seni Beklerken” kitabının yazarı ve Melina’s Mom hesabıyla dijital dünyada fark yaratan Merve öztürk, kızı Melina’yı okula nasıl hazırladığını ve nelere dikkat ettiğini anlattı. Kızının eğitimi için ince eleyip sık dokuduğunu söyleyen Merve öztürk, “Herkes gibi bende kızımın iyi bir okulda eğitim alabilmesini çok önemsiyorum. Kızımın eğitim önceliklerini belirledim ve bu önceliklere odaklanarak bir tercih yapmaya dikkat ettim. Eğitim dünyasında tecrübe ve başarıları tescillenmiş bir eğitim kadrosuna sahip olan okul, başarı adımlarını diğerlerine göre çok daha hızlı atıyor. Melina için akademik eğitimin yanı sıra sosyal zekâsını da destekleyecek bir eğitim almasını arzu ediyorum.” dedi.
Panel konuşmalarının yanı sıra çocuklara yönelik 3d boyutlu yazıcı, makey makey ve arduino projelerinin yer aldığı atölye çalışmaları da gerçekleştirildi. 21. yy’ın öğrenme metotları arasında yer alan ve üretim odaklı düşünme becerisini geliştiren maker atölyeleri ile etkinliğe katılan çocuklar hem yaratıcıklarını konuşturdu hem de keyifli vakit geçirdi.