Meta Akkuş’un yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği “Bir Dilek Tut”(Make a Wish) isimli filminde Kaan rolü ile Los Angeles Film Awards töreninde En İyi Genç Oyuncu ödülünü alan 8 yaşındaki Mehmet Turan Doğan Amerika’da Oyuncu Ödülü alan İlk Türk çocuk oyuncu oldu.
Bir Dilek Tut Los Angeles Film Awards’tan aynı zamanda En İyi Görüntü Yönetmeni (Joan Bordera) ve En İyi Film Müzikleri ( Mustafa Yazıcıoğlu ) ödülleri ile geri döndü.
Dünyanın dört bir yanından filmi ile her dalda ödüller alan Meta Akkuş yaptığı açıklamada “Bir Dilek Tut filmimiz, sınırlarını aşmış, Türk filmi olmayı bırakıp her dile, her dine, her ırka, her insana dokunan, hitap eden evrensel bir eser olduğunu bize kanıtlıyor, ve bu onun yolculuğunun daha başlangıcı, bundan daha iyi nasıl olur çok ama çok merak ediyorum, Bir Dilek Tut filmimizin yolu açık, misyonu ise kendi gibi çok büyük, filmimin mesajından, her karesinden ve kadromdan gurur duyuyorum,” diye devam etti.
Senaryosunu Meta Akkuş ve Avni Tuna Dilligil’in yazdığı, Enver Sülük’ün senaryo danışmanlığını üstlendiği Bir Dilek Tut filminde, Altan erkekli Mehmet Turan Doğan, Almira Tuana, Alper İlker, Gün Akıncı, Yusuf Kemal Kılkış, Seda Alpat, Ender İlker, İhsan Berk Aydın Özer Tuncer ve Meta Akkuş rol alıyor.
Filmin özeti:
Yaşadıkları yerde çok güzel ve mutlu bir hayatı olan Kaan bir gün ailesinin İstanbul'a taşınacağını öğrenir. Bu haber onu üzer. Arkadaşlarını ve çok sevdiği kürek takımını bırakmak istemez. Bir şey yapıp bu yolculuğu durdurmalıdır. Sonunda çareyi Teyzesinin hediye ettiği kitabın sihirli sayfalarında bulur. "Bir Dilek Tut" isimli kitap sayesinde nasıl dilek tutacağını; saflığın ve iyi kalpliliğin tılsımını keşfeder. Kitap, ona bambaşka ufuklar
açar. Hiç hayal etmediği bir dünyanın kapısını aralar.
Kaan Bir Dilek Tut kitabı sayesinde, okulda uğradığı akran zorbalığına karşı hayal gücünü geliştirmeyi, kötülüğe sevgi ile karşılık vermeyi öğrenir. Kitabın baş karakteri Berke’nin annesini Vildan Atasever, dedesini ise Altan Erkekli canlandırıyor. Filmin hikayesi, 2009 yılında yazar yönetmen Meta Akkuş'a Paris sokaklarında yürürken fikir olarak geldi. 2009'dan beri bu proje üzerinde çalışan Meta Akkuş'a Mustafa Yazıcıoğlu müzikleriyle eşlik etti. Müziklerin büyük bir bölümü İstanbul’da, bir bölümü ise Los Angeles’ta canlı enstrümanlarla çalınarak kaydedildi.